Soru ve yorumlar için madammarin@gmail.com

19 Mart 2017 Pazar

Cem Özer'le Tek Eşli Olmamaya Dair Bir Anım

 Geçenlerde beşinci evliliğini yapan Cem Özer çok eleştirildi, ona ve karısına yorumlar geldi. Bu durumda ben de tek eşliliğe inanmadığını bildiğim Cem Özer için hakikaten neden evlenmiş ki? Dedim mi dedim. Nedenleri onu ve eşini ilgilendirir tabii bana ne. Ben onunla olan bir anımı yazacağım bugün size.

Yazma hevesimin daha başlarındayım. Ortalıkta ben senaryo yazıyorum diye dolanıyorum, daha reklam sektörüne tam girmemişim. Ortak bir tanıdığımız Cem Özer le bir görüşme ayarladı. Bir arkadaşım da bu görüşmeye gideceğimi duyunca "Aman dikkat et sen tam onun tipisin" dedi. Haklıydı, adamın cidden çok oturmuş bir tipi var, beraber olduğu kadınları koyun yanyana bunlar akraba mı dersiniz. Ben de yeşil göz, kumral saç, beyaz ten, orta boy ve dolgun hatlar olarak bu genel profile fazlasıyla uymaktaydım ama aldırmadım, gittim. Üzerime mi atlayacak koskoca Cem Özer tipi olsam ne olur, olmasam ne olur. Bir oyunda sahne alacaktı o zamanlar, soğuk bir kış günü provasına gittim. Sağ olsun çok sıcak karşıladı, sanki uzun süredir tanışıkmışız gibi. Oturduk sohnet ettik. Adam ne desin bana, kendini geliştir, şu kitapları oku falan dedi. Daha elimde ona gösterebileceğim düzgün bir iş bile yokken kalkıp gitmiştim. Bir de herşeyi içine atıyorsun ama dışarıdan belli etmiyorsun içinin kan ağladığını, kan kusup kızılcık şerbeti içiyorsun demişti onu hiç unutmam. Tamamen olmasa da büyük oranda doğru, hala da öyleyimdir ama kan kusturduğum da çok olmuştur. Dedim ya o zamanlar daha çömezdim. Ellerimi falan tutuyor enerjimle ilgili de birşeyler söyledi şimdi çok net hatırlamıyorum. O zamanlar ünlü bir oyuncu bayanla evliydi adını yazmama gerek yok, zaten biliyorsunuz. Ben biraz tedirgin oldum ya biri fotoğraf çekerse diye. Adam enerjime bakıyordu desem kim inanır? Herkesin elinde cep telefonu var, fotoğraf çekiyor sonuçta. Sohbeti, kültürü, konuşması için söylenecek söz yok zaten, o konuşsun siz dinleyin istiyorsunuz. Sonra bir adam geldi masamıza o da katıldı sohbete, o gün öyle geçti.

Birkaç gün sonra aradı bir akşam üstü. "Hadi benim ofise gel, içeriz, sohbet ederiz, seni sabah eve bırakırım." dedi. Ben de o sırada biriyle yaşıyordum, yani hayatımda biri vardı tamam ben de tek eşliliği çok becerebilen biri olamadım hayatım boyunca ama o dönem onu aldatmak istemiyordum, ayrıca Cem Özer le  de o amaçla görüşmemiştim. Bir durum daha var ki ben en yeni yetme dönemlerimde bile olgun erkeklerden hoşlanmadım hep genç, hatta kendimden genç sevdim, yani çıtır sevdim, arada istisnalar oldu tabii.

"Sevgilim bekliyor, birlikte yaşıyoruz geceyi dışarıda geçiremem." gibi bir cümle kurdum, o da "o zaman sevgilini üzmeyelim." dedi. Üzmedik, sevgilimi de birbirimizi de. Bir daha da aramadı, kısa süre sonra o ünlü oyuncu eşinden boşandı. Ben biliyorum ki tek eşliliğe inanmayan, özgürlüğe inanan bir adam Cem Özer. Bir ropörtajda sevgilim başkasıyla yatabilir, bunu aldatmadan saymam demişti. Belki de cinsel ihtiyaçları ya da değişikliği aldatmadan saymıyor. Aslında bir anlamda tarafsız düşünürsek doğru da bu, hep aynı kişiyle aynı hazla birlikte olmak çok zor. Çiftler birbirlerine bu özgürlüğü tanıyorsa ki tanıyan hatta beraber bu aktiviteleri gerçekleştirenler  de var, bu onların ilişkisini daha uzun süreli ve heyecanlı kılabilir ama tam tersi yıkabilir de. Cem Özer'in fikri değişti mi bilmem, beni ilgilendirmez sonuçta biriyle evlenince ona ait olmuyorsun, başkalarından hoşlanmaya, hatta aşık olmaya bile devam edebiliyorsun. Bir anlamda savunduğu düşünceyi destekliyorum ama zor tabii uygulamak ve anlayış gösterecek bir hayat arkadaşı bulmak. Ne diyeyim mutlu olur umarım.

1 yorum:

  1. ayyyy resmen Cem'i reddetmişsin :)) Güzel bir anı ve saygı duyulası...

    YanıtlaSil

Kimler Geldi Kimler Geçti

   Kimler Geldi Kimler Geçti… Benim hayatımdan değil oralara hiç girmeyelim.   Netflix’teki diziden bahsediyorum. Serenay Sarıkaya’nın Leyla...