Soru ve yorumlar için madammarin@gmail.com

21 Mayıs 2016 Cumartesi

Kukum Şekil Önümden Çekil

 Nuri'ciğimle banyoda sohbet ediyoruz. Evet evet yanlış okumadınız banyoda ben banyodayım o da çekti bir sandalye aldı kahvesini eline konuşuyoruz. Aklınıza benim küvette köpükler içinde, elimde kadehim olduğu bir sahne gelmesin, küvetin kenarına tünemiş, bacaklarımı ayırmış traş oluyorum bu sırada da Cihan'la durumumu tartışıyoruz.
-Adam baya ayrılıyor karısından demek.
-Öyle söyledi.
-Beraber yaşayacaksınız demek.
-Öyleymiş.
-Senin fikrin yok mu tatlım öyle deyip duruyorsun.
-Ben ne düşüneceğimi şaşırmış haldeyim Nuri, bir yanım bu duruma seviniyor diğer yanımsa hemen kaç kurtul diyor.
-Karı koca gibi olacaksınız ama iyi tarafından bak adam seni gerçekten seviyor.
-Öyle.
-Takılmışsın öyle öyle ayarını bozdu bu Cihan senin.
-Karısından kaçamak bana gelmesi daha mı cazipti ne? Ne bileyim ben kim ciddi ilişki yürütmek kim.
-Orası öyle bak bana da bulaştırdın öylenden. Bu arada ne yapıyorsun orana sen öyle?
Ben benimkini şekilli keserim de üzerinize afiyet. Üstünde küçük bir üçgen bırakıyorum üçgen simetrik olsun diye uğraşıp duruyorum.
-Şekil veriyorum.
-Şekilli mi seviyor Cihan?
-Yoo yani pek seviyorum demedi hatta neden bırakıyorsun bunu bile dedi. Ben böyle seviyorum.
-Başkalarının görme ihtimalini de seviyorsun ama sadece Cihan görüyor o da pek kuku süsüne önem vermiyor demek.
-Başkaları göremiyor bir süredir doğru sen hariç tabii.
-Böyle mutluysan mesele yok Marin'cim biraz da evinin kadını ol ama unutma ne  zaman kızsa senin için karımı bıraktım ben diyecek sen de hep alttan alacaksın. Bir sıfır yeniksin bu ilişkide. Tamam daha uğraşma düzgün işte.
Haklıydı şekilli kukumu kim görecekti ki...

20 Mayıs 2016 Cuma

Sadakat Kim Ben Kim

 Hemcinslerime karşı acımasızım da nedense Cihan'ın karısına üzülüyorum. Bu yüzden hiç sorgulamıyorum sevişiyorlar mı? Haftada kaç kere oluyor iyi mi kötü mü? Cihan bana geliyor ve içimi kemiren her soruyu unutuyorum ama dün gece geç geldi evden kaçamadı ya da bahanesi tükendi belli.  Konuşamadık, konuşmadım Suskunluk çoğu şeyi konuşmaktır zaten. Anladı... Anladım.
-Marin  dedi kırgın bir sesle. Gitme konuşması geliyordu vedalaşacaktık.
-Ben ayrılmaya karar verdim.
Ona döndüm tam ben de olmuyor böyle seni beklemekten kalan vakitlerinde gizli saklı aşk yaşamaktan bıktım diyecektim ki konuştu.
-Yarın eşimle konuşup ayrılacağım.
-Ne eşinle mi? Boşanacak mısın?
-Evet.
-Neden?
-Kaçamak aşk yaşamak bana göre değil bu durum çok yıpratıyor beni, seni, onu...
-Bizi biliyor mu?
-Hayır ama hissediyor elbette. Kadınlar sevilmediklerini anlamaz mı sanıyorsun?
-Haklısın.
-Artık saklanmak zorunda kalmayacağız tüm vaktim senin olacak, beraber yaşarız.
-Öyle olur doğru.
-Ben gideyim ararım yarın.
Arkasından bakarken içimde tuhaf bir pişmanlık ve hüzün hissettim içimdeki cadı konuştu.
"İkinci kadındın şimdi yuva yıkan kadın oldun."
-Ne yapmamı bekliyordun?
"Senin için karısından boşanacak senin için! Sonra da o kadının yerini sen alacaksın yemek yapacaksın, ev kadını gibi olacak sadık kalmaya zorlanacaksın sadakat kim sen kim be!"
Haklıydı... sustum suskunluk çoğu şeyi kabullenmektir zaten.

Geliyorum Geliyorum Ifşıııııııı Ifşıııııııı

 Yıllar önce beraber olduğum bir adam vardı. Sevgilisi olan koca karıdan çok korkardı o zamanlar nedense adamdan hoşlanmıştım ama adam karakteri sıfırın altında çıktı neyse... Geçen gün bir arkadaşımla dolaşıyoruz bu malum kadını gördüm eminim ki hala beraberlerdi çünkü kadın biraz varlıklı bizimki de işsiz güçsüz bir asalaktı kadının yanına sürükledim arkadaşımı.
-Beraber olduğum biri var boşalırken ıfşı ıfşı diye ses çıkartıyor ön dişlerinden. Yüzü de nasıl komik oluyor bak böyle. Geliyorum geliyorum ıfşııı ufşıııı ıfşıııı...
Taklidini yaparken kadının elbette ki ilgisini çekti arkadaşım da garip garip bana bakıyor.
-Bahsetmiştim ya sana hani esmer kabarık saçlı çekik gözlü adam göğsünde küçük bir kelebek dövmesi var adı Kerem.
Kadın elinde bakmakta olduğu her neyse yere düşürdü. Yanıma geldi.
-Bakar mısın kimsin sen?
-Marin ben siz kimsiniz?
-Kerem A...'dan mı bahsediyordun az önce?
-Aaaaa siz onu tanıyor musunuz?
-Evet altı yıldır beraber yaşıyoruz.
-İki yıl önce ıf ıfşıııı diye benim içimdeyken boşalıyordu hani şu iş için gittiği Bodrum'da.
-Ne diyorsun sen ya?
-Geliyorum geliyorum ıfşıııı diyorum selam söyle Kerem'e benden...
Arkadaşımın koluna girip gidiyorum arkamdaki meraklı ve şaşkın bakışları sırtımda hissederek sırıtyorum. Ifşııııı gelemeyecek bu gece orası kesin.

18 Mayıs 2016 Çarşamba

Yeniden Sev Beni

 Nuri'nin yaptığı tatlıdan mıdır zamanı geldiğinden midir periodum başladı. Ben de hayali ya da gerçek hiç kimseden hamile kalmadığım için  çok rahatladım. Bu dönemde hafif ağrıdan ve kimseyle oynaşamadığımdan eve tıkılır bol bol film izlerim, yine öyle yaptım. Uzun zaman önce izlediğim ve hoşuma giden, atmosferi olsun, kaba saba tuhaf İsveç'cenin üzerimdeki etkisi olsun " Yeniden sev Beni" yi pek severim. Buldum internetten yeniden izledim.

Herkes tarafından bir anda unutulan bir adam ve yasak aşk hımm yeme de yanında yat. Dedim ki ya bende birileri tarafından unutulsam? Komşularım ve en iyi arkadaşlarım beni tanımasa, mailleri ve mesajları bitmeyen okurlarım beni unutsa, eski, şimdiki ve sevgilim olma ihtimali olan sevgili adaylarım için hiçkimse olsam... Düşünsenize dün seviştiğiniz adamın karşısına geçiyorsunuz ve adam sizi tanımıyor. Hani diyorsunuz şöyle tanıştık, böyle yapık biz mi nasıl yani? Diyor. Hepsi için değil ama bazıları için unutulmayı isterdim aslında. Zamanında çok haksızlık ettiğim, çok kırdığım, kırıldığım, karşılıklı parçalara ayrıldığım ilişkilerim oldu. Onları baştan yaşamak, onlara yaptıklarımı unuttukları için yeni bir şans yakalamak isterdim ve yenidn sev beni diyebilirdim. Biliyorum  aynı hataları belki daha beterlerini tekrar yapardım ama olsun en azından yeniden severlerdi beni.
Not: Film insanda sigara ve kahve içme isteği uyandırıyor ve Cihan beni unutsa onu parçalarım.

15 Mayıs 2016 Pazar

Hayali Fucker'dan Hayali Bebek

 -Nuri ben geciktim.
-Nereye geciktin?
-Reglim gecikti yani
-Ha aa ne?
-Öyle işte.
-Test yaptın mı?
-Hayır çünkü münkün değil kasıklarım da çok ağrıyor ama bir türlü başlamıyor.
-Hadi hamilesin diyelim sorması ayıp babası kim tatlım?
-Cihan'la yeni barıştık hem korunuyoruz da ama...
-Ama ne?
-Bilemem tabii arada kaçtıysa gerçi olamaz ondan olamaz yani.
-Geriye hangisi kaldı?
-Bu ay kimseyle olmadım dilden de hamile kalamayacağıma göre bir tek şu hayali fuckerdan olur olursa malum o da gerçek değil hayaldi.
-Hayal adamla yatıp hayal bebeğe mi hamile kaldın acaba?
-Dalga geçmesene Nuri.
-Dalga geçmiyorum tatlım hayali çocuğu çıkartmak da kolay olur iki ıkınırsın gaz şeklinde çıkar. Bırak bunları hamile falan değilsindir.
-Bence de.
-Dur bakiim sana karnın mı büyümüş ne?
-Regli olamadım ondan ya!
-Dur sana puding yapayım tatlı açar yolları sen de gecikene kavuşursun.
Nuri, mutfağa gidiyor ben camdan bakıyorum o da ne hayali bebeğimin hayali babası yine aynı köşede. Bu kez inip bakmayacağım rezil oldum yeterince hayır ben deli değilim, onu göremediğinize göre deli olan sizlersiniz.

13 Mayıs 2016 Cuma

Bırakın Küçük Kızlar Mastürbasyon Yapsın

 Erkek çocuklar pipileri ellerinde özgürce herkese sallayabilirken, kız çocuklar saklamak, saklanmak, utanamak zorundadır çünkü ayıptır, terbiyesizliktir, sen büyüyünce kötü kız mı olacaksındır mastürbasyon yapmak. Oysa küçük kızlar bunun ne oduğunu anlamadan yaparlar, bacaklarının arasına bir şey koyup sıkarlar (ben öyle yapardım) ya da sallanırlar, belki bir şeye sürterler, elle oynayamazlar bilmezler çünkü ne yaptıklarını ya da ne yapacaklarını. Her şey içgüdüseldir, sondaki büyük zevkin anlamını bile bilmezler ama çok güzeldir, arada yine yaparlar.

Aileleri bunu yasaklarsa, bana dedikleri gibi "bacaklarını sıkma!" derlerse, "Çekmeceler" filmindeki gibi bundan korkutulup, büyük bir suçmuş gibi yasaklar hatta döver, tehdit ederlerse o kız çocuğu büyüyünce sekse aç ve bir türlü aradığını bulamayan bir kadın haline döner. Yasaklandığını düşündüğü her ilişkiyi dener, her zevkten tadmak ister tadar da... Dün Çekmeceler filmini izledim, bu yazıyı da o yüzden yazıyorum. Babasıyla sorunlu, annesi umursamaz bir kızın sancılı çocukluğu ardından dönüştüğü halini anlatıyor kısaca film. Ben ona benzemiyordum çok şükür ama bana da cinsellik tabuydu, yasaktı, çok kötüydü, pisti, ayıptı, hıııııımmmdı... Ben  de bana ne yasaklandıysa dibine kadar yaşadım.

Kısaca bırakın küçük kızlar mastürbasyon yapsın!

10 Mayıs 2016 Salı

İş Yerinden Biriyle Birlikte Oldun Mu?

 Bir işe başlıyorum ya şirket iflas ediyor ya da büyük anlaşmazlıklar çıkıyor, anlayamıyorum. Bir arkadaşıma uyup bilmem ne uzmanı birinin yanına gittik. ilişki, hayat, karma, enerji, davranış... uzar gider bunların uzmanları peydah oldu ya son zamanlarda o da bunlardan biri. Neyse doğum tarihimi istedi elindeki tablete bir şeyler yazdı, bana baktı, elini başımın üzerinde gezdirdi veeee teşhisimi koydu.
-Senin iş karman bozulmuş Marin.
-Neyim bozukmuş anlamadım. Deyip arkadaşıma baktım, arkadaşım gayet ciddi şekilde önümdeki bilmem ne uzmanını dinlememi işaret etti.
-İş karman bozulmuş yani işle ilgili yanlış enerji üretiyorsun çünkü yapmaman gereken bir şey yapıp iş karmana zarar vermişsin. Yani mesela iş yerinde yaşamaman gereken bir ilişki yaşadıysan ya da birine büyük bir haksızlık yaptıysan olur bu.
-İlk ihtimalde yoğunlaşalım biz.
-İş yerinden biriyle birlikte oldun mu?
Güldüm, daha çok kontrol edilemez bir patlama gibiydi kısa ama anlamlı. Biri mi sadece bir mi???!!!
-Oldum, evet.
-Sonu kötümü bitti?
-Çoğu kötüydü, hiç konuşmadığım görünce yolumu çevirdiklerim de var, selamlaştıklarım da.
-Kaç kişiyle oldu Marin'ciğim?
Haydaaaaaaaaaaaaaaaa

-Birden çok ve hiçbiriyle el sıkışıp  birbirimize hayatta başarılar dilemedik.
-Anlıyorum sorun bu işte onların kötü enerjileri iş karmanı bozuyor.
-Tedavisi mümkün mü?
-Yani bir kişi olsa ya da iki daha kolay olurdu ama... Bunlarla konuşup aranızdaki negatif enerjiyi pozitive dönüştürmen lazım

Yine aynı kısa küçük pofurrt şeklinde dudaklarımdan dökülen bir gülüşün ardından.
-Bu imkansız çoğunun adını bile hatırlamıyorum ki nerede olduklarını bulmam imkansız bazılarıyla da hayatta konuşmam görünce boğasım geliyor.
-İşte bu öfkeni ve kötü enerjini bırakmalısın, yoksa işinde hep sorunlar yaşarsın.

Eve dönerken bunun için mi gittim bu bilmem ne uzmanına diye düşündüm gerçi hakkı da yok değildi. işle alakalı kimle beraber olduysam aramızda sadece öfke ve kötü enerji kaldı. "Ey evren ben bu adamları isimlerini tam hatırlamıyorum sen kim olduklarını biliyorsundur affediyor ve enerjimi pozitive çeviriyorum, yakamdan düşsünler de işlerim yoluna girsin amin" Amin dedim ben az önce?


8 Mayıs 2016 Pazar

Kadınlar Sabun Değildir Islandıkça Azalmazlar

 Anneler günü vasıtasıyla sevgili sevgilim kendi annesi olsa yine bu kadar gıcık olmayacağım karısının annesini ziyarete gitti tabii karısıyla. Pazar günü ki pazarları hiç sevmem Nuri'ciğimle oturmuş dedikodu yapıyoruz ne yapalım sevişelim mi?
-Neden canın sıkkın senin?
-Cihan anne ziyaretine gitti.
-Bırak gitsin vefalı evlat demek ki.
-Annesi ölmüş bu gittiği karısının annesi.
-Aman buna mı bozuldun boş ver gitsin. Zaten anlamıyorum hem kafayı takıyorsun yok evli yok ikinci kadınım bilmem ne, hem adamı aldatıp duruyorsun, hem de ayrılamıyorsun.
-Ben Cihan'ı aldatmıyorum, belki bir kaç girişimde bulundum ama sonuna kadar gitmedim, ıslandığımla kaldım.
-Ah kıyamam ben sana yazık ıslan ıslan kuru vah vah.
-Kadınlar sabun değildir ıslandıkça azalmazlar Nuriciğim üzülme bana.
-Ah bak az önce ileride yazacağın otobiyografinin adını buldun ya da giriş cümlesini.

Birbirimize bakıp gülümsüyoruz.
-Şu hayali adamla seks iyi miydi bari?
-Çok iyiydi ve ben hala onun hayal olduğuna inanmıyorum.
-Daha sonra gördün mü? Hala takip ediyor mu?
-Cihan'la barıştığımdan beri görmedim.
-Demek ki senin derdin yalnızlıkmış, her yalnız kalışta hayali sikişseydim ohooo.
-Sen yalnız kalmazsın Nuri'ciğim.
-Sen de yalnız kalmazsın bak ben varım. Kimse bizim anneler günümüzü kutlamayacak farkındasın değil mi?
-Farkındayım ve sikime takmıyorum.
-Senin sikin yok ki tatlım.
-İşte düşün o kadar umursamıyorum.
-Ben de kukuma takmıyorum o zaman.
Gülüştük, yanına gidip sarıldım. Kulağına uzandım.
-Anneler günün kutlu olsun...
Beni dizine yatırdı ve saçlarımı okşamaya başladı işte gerçeğini aratmayan anne şefkati buna denir...

5 Mayıs 2016 Perşembe

Arabada Oral Seks Olur Mu?

 Yaklaşık on yıldır görüştüğüm bir adam var. Belli aralarla görüşürüz ama hiç sevgili olmadık, sevgililerimiz gitti, acılar çektik, dertleştik, seviştik... Her anımda olmasa da hayatımda her lazım olduğunda oradaydı. Neden sevgili olmadık bilmiyorum birbirimize güvenemezdik sanırım onun bana güvenmeyeceği kesin hem iyi böyle.

Bu adamın çok sevdiğim bir özelliği var yalamaya bayılır bıraksan saatlerce hatta günlerce yalar. Sekste çok dayanıklı değil ama kimin umurunda yalaması yeter. Dün aradı çok özledim en azından bir sohbet edelim seni göreyim falan dedi. Ben de uslu kızım ya bir süredir tamam bir şeyler içeriz diye gittim yanına. Beni aldı bir süre araba yolculuğu yaptık sohbet falan filan derken o, sırtı pencereli bluzümden etkilendi ben bana küçük dokunuşlarından tahrik oldum; tutturdu yalayacağım diye iyi de nerede? Evimden de uzaklaştık vakti de çok yok işe dönecek ben de Cihan'la buluşacağım yarım saat sonra.

 Bir avm nin otoparkında dolanmaya başladık, hafta içi saat 15.00 civarı bu ne kalabalıktır arkadaş milletin işi gücü yok mu? Bir de Yunanistan'a laf söyleriz yok tembeller çalışmıyorlar diye asıl bizimkiler çalışmıyor herkes avm canavarı olmuş. Bir türlü tenha yer bulamadık, tam kuytu bir park yeri bulduk ki bir baktık çalışanların girip çıktığı kapının karşısındayız olmadı oradan çıktık. Dolaşmaya devam tenha bir sokakta durduk, tenha dediysem arada arabalar geçiyor, biraz ileride bir site var ama başka yerlere nispeten tenha. Önünde diz çökerim ben buraya sığarım dedi. Tamam dedim, Koltuğumu geriye çekti ama 1.90 lık haliyle oraya sığamadı tabii. Kapıyı açtı, dışarıdan yanıma oturdu, ben taytımı ve çamaşırımı sıyırdım dizime kadar iki büklüm oldum, yakınlardaki evlerden gören varsa halime ya acımış ya da gülmüştür. O da bükülebildiği kadar büküldü ve vajinayla dil buluştu ama rahatsızlık bir yandan, gelen geçen var mı gören var mı derdi bir yandan çok da konsantre olamadım, Ben gelemedim ama yanımızdan hızla geçen bir araba yüzünden yüreğim ağzıma geldi, hevesimde kursağımda kaldı. Islak ıslak çektim çamaşırımı ve taytımı.

Zar zor toparlandım, haftaya buluşup detaylı bir dil operasyonu için sözleşip, ayrıldık. O işine gitti ben Cihan'ın yanına. Vicdan azabı mı? Ne alaka?



2 Mayıs 2016 Pazartesi

Birbirinin Sıvılarını Tüketmektir Aşk

 Yine eskiden olduğu gibi seviştik. Tanıdık beden, nereden ne kadar haz aldığımı bilen bir adam ve en önemlisi de gerçek hayal mahsuli değil. Birbirimizin sıvılarını tüketip içini kuruttuktan sonra yan yana uzandık. Bana şevkat dolu ama endişeli gözlerle baktı.

-Kime bakmaya inmiştin aşağıya beni mi gördün yoksa?
-Hayır bir tanıdığımı gördüm sandım.
-Kimdi özel biri mi?
-Değil. Dur bir dakika.

Yataktan kalkıp telefonumu aldım çektiğim fotoğrafı gösterdim.
-Bak şu köşedeki adam gördün mü?
-Çok uzak seçemedim adam mı var orada?
-Bilmem belki de yoktur.
-İyi misin sen?
-Şimdi iyiyim.
-Ben yokken neler yaptın hiç...

Sorusunu tamamlayamadı alacağı cevaptan korkuyordu. Hiç biriyle beraber oldun mu diye soracaktı evet dememden korkarak ama işin aslı şu hayali adam gerçekten hayalse kimseyle de olmadım ya da hatırlamıyorum.
-Seninim hala... Dedim ve sarıldım. Kollarında huzurlu bir uykuya daldım, sokağımın köşesindeki adamın gerçek olup olmadığı, sevişip sevişmediğim artık çok da önemli değildi Cihan gerçekti ve onu sadece ben değil başkaları da görüyordu, görüyordu değil mi?
"Nuri de görüyor merak etme biz deli değiliz belki biraz kayış atık o kadar sus da zıbar."
İçimdeki sesi dinledim iyi uykular...

Şizofren Aşk Cihangirli Cihan Ve İçimeki Kaltak

 "Kafayı yedin peşine birinin takılmasını o kadar istiyorsun ki baktın kimse peşinden koşmuyor hayalinde yarattın, delisin sen deli kaltak!" Dedi içimdeki ses. Bu sesi duymamdan da bellidir ki ben cidden deliyim ya da deliriyorum. Cevap versem bir türlü vermesem konuşup duracak.
"Ama çok gerçekti sen de gördün, oradaydın."
"Ben senin gördüklerini görmek zorundayım elim mahkum yoksa benim aklım başımda, git bak bakalım dışarıda bekliyor mu hala?"
"Korkuyorum..."
"Korkma delisin sen deliler hiçbir şeyden hele ki aşktan korkmazlar."
"Bunun aşkla ne ilgisi var?"
"Şizofren aşka övgü."
"Ne?"
"Bilmem aklıma geldi işte aklın öyle karışık ki benimkini de karıştırıyorsun. Git bak pencereden."

Gidip baktım, sokağın köşedinde bekliyordu. Cep telefonumu alıp, fotoğrafını çektim ardından da kontrol ettim baya fotoğraftaydı işte. Tamam uzaktaydı ama fotoğraftaydı.
"Gördün mü bak deli değilim ben adam gerçekten var. Kulüp kendini aklamak için yalan söyledi biz de salak gibi inandık."
"Git yüzleş o zaman benim içim hala rahat değil."
"Bu kılıkta sokağa çıkamam."
"Geçir üzerine bir şey de git hadi adam gerçek mi gerçekten sana girdi mi öğrenelim."
"Ne biçim bir iç sessin sen ya"
"Senin içinin sesinim otur sen düşün."

Dışarı çıkıyorum, hızlı adımlarla sokağın köşesine gidiyorum benim gizemli stalkerımdan iz yok. Sağa bakıyorum yok, sola bakıyorum yok. Yerde ondan bir iz belki bir izmarit arıyorum o da yok. Birden bir ürperti kaplıyor bedenimi yoksa arkamda mı demeden sesini duyuyorum.
-Ne yapıyorsun burada böyle?
Dönmemle Cihangirli Cihan'la göz göze geliyorum en paspal, en sıyırmış, en şizofren halimle.
-Şizofren aşka övgü... Öyle bir kitap vardı ama hiç okumadım.
-Efendim?
-Bir arkadaşımı gördüm sandım da yanılmışım.
-Benimle karşılaştın iyi oldu neden mesajlarıma cevap vermiyorsun?
-Kaçamak saatlere atılmış kaçamak mesajlar oldukları için.
-Seni çok özledim ne yaptın görüşmediğimiz süre içinde?
-Sanırım delirdim.
Etrafıma bakıyorum bir kez daha adam yine yok ama neyse ki Cihan burada...

Hayal (Et) Seviş

 - Kuruntu yapıyorsunuz. Dedi beni bu seks kulübüne üye yapan ressam tanıdığım.
-Hayır yapmıyorum.
-Nezih bir kulüptür burası öyle kimse kimseyi takip falan etmez.
-Tam üç gündür o adam beni takip ediyor. Eminim diyorum size.
-Kimlikler falan da gizli yani evinizi nerede yaşadığınızı bilemez ki.
-Takip etmiş, araştırmış bir şekilde bulmuş demek.
-Kaç numaralı odada beraber olmuştunuz?
-Hatırlamıyorum.
-Size adını söyledi mi?
-Hayır.
-Siz ona adınızı söylediniz mi?
-Pek konuşmadık yani hayır.
-Kaç kez birlikte oldunuz?
-İyi miydi diye de soracak mısınız? Bunun konumuzla ne ilgisi var? Adam o geceden beri takip ediyor beni. Evimin penceresinden bakıyorum sokağımda, çalıştığım dergiye giderken peşimde, gittiğim barda kalabalığın arasında bana bakıyor, dışarıda hep peşimde diyorum size.
-Güvenlik kameralarından inceletelim odayı.
-Odalarda kamera var değil mi? Tahmin etmiştim.
-Odalarda yok elbette Marin Hanım ama koridorda var. Bakalım kimmiş peşinize takılıp sizi rahatsız eden. Merak etmeyin öğrenip tedbirini alırız.

Evime dönüyorum bir saat sonra telefon geliyor.
"Marin Hanım görüntüleri inceledik herhalde siz o gece epeyce içkiliymişsiniz çünkü bir odaya girip yarım saat kadar sonra çıkıyorsunuz ve odadan başka çıkan olmuyor yani odada kesinlikle yalnızmışsınız."
Telefon elimde donup kalıyorum, ama nasıl olur mümkün değil hadi canımlar içimde patlıyor adama sadece "üyeliğimi iptal edin" diyorum o da ama nasıl olur mümkün değil üyelik iptal olmaz demiyor " edildi bilin" diyor. Telefonu kapatıyorum. Odamın penceresinden sokağıma bakıyorum.

Seviştiğim hayalet beni takip etmeye ben de onu hayal etmeye devam ediyorum.

Kimler Geldi Kimler Geçti

   Kimler Geldi Kimler Geçti… Benim hayatımdan değil oralara hiç girmeyelim.   Netflix’teki diziden bahsediyorum. Serenay Sarıkaya’nın Leyla...