Bugün benim doğum günüm hem mutluyum hem durgunum. Yıllar hızla geçiyor büyüyor muyum hayır ama yıllar çekip gitmekte öyle aceleci ki ardına bile bakmıyor bu yıl benden memnun kaldın mı istediklerini verebildim mi bile demiyor. Tıpkı giden ve ardına bakmayan sevgililer gibi.
Doğum günü ya malum hediye almak adettendir ben de bugüne kadar aldığım ve verdiğim hediyeleri düşündüm ister istemez. Dostlar ve akrabalar bir tarafa sevgili dediğim adamların hiç birinden adam gibi bir hediye almadım belki de adamına denk gelmedim adam sevmiyorsam demek. Yanlış anlamayın büyük ve pahalı hediyeler istemedim de beklemedim de ama maneviyat işte o benim için önemli. Beni tanıyan az çok hayatımda olan biri benim hakkımda küçük şeyler bilir ve bunları orataya çıkaracak gönderme yapacak küçük hediyeler alabilir. Bu demek değil ki pahalı ve meşakatli uğraşlar bekliyorum. Çiçek gönderip kurtuldular daha çok, takı alan da oldu bunlar beni mutlu etti mi hayır. Ben altın sevmem bir kere ayrıca çiçek de dalında güzel evimde solacaklar.
Ben ne hediyeler aldım bu adamlara? Biri futbolcuydu krampon aldım, sevdiği takımın formasını aldım. Biri at severdi at aldım ama canlı değil tabii biblo yanına yakınına koyup beni hatırlasın diye. Biri fotoğrafçıydı eski bir fotoğraf makinası figürü aldım, biri gezgindi sırt çantası aldım. Biri Atinalıydı sirtaki yapan adamların olduğu bir tablo aldım... Herkese özelliğine göre sevdiğine göre hediye aldım, bir gömlek, kazak, saat alıp geçiştirmedim.
Bana hiç manevi anlamlı bir hediye gelmedi ama... Oysa çok kolaydı Marin ne sever? Kedi sever. Canlısını beklemem git bir kedi biblosu al, kedi takvimi al, neyse işte yaratıcı ol odağına kediyi koy tamam. Benim işim de hobim de yazmak demiyorum ki git pahalı bir laptop al, yazıyı, yazı yazmayı hatırlatan bir obje al tüylü bir kalem bile olur, süslü bir not defteri... Çay severim güzel bir kupa, film izlemeyi severim klaket şeklinde bir resimlik, akrep burcuyum bunu temsil eden takı yada bir obje... yani çok minik bir yaratıcılık ve beni biraz tanımak yeterli.
Tamam of tamam seks de severim hadi kafan sadece ona çalışıyorsa hoş bir iç çamaşırı da olur ya da bir zar kutusu hani zar atıyorsun da hangi posizyon geliyor bakıyorsun yaratıcı ve espirili. Birine bana beni çağrıştıran bir hediye al dedim bereket heykeli mi alayım demişti ruhsuz. Diyorum ya yaratıcılık, sığ olmamak çok değil hafif derinlik yeterli ve değer vermek gerekli.
Benden sonrakilere neler aldılar düşünebildiler mi bilmiyorum anca pahalı takılara çiçeklere kafaları basmıştır ama maneviyat en güzel hediyedir aslında tabii ki anlayana...
Önemli not: Bana sosyal medyadan ulaşan ve doğum günümü kutlayan okumaya birkaç gün yazmasam merak edip neredesin demeye devam eden canım okurlarım asıl siz iyi ki varsınız en güzel hediye bu bana. Sizin için parmaklarım tutana kadar yazmaya devam edeceğim...
Doğum günü ya malum hediye almak adettendir ben de bugüne kadar aldığım ve verdiğim hediyeleri düşündüm ister istemez. Dostlar ve akrabalar bir tarafa sevgili dediğim adamların hiç birinden adam gibi bir hediye almadım belki de adamına denk gelmedim adam sevmiyorsam demek. Yanlış anlamayın büyük ve pahalı hediyeler istemedim de beklemedim de ama maneviyat işte o benim için önemli. Beni tanıyan az çok hayatımda olan biri benim hakkımda küçük şeyler bilir ve bunları orataya çıkaracak gönderme yapacak küçük hediyeler alabilir. Bu demek değil ki pahalı ve meşakatli uğraşlar bekliyorum. Çiçek gönderip kurtuldular daha çok, takı alan da oldu bunlar beni mutlu etti mi hayır. Ben altın sevmem bir kere ayrıca çiçek de dalında güzel evimde solacaklar.
Ben ne hediyeler aldım bu adamlara? Biri futbolcuydu krampon aldım, sevdiği takımın formasını aldım. Biri at severdi at aldım ama canlı değil tabii biblo yanına yakınına koyup beni hatırlasın diye. Biri fotoğrafçıydı eski bir fotoğraf makinası figürü aldım, biri gezgindi sırt çantası aldım. Biri Atinalıydı sirtaki yapan adamların olduğu bir tablo aldım... Herkese özelliğine göre sevdiğine göre hediye aldım, bir gömlek, kazak, saat alıp geçiştirmedim.
Bana hiç manevi anlamlı bir hediye gelmedi ama... Oysa çok kolaydı Marin ne sever? Kedi sever. Canlısını beklemem git bir kedi biblosu al, kedi takvimi al, neyse işte yaratıcı ol odağına kediyi koy tamam. Benim işim de hobim de yazmak demiyorum ki git pahalı bir laptop al, yazıyı, yazı yazmayı hatırlatan bir obje al tüylü bir kalem bile olur, süslü bir not defteri... Çay severim güzel bir kupa, film izlemeyi severim klaket şeklinde bir resimlik, akrep burcuyum bunu temsil eden takı yada bir obje... yani çok minik bir yaratıcılık ve beni biraz tanımak yeterli.
Tamam of tamam seks de severim hadi kafan sadece ona çalışıyorsa hoş bir iç çamaşırı da olur ya da bir zar kutusu hani zar atıyorsun da hangi posizyon geliyor bakıyorsun yaratıcı ve espirili. Birine bana beni çağrıştıran bir hediye al dedim bereket heykeli mi alayım demişti ruhsuz. Diyorum ya yaratıcılık, sığ olmamak çok değil hafif derinlik yeterli ve değer vermek gerekli.
Benden sonrakilere neler aldılar düşünebildiler mi bilmiyorum anca pahalı takılara çiçeklere kafaları basmıştır ama maneviyat en güzel hediyedir aslında tabii ki anlayana...
Önemli not: Bana sosyal medyadan ulaşan ve doğum günümü kutlayan okumaya birkaç gün yazmasam merak edip neredesin demeye devam eden canım okurlarım asıl siz iyi ki varsınız en güzel hediye bu bana. Sizin için parmaklarım tutana kadar yazmaya devam edeceğim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder