Cihan'ın karısından çok sağlam bir darbe yedim bu Cuma. O yüzden suskundum anca dilim çözüldü. Cuma gecesi buluşması yaptık aşağıdaki barda Nuri, ben, birkaç etraftan arkadaş daha. Sohbet muhabbet önce kahve sonra sevmesem de ortama uymak için bir bira derken loş ışığın içinde bir yüz git gide tanıdık halde yaklaştı yanıma. Yaklaştıkça tanıdım tanıdıkça tanımazlıktan geldim ama geldi karşımda durdu. Nuri, kolumu dürttü başımı başka tarafa çevirmiştim mecburen ona döndüm.
-Marin Hanım?
Dua ettim hayatımda ilk kez belki dua ettim sadece bir okur olsun da iki soru sorup gitsin diye ama acemiyim tabi duam kabul olmadı.
-Evet?
-Ben ... Cihan'ın karısıyım.
Masadaki herkes sustu. Sanki bardakiler hatta tüm şehir sustu ama o susmadı.
-Bir haftadır eve gelmiyor çok merak ediyorum telefonu da kapalı sizinle mi?
Etrafıma kaçamak bakışlar atıyorum Nuri ile göz göze geliyoruz. Nuri de taş kesmiş, makyajlı yüzü sanki donmuş kalmış bana pür dikkat bakıyor.
-Hayır değil.
-Bakın sizinleyse lütfen söyleyin sorun çıkartacak değilim çok merak ediyorum lütfen.
Keşke bu lütfenlere verecek bir cevabım olsaydı. Keşke kadını rahatlatacak bir şeyler söyleyebilseydim ama bir dakika söyleyebilirim.
-Onu ben de geçen pazardan beri görmedim konuşmadım da.
Kadın yanıma Cihan'ı aramaya geldiğine göre zaten aramızdaki mevzudan haberi var yok saymaya ve onu aptal yerine koymaya gerek yok.
-Sizi hiç aramadı mı?
-Hayır ben de onu aramadım.
Kendimi aklayacağım sanki aramayınca adamla ayladır ilişkim var.
-Neden o kadar kızdı size?
-Efendim?
-Çok kızarsa kaybolur böyle ben acaba bana mı kızdı diye yedim bitirdim kendimi ama demek ki size kızmış neyse rahatsız ettim kusura bakmayın.
Arkasını dönüp yürümeye başlıyor. Yine Nuri ile göz göze geliyorum arkasından git diyor da niye? Tamam gidiyorum.
-Salata yüzünden kızdı. Dönüyor...
-Nasıl?
-Ona yaptığım salatayı beğenmedi ben de git karın yapsın dedim o da çekti gitti.
Yüzünde acılı ama tanıdık birini görmüş, ortak bir sırra nail olmuşçasına tuhaf gülümsemesi beliriyor ve kafasını sallıyor.
-Anladım hoşçakalın.
Dönüp giderken arkasından bakıyorum. Neyi anladığını kimin kazandığını merak ediyorum.
-Marin Hanım?
Dua ettim hayatımda ilk kez belki dua ettim sadece bir okur olsun da iki soru sorup gitsin diye ama acemiyim tabi duam kabul olmadı.
-Evet?
-Ben ... Cihan'ın karısıyım.
Masadaki herkes sustu. Sanki bardakiler hatta tüm şehir sustu ama o susmadı.
-Bir haftadır eve gelmiyor çok merak ediyorum telefonu da kapalı sizinle mi?
Etrafıma kaçamak bakışlar atıyorum Nuri ile göz göze geliyoruz. Nuri de taş kesmiş, makyajlı yüzü sanki donmuş kalmış bana pür dikkat bakıyor.
-Hayır değil.
-Bakın sizinleyse lütfen söyleyin sorun çıkartacak değilim çok merak ediyorum lütfen.
Keşke bu lütfenlere verecek bir cevabım olsaydı. Keşke kadını rahatlatacak bir şeyler söyleyebilseydim ama bir dakika söyleyebilirim.
-Onu ben de geçen pazardan beri görmedim konuşmadım da.
Kadın yanıma Cihan'ı aramaya geldiğine göre zaten aramızdaki mevzudan haberi var yok saymaya ve onu aptal yerine koymaya gerek yok.
-Sizi hiç aramadı mı?
-Hayır ben de onu aramadım.
Kendimi aklayacağım sanki aramayınca adamla ayladır ilişkim var.
-Neden o kadar kızdı size?
-Efendim?
-Çok kızarsa kaybolur böyle ben acaba bana mı kızdı diye yedim bitirdim kendimi ama demek ki size kızmış neyse rahatsız ettim kusura bakmayın.
Arkasını dönüp yürümeye başlıyor. Yine Nuri ile göz göze geliyorum arkasından git diyor da niye? Tamam gidiyorum.
-Salata yüzünden kızdı. Dönüyor...
-Nasıl?
-Ona yaptığım salatayı beğenmedi ben de git karın yapsın dedim o da çekti gitti.
Yüzünde acılı ama tanıdık birini görmüş, ortak bir sırra nail olmuşçasına tuhaf gülümsemesi beliriyor ve kafasını sallıyor.
-Anladım hoşçakalın.
Dönüp giderken arkasından bakıyorum. Neyi anladığını kimin kazandığını merak ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder