"Bana bakma, adımı sorma, arkamdan gelme ama
gelmek istersen memnun olurum. Seninle yaşadığım hiçbir şeyden pişman olmam,
sonrasında hatırlamam. Benden seni sevmemi bekleme, aşk, sevgili olmak gibi
saçmalıklar yok benim kitabımda. Ancak sevişir sonra kendi yollarımıza gideriz.
Ne sen beni tanırsın ne de ben seni ta ki tekrar özleyip, isteyene kadar."
Ne güzel bir ilişki planı, acı
yok, beklenti yok, sorumluluk yok sadece zevk. Aslında bu hepimizin istediği
tür bir ilişki ama biz bununla yetinmeyiz. Merak ederiz; kimdi bu adam, sırrı
neydi? Ne saklıyordu da böyle sınırlar çizmişti? Peşine düşeriz, sadece zevk
değil hayat, içinde acı yoksa zevkin de anlamı kalmaz ve en çok acı veren de
aşktır. Aşk acısızsa tatsızdır.
Biri size bana bağlanma derse,
bağlanırsınız. Beni bekleme derse beklersiniz. Ben asla aşık olmam derse, size
deli gibi aşık olması için uğraşırsınız. Sonuç hep hüsrandır ki zaten mutlu olursanız
bu sizi daha çok mutsuz eder.
Adamın söylediği saatte,
söylediği yerde olacaktım. Tenine, kokusuna karışırken adını bile
sormayacaktım. Onu telefonuma Kim Ki-duk diye kayıt ettim. Kore filmlerini
sever mi onu bile bilmem ama bir Kim Ki-duk filminden fırlamış gibiydik.
Konuşma yok, mimikler, jestler ve sadece dokunuşlar var. Nasıl tanıştığımız
biraz buğulu. Kalabalık bir bar gecesi, biraz sarhoş biraz buruk. Yumuşak
sesiyle arkama yaklaştı ve " bana bakma,
adımı sorma, arkamdan gelme ama gelirsen memnun olurum" dedi. Gittim…
Sonra beni yakınlarda bir eve
götürdü, içeride eşya yok denecek kadar azdı. Yerde bir yatak, etrafta içki
şişeleri, mumlar, duvarda eğreti duran bir tablo. Hiç konuşmadık, sadece
öpüştük, sarıldık, dokunduk ve uzun süredir sevişmenin anlamını sorgulamayacağım
kadar derin seviştik. Ben giyinip giderken o bana adımı sormadı, ben de
söylemedim. Ben de ona sormadım, o zaten söylemeyecekti. Sadece bir kağıda numarasını
yazdı ve bir kere çaldır uygun olunca seni ararım, buluşuruz. Dedi. Ben de
sadece başımla onayladım. Konuşmadım giderken, veda etmedim. O da bana dönüp
bakmadı.
Kapıyı açtım, dönüp baktım ona
doğru. Camdan dışarı bakarken elini kaldırıp salladı bana bakmıyordu ama ona
baktığımı biliyordu. Belli belirsiz gülümsedim. Severim gizemi de gizemli
insanları da ben zaten bir gizemim başlı başına.
Gizem insanı cezbediyor sanırım. Heyecanla okuyor takip ediyorum.
YanıtlaSil