Ben küçükken de Cihangirin orasında burasında oturuyordum daha doğrusu duk o zaman ailemle yaşıyordum haliyle. Ben annem babam anneannem. Pürtelaş'ın pür telaş olduğu dönemde orada çocuktum ben. Etrafımda abi ablalar vardı biz de onların arasında top oynardık. Gündüzleri pek görünmezlerdi de bazen yükselirdi sesleri kavgalar gürültüler olurdu beşinci kattaki evimizin balkonuna çıkar bakardık anneannemle. İyi insanlardı ama hatta anneannem birgün inmiş aşağıya evladım bize bir ekmek alır mısın diye para uzatmış almış getirmiş travestinin biri. Hatırlıyorum... Sokağın sonunda kuaförleri vardı orada toplanırlardı kucaklarında da çoğunun minnacık köpekleri olurdu. Renklilerdi, değişiklerdi, biraz gürültülülerdi ama hiç zararlarını görmedim, görmedik. Daha sonra Taksime taşındık biz pürtelaş da eskisi gibi travesti sokağı olmaktan çıktı. Geçenlerde geçtim oradan eski evimiz bir misafirhaneye dönmüş pürtelaş da ne telaş var ne de pür bir neşe. Bir tarvesti daha öldürüldü. Zaten hangi travesti eceliyle ölüyor ki bu ülkede ne yazık ki ellili altmışlı yaşlarını göreni bile yok. Hande Kader de onlardan biri henüz yirmi üç yaşında başka şans verilmiş de o yapmamış gibi mecburen seks işçiliği yapan bir travesti. Kim bilir hangi erkek olarak nitelenen sapığın tersine geldi, istediğini alamadı ya da kendi pis ruhunu tatmin etmek istedi ve öldürdü Hande'yi. Bu cinayet ilk değil son da olmayacak Her gece seks işçisi kadınların ve travestilerin evlerine canlı dönememe ihtimalleri var. Bırakın seks işçilerini normal kadınların, çocukların hatta hayvanların bile canlı kalma, şiddet görmeme ihtimalleri düşük bu ülkede. Hal böyle olunca Hande Kader, diğer transeksüellerle, gaylerle, kadınlarla, çocuklarla ve sokak hayvanlarıyla aynı kaderi yaşamış şaşırtıcı değil artık alıştık, alıştırıldık... Susunca unutulmuyor, susunca geçmiyor, bağırınca da düzelmiyor. Yasa mı çıkacak, yaşama hakkına saygı mı duyulacak birşeyler olsun değişsin bu ülke.
Bugün sadece Hande Kader ve onun gibiler için yazıyorum ne kendimden ne de başka birşeyden bahsetmeyeceğim ne içimden geliyor ne de geçiyor bu kötü his.
Bugün sadece Hande Kader ve onun gibiler için yazıyorum ne kendimden ne de başka birşeyden bahsetmeyeceğim ne içimden geliyor ne de geçiyor bu kötü his.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder