Belki de ben ondan yazmaya ve ünlü olmaya taktım bu kadar çünkü bu ölüm denilen melete gıcığım var. Diğer taraf bir taraf mı taraf tutar mı? Zamanda yolculuk mu başka boyut mu yoksa tamamen kayboluş mu bilmem gitmeden de öğrenemem ama bıktım artık bu ölüm meleğinden melek falan da değil özgüven patlaması olan sinsi bir iblis. Bu gün yani 24 Ağustos özgüven günüymüş ya en çok ölümün kendine özgüveni var. Ne yeniliyor, ne görmezden geliniyor, ne de modası geçiyor. En beklenmedik anda hoop karşında yine bir numara, çok da emin kendinden en güçlüleri, en güzelleri, en zenginleri ne enleri bir anda bitirdi o emin olmasın da kim olsun.
Bence dost ve tek gerçek falan da değil teknoloji ve tıp bu hızla geliştikçe inanıyorum ki ölümsüzlük bir şekilde bulunacak. Ama yarı robot olacağız ama başka bedene kopyalanacağız bilemem aklım ermez ama bu ölüm denilen ne olduğu belirsiz laneti yeneceğiz. İşte o zaman göreceğim o özgüveni insanlık ya insanlıktan çıkacak ya da olması geektiği gibi insan olacak. Hiçbir canlı ölmeyecek dünya ya da o sırada hangi gezegedeysek orası yalan olmayacak.. Yani sikip atacağız ölümü arkamızdan acaba beni yine ararlar mı hatırlarlar mı diye üzülerek bakacak özgüveni sıfır halde. Ne yapalım hak etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder