Soru ve yorumlar için madammarin@gmail.com

19 Eylül 2016 Pazartesi

Aklım Ermiyorken Yaptıklarım Akıllanmış Başımı Ağrıtıyor Ama Olsun

 Bugün pek bir keyifli uyandım. Bir gece de hayatım falan değişmedi matah birşey olmadı suratsız suratsız ve yalnız yatağıma yattım sabah koca bir sineğin vızırtısıyla ve onu yakalamaya çalışan kedimin çıkarttığı gürültüyle uyandım. Açtım balkon kapısını hormonlu sineği dışarı çıkarttım o kiloyla nasıl uçuyorsa hayret. Dedim ki Marin sen geçen sene ölümden döndün yılmadın yıkılmadın kalktın ayağa hayata devam ettin Ben geçen sene düşük yaptım ve çok kan kaybettim yazmadım yazma gereği duymadım keyifsiz bir konuyla sizi de sıkmak istemedim babası mı? O bana kalsın. Neyse hastanedeyken öleceğime dair kesin bir his doğdu içime ama ölmedim ben survivorım uzun süre kimseye el süremedim sevişemedim hiçbir şeyden tat almadım hatta belden aşağıma bile bakmadım. Kabuslar gördüm hemde uyanıkken ama atlattım. Yenilendim, deri değiştirip yeni parlak pullarıyla ava çıkmış bir yılan gibiyim. Benzetme de yılan da güzel bence yakından gördünüz mü muazam hayvanlar.

Boşa kürek salladığımı düşündüğüm zamanlar oluyor hep işle ilgil özellikle. Çok abuk sabuk insanlarla ve durumlarla karşı karşıya kalıyorum. Hepiniz kalıyorsunuz biliyorum. Özel hayatımda ise benimle olmak isteyen çok erkek hatta kadın var ama ben ısrarla geçmişime takılmaya takıntılı haldeyim demek ki geçmişte halledemediğim bir konu var. Yine işe dönelim boşa kürek sallıyorum diyorum ya bir bakıyorum sizden bir mail gelmiş. Kiminiz beni anlatıyorsun demişsiniz kiminiz iyi ki yazıyorsun uzun süredir okuyorum, takip ediyorum... İşte o zaman anlıyorum doğru yolda olduğumu. Yıllarca çekinerek yazdım. Bunu yazarsam kızarlar, böyle dersem yanlış anlarlar diye sonra tak etti kafama bu bloğu açtım keşke daha önce açsaydım da anlatmaya başlasaydım ama geçmişi şimdiki aklımla anlatıyorum ki böylesi çok daha iyi bence. Aklım ermiyorken yaptıklarım akıllanmış başımı ağrıtıyor bazen ama olsun. Herşeyin zamanı var o zamanı doğru zamanda yakalamak gerek aşkta da işte de hayatta  hatta ölüm de doğru zamanda olmalı doğru zamanda gelmedi. Zorlayınca olmuyor akışına oluruna bırakmak ama yılmadan uğraşmak gerek.

Ben hep yazdım, çocukken yazdım annem kızdı defterlerimi attı otur ders çalış dedi klasik anne işte. Genç kızlığımda yazdım kimse anlamadı ne yaptığımı. Toy gençliğimde yazdım ama çok toydum ne yaptığımı bilmiyordum saçmaladım ve şimdi yazıyorum. Daha olgunum, o kadar yara aldım ki o yaralardan ders çıkartmayı başardım. Pürüzsüz derimin altını bir görseniz delik deşik. Bazıları kapandı bazıları kapanmak üzere bazıları ise hep açık kalacak ben onlarla yaşamayı da onları anlatmayı da öğrendim artık. Onlar olmasaydı ben Madam Marin de olamazdım ben de olamazdım.
Beni üzen kıran kızdıran acıtan herkese de borçluyum ben olmayı. Onlar hayatıma girip de hayatımın altını üstüne getirip beni altlarında ezmeselerdi ben böyle güçlü ayağa kalkamazdım. Herşeyin bir sebebi ve zamanı var. Ben vazgeçmiyorum, yenilmiyorum elim kolum bacaklarım parmaklarım tuttuğu sürece hem yazacağım hem yaşayacağım. Dibine kadar da hata yapıp dibine kadar pişman olup yine ders alıp yine yaşayacağım hayat da bu değil mi zaten?
Bu akşam benim Almanyadan gelen akrabalarımdan bir kızı istemeye geleceklermiş tuutrdular Marin sen de ol noolur diye oraya gidicem saçlarımı fönletmeliyim anlatırım akşam neler olduğunu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kimler Geldi Kimler Geçti

   Kimler Geldi Kimler Geçti… Benim hayatımdan değil oralara hiç girmeyelim.   Netflix’teki diziden bahsediyorum. Serenay Sarıkaya’nın Leyla...