İstanbul rüzgarlı kaç gündür... İnsanı sarhoş eden tuhaflıklara sürükleyen aklını başından alıp geçmişe götüren bir rüzgar bu. Kimse kendinde değil sanki herkeste bir etkilenmişlik hali herkesin kafası eserekli... Her an herşeyi yapabilir yaptırabilir gibi esiyor rüzgar. Gece daha da artıyor şiddeti hele yok mu o sesi hem için ürperiyor hem de içini ferahlatıyor. Bu rüzgar böyle deli deli esiyor ya zamanda kaymalar yapıyor gibi beni de alıp yirmi yaşıma sürüklüyor o zamanda böyle bir fırtına hakimdi Taksimin göbeğindeki evimden çıktığımda bir eserdi zaten aklım başımın tepesinde geziyorum o yaşta rüzgar da böyle vurdukça bende ne akıl kalırdı be haya... kafama estiği gibi eserdim rüzgarla. Yaş da yirmi olunca birşeyi takmazdım, yeni yeni bir sevdadaydım gerçi ben genelde hep yeni bir sevdaya dalarım ama o zaman masumdu duygularım şimdi küfürle anıyorum o zaman körkütüğe yakın aşıktım kafam hem aşktan hem de rüzgardan güzeldi kısaca.
Yine öyle bir rüzgar hakim İstanbula. Adı Poyraz mı? Lodos mu? Bilmem ama severim bu rüzgarı havayı yumuşatır, ılıştırır, esse de çık gez diye fısıldanır durur sen de uyar gezersen çabucak kapılırsın rüzgarına ne derdi takarsın ne etrafı sallarsın canın ne istiyorsa yapmak istersin çünkü kendini özgür hissettirir bu rüzgar adama. Oysa bir yanılgı halidir bu, dört tarafın kurallarla yasaklarla çevriliyken rüzgar esti seni heveslendirdi diye özgür olduğunu sanmak ne ola? Saçma ama sen kapılırsın rüzgara... Zatan eseceği şunun surasında kaç günki böyle onun da gücü tükenecek gidip başka yerlerde başka insanların aklını yerinden edecek hazır böyle aldırmaz halde eserken aman çıkayım da yapayım ne istersem dersin. Yürürsün bu esişe kapılıp biraz daha biraz daha bir bakmışsın geçmişten esen bir rüzgar çıkmış karşına, tanıdık bir koku, özlediğin bir hissi taşımış. Rüzgar aynı rüzgar his aynı his ya sen? Sen o zamanki hevesi burnunda taze deli gözü kara kişi misin yoksa çoktan bağlandı mı kolların gerçeklerle? Rüzgara kapılıp gidecek misin estiği yere kadar özgürce ya da kalıp sonunda kaçınılmaz damlalara mı bırakacaksın gözlerini de İstanbulu da. Bu rüzgar hep yağmur getirir bu havai his de geçer yerine kuru soğuk gelir seni de kendine getirir iyisi mi hala esebiliyorken es gitsin.
Yine öyle bir rüzgar hakim İstanbula. Adı Poyraz mı? Lodos mu? Bilmem ama severim bu rüzgarı havayı yumuşatır, ılıştırır, esse de çık gez diye fısıldanır durur sen de uyar gezersen çabucak kapılırsın rüzgarına ne derdi takarsın ne etrafı sallarsın canın ne istiyorsa yapmak istersin çünkü kendini özgür hissettirir bu rüzgar adama. Oysa bir yanılgı halidir bu, dört tarafın kurallarla yasaklarla çevriliyken rüzgar esti seni heveslendirdi diye özgür olduğunu sanmak ne ola? Saçma ama sen kapılırsın rüzgara... Zatan eseceği şunun surasında kaç günki böyle onun da gücü tükenecek gidip başka yerlerde başka insanların aklını yerinden edecek hazır böyle aldırmaz halde eserken aman çıkayım da yapayım ne istersem dersin. Yürürsün bu esişe kapılıp biraz daha biraz daha bir bakmışsın geçmişten esen bir rüzgar çıkmış karşına, tanıdık bir koku, özlediğin bir hissi taşımış. Rüzgar aynı rüzgar his aynı his ya sen? Sen o zamanki hevesi burnunda taze deli gözü kara kişi misin yoksa çoktan bağlandı mı kolların gerçeklerle? Rüzgara kapılıp gidecek misin estiği yere kadar özgürce ya da kalıp sonunda kaçınılmaz damlalara mı bırakacaksın gözlerini de İstanbulu da. Bu rüzgar hep yağmur getirir bu havai his de geçer yerine kuru soğuk gelir seni de kendine getirir iyisi mi hala esebiliyorken es gitsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder