Soru ve yorumlar için madammarin@gmail.com

15 Haziran 2014 Pazar

Sen Madam Marin'sin Sadece Sevişirsin


Karşısında belirdiğimde çok şaşırdı, ben de bu kadar şaşırmasına şaşırdım. " Sen ne arıyorsun burada?" " Seni..." Demedim, diyemedim. " Fuarı yazmak için geldim, sabah uçağıyla." " Akşam da döneceksin o zaman?" " Bilmem, kalabilirim de..." En işveli halimle. " Hangi otelde kalıyorsun sen?" " Yakınlarım yanında kalıyorum, zaten fuarın son günü bugün, otel bakmana gerek yok." Bana geri dön diyor kısaca, orada kalıcam diye aklı çıktı. " Tamam, fuarı gezeyim ben, seni meşgul etmiyim." " Ne meşguliyeti, kimse imza almak için beklemiyor ki." " Evet, görüyorum, neyse ki ben kendi imzalı kitabımı İstanbul da almıştım." " Dur bir tane daha hediye edeyim sana." Hiç gerek yok onu da okumayacağım nasılsa. Kitabın kapağına bir şeyler yazdı ve bana verdi. " Seni görmek güzeldi." Gitmem için bu acele niye? Neden tedirgin oldu bu kadar? Diye düşünüyordum ki bir kız belirdi arkasında. Cılız, çelimsiz, esmer, saçları kuyruk, gözünde gözlük, makyajsız... Geldi ve elini tuttu Cihan'ın. Benim Cihanım'ın. Ardından da bana gülümsedi " Bu benim, uzak dur." der gibi.

" Sözlüm, Elif." dedi Cihan, bizi tanıştırırken. " Ben de Madam Marin" Dedim, kız şaşırdı, ben aldırmadım, döndüm kıçımı çıkışa doğru yol aldım.

Arkamdan koştu, bana yetişti ve kolumu tuttu.

" Özür dilerim."
" Neden?"
" Benim için geldiğini biliyorum ama yapamam, seninle olamam. Sana aşık olursam çok acı çekerim, çok yorgunum, yaşlıyım, seni dizginleyemem ben."
" Açıklama yapmana gerek yok."
" Çocuklarım olsun istiyorum, huzurlu olmak istiyorum. Ben buraya geri dönücem bir gün, ailemle, çocuklarımla yaşıycam. Sen böyle bir hayat istemezsin, yapamazsın."
" Abartma Cihan, sadece sevişecektik. Sen nerelere getirdin olayı."
" Biliyorum, sen Madam Marin'sin sadece sevişirsin."
" Aynen öyle. Görüşürüz. Ha bu arada, benim Madam Marin olduğumu nasıl öğrendin?"
" Blogdaki mailinde adın yazıyor."

Son cümlesindeki sesi titriyordu. O benden daha etkilenmişti bu karşılaşmadan ve sen Madam Marin'sin, sadece sevişirsin ile kuyruğu yine dik tutmayı başardım en azından o kadar da küçük düşmedim. Seks yapmaya geldim imajıyla toparladım durumu. Doğru da aslında seks yapacaktım, bir kaç seferden sonra da sıkılacaktım, içimdeki ses haklıydı. Hava alanında, blogumdaki yazılarda okudukları yüzünden değil de bloguma kendi adımla mail açacak kadar aptal oluşum yüzünden, benimle olmak istemediğini düşündüm. İçimdeki sese seslendim, " Haklı çıktın, bir şey demeyecek misin?" konuştu; " Sözlü ne . mına koyim."
Hava alanında kahkaha attım, görenler beni deli sandılar kesin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kimler Geldi Kimler Geçti

   Kimler Geldi Kimler Geçti… Benim hayatımdan değil oralara hiç girmeyelim.   Netflix’teki diziden bahsediyorum. Serenay Sarıkaya’nın Leyla...