8 Mart, bence kadınların dayanışma günü de olmalıdır. Ben bu 8 Mart'a çalışarak, emekçi bir kadın olarak girmekten çok gururluyum. Günün anlamına uygun oldu ama dediğim gibi kadın dayanışması da olmalı bugün. Benim çalıştığım ofiste Mature varken ne yazık ki bu mümkün değil. Özellikle de arkadaş ediniyor olmamdan o kadar rahatsız olmuş ki ofistekilere, çalışmadığım Salı günü, sadece haftanın belli günleri çalışıyor olmam, daha geç gelip erken çıkmam yeterince gözlerine batmıyormuş gibi aldığım maaşı da söylemiş. Çarşamba, tüm güler yüzümle ofise girdiğimde bana bakan nefret dolu gözleri görür görmez bir şeylerin ters gittiğini anladım. Çalışmaya başladım, yine sağdan soldan imalar, laf çarpmalar falan en sinir olduğum şeydir. Kahve alırken mutfakta sevişgen böceklerden dişi olanı yakaladım, bunları ipleri elimde bana tavır alamazlar, sıkar malum. "Ne derdi var bunların, Mature bir şey mi dedi?" O bile bana tabırlı da, elimde büyük koz olduğundan gıkını çıkartamıyor. "Şey Mature Hanım bize aldığın maaşı ve gelmek için şartlarını söyledi. Diğer çalışanlar da onun ne ayrıcalığı var diye kızdılar." "Anladım, sağol." Bana bakmaya devam ediyor hala, cevap bekliyor. "Neden sen o kadar çok para alıyorsun gerçekten?"
"Benimki altın kaplama da ondan ayrıcalığım var. Seninkini gördüm x beyle sevişirken mesela, seninki değil." Zaten sinirlenmişim, bir de hesap soruyor, benim elimdeki kozu hiçe sayıp. Ben de böyle hatırlatırım işte. Masama döndüğümde çok sinirliydim, kuyruğum havada Mature'ya nasıl soksam diye düşünüyordum. Kimse benimle, konuşmuyor, yine ilk gün moduna geri dönülmüş, sonra dedim ki içimden aman konuşmazlarsa konuşmasınlar. Zaten şurada kaç ay daha çalışacağım ki, olmadı başka iş bulurum.
Mature bir de utanmadan, öğlen arasında 8 Mart konuşması yapıp, sadece kadınlara kağıtta çikolatalı kek dağıttı. Ben yemedim çünkü bunlar tansiyonumu yükseltiyor, ondan sonra saçma bir baş ağrısıyla dolaşıyorum etrafta. Hazır tansiyon konu iken, düzeltmesini yaptığım yazı da "Limonlu Suyun Faydaları" idi. Ben de düzeltirken fark ettim ki, yüksek tansiyona değinilmemiş. Küçük bir ekleme yapmakta zarar olmaz, hatta fayda olur okurlar için diye düşünerek, sabah içilen ılık limonlu suyun, diğer faydaları yanında yüksek tansiyonu da düşürdüğünü yazdım, yani yazıya ekledim. Tüm yazılar önce Mature'nin kontrolünden geçiyor, bu da nasıl fark ettiyse benim eklediğim cümleyi fark etmiş beni yanına çağırdı.
-Marin, yazıya ekleme yapmışsın, senin görevin yazmak değil , düzeltmek; unuttun herhalde.
-Unutmadım Mature Hanım, unutulan bir maddeyi ekledim sadece.
-Senin işin bu değil ayrıca sen doktor da değilsin. Tansiyonu ne indirir bilemezsin ya yanlış bilgi verdiysen.
-Limonlu su tansiyonu indirir, sürekli stress altında olmak da çıkartır biliyorum, inanın.
Ensemden yine bir ağrı yükselmeye başladı, tansiyonum çıkıyorum diyordu.
-Sadece limonu içmek mi indiriyor tansiyonu? Doktor Marin E...( Bir de dalga geçer gibi güldü)
-Hayır, popoya da sokulabilir çok acil durumlarda.
-Bu ne terbiyesizlik, nasıl bir uslup ama şaşırmamak lazım, seninle nasıl tanıştığımız düşünülürse.
-Kıvırcıkla ateşli sevişmelerim sonucu tanıştık doğru.
-Çık dışarı hemen!
-İsterseniz ofisi de terk edebilirim. İlk ay maaşımı da aldım, rahatça kovabilirsiniz beni, ben de dizi setindeki işime başlayabilirim.
-Çık dışarı dedim!
Çıktım, bu güne kadın dayanışmasıyla dolu geçireceğimi, hatta Mature'yle bile sonunda arkadaş olabileceğimi umarak girmiştim ama görüyorum ki bu imkansız. Bu ofiste arkadaşım olması da imkansız. Kovulmamı ya da Mature'nin beni azarlamasını bekleyen kadınlarla dolu etrafım. İşin kötüsü de takı yapan bir arkadaşım bana boncuk kolye verdi, onbeş tane, ben de bunları ofisteki kadınlara hediye ederim diye getirmiştim, çantam boncuk kolye doluydu. Boncuk dediğime bakmayın, hepsi çok şık şeyler. Bunların hangi birine vereyim, hangisi hak ediyor ki? Kırmızı olanı da Mature'ye ayırmıştım ama gel de ver bu kavganın üzerine. Elimde çantam, içeri girip, boşver Kıvırcığı zaten adam değil, kavga etmeyelim artık, bak bugün kadınlar günü, kadın dayanışması önemli diyerek vermeyi düşündüm ama anlayacağını ya da yumuşayacağını sanmıyordum. Ben de çantamdan poşeti çıkarttım ve kapısına asıp, çıktım.
Perşembe çalışmıyorum malum, Cuma ofise gittiğimde bütün kadınların boyunlarında benim kolyeler vardı. Bir an için teşekkür bekledim ve yüzümde memnun bir gülümseme belirdi. Baktım Mature de kolyesini takmış, hem de kırmızı olanı, nasıl da biliyorum malımı ama. Kadın çalışanlardan birine "kolyeleri beğendiniz mi?" dedim. "Evet, beğendik tabii, Mature Hanım çok zevkli ve düşüncelidir." Dedi. Kolyeleri Mature hediye etti sanıyorlardı. Kadının hakimiyetini ellerimle güçlendirdim, iyi mi?
"Benimki altın kaplama da ondan ayrıcalığım var. Seninkini gördüm x beyle sevişirken mesela, seninki değil." Zaten sinirlenmişim, bir de hesap soruyor, benim elimdeki kozu hiçe sayıp. Ben de böyle hatırlatırım işte. Masama döndüğümde çok sinirliydim, kuyruğum havada Mature'ya nasıl soksam diye düşünüyordum. Kimse benimle, konuşmuyor, yine ilk gün moduna geri dönülmüş, sonra dedim ki içimden aman konuşmazlarsa konuşmasınlar. Zaten şurada kaç ay daha çalışacağım ki, olmadı başka iş bulurum.
Mature bir de utanmadan, öğlen arasında 8 Mart konuşması yapıp, sadece kadınlara kağıtta çikolatalı kek dağıttı. Ben yemedim çünkü bunlar tansiyonumu yükseltiyor, ondan sonra saçma bir baş ağrısıyla dolaşıyorum etrafta. Hazır tansiyon konu iken, düzeltmesini yaptığım yazı da "Limonlu Suyun Faydaları" idi. Ben de düzeltirken fark ettim ki, yüksek tansiyona değinilmemiş. Küçük bir ekleme yapmakta zarar olmaz, hatta fayda olur okurlar için diye düşünerek, sabah içilen ılık limonlu suyun, diğer faydaları yanında yüksek tansiyonu da düşürdüğünü yazdım, yani yazıya ekledim. Tüm yazılar önce Mature'nin kontrolünden geçiyor, bu da nasıl fark ettiyse benim eklediğim cümleyi fark etmiş beni yanına çağırdı.
-Marin, yazıya ekleme yapmışsın, senin görevin yazmak değil , düzeltmek; unuttun herhalde.
-Unutmadım Mature Hanım, unutulan bir maddeyi ekledim sadece.
-Senin işin bu değil ayrıca sen doktor da değilsin. Tansiyonu ne indirir bilemezsin ya yanlış bilgi verdiysen.
-Limonlu su tansiyonu indirir, sürekli stress altında olmak da çıkartır biliyorum, inanın.
Ensemden yine bir ağrı yükselmeye başladı, tansiyonum çıkıyorum diyordu.
-Sadece limonu içmek mi indiriyor tansiyonu? Doktor Marin E...( Bir de dalga geçer gibi güldü)
-Hayır, popoya da sokulabilir çok acil durumlarda.
-Bu ne terbiyesizlik, nasıl bir uslup ama şaşırmamak lazım, seninle nasıl tanıştığımız düşünülürse.
-Kıvırcıkla ateşli sevişmelerim sonucu tanıştık doğru.
-Çık dışarı hemen!
-İsterseniz ofisi de terk edebilirim. İlk ay maaşımı da aldım, rahatça kovabilirsiniz beni, ben de dizi setindeki işime başlayabilirim.
-Çık dışarı dedim!
Çıktım, bu güne kadın dayanışmasıyla dolu geçireceğimi, hatta Mature'yle bile sonunda arkadaş olabileceğimi umarak girmiştim ama görüyorum ki bu imkansız. Bu ofiste arkadaşım olması da imkansız. Kovulmamı ya da Mature'nin beni azarlamasını bekleyen kadınlarla dolu etrafım. İşin kötüsü de takı yapan bir arkadaşım bana boncuk kolye verdi, onbeş tane, ben de bunları ofisteki kadınlara hediye ederim diye getirmiştim, çantam boncuk kolye doluydu. Boncuk dediğime bakmayın, hepsi çok şık şeyler. Bunların hangi birine vereyim, hangisi hak ediyor ki? Kırmızı olanı da Mature'ye ayırmıştım ama gel de ver bu kavganın üzerine. Elimde çantam, içeri girip, boşver Kıvırcığı zaten adam değil, kavga etmeyelim artık, bak bugün kadınlar günü, kadın dayanışması önemli diyerek vermeyi düşündüm ama anlayacağını ya da yumuşayacağını sanmıyordum. Ben de çantamdan poşeti çıkarttım ve kapısına asıp, çıktım.
Perşembe çalışmıyorum malum, Cuma ofise gittiğimde bütün kadınların boyunlarında benim kolyeler vardı. Bir an için teşekkür bekledim ve yüzümde memnun bir gülümseme belirdi. Baktım Mature de kolyesini takmış, hem de kırmızı olanı, nasıl da biliyorum malımı ama. Kadın çalışanlardan birine "kolyeleri beğendiniz mi?" dedim. "Evet, beğendik tabii, Mature Hanım çok zevkli ve düşüncelidir." Dedi. Kolyeleri Mature hediye etti sanıyorlardı. Kadının hakimiyetini ellerimle güçlendirdim, iyi mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder