"Marin, müsait değilsen biz gidelim."
"Rukiye siz neredesiniz?"
"Kız yarım saattir kapındayız."
"Ben de kapıdayım, burada olsanız sizi görürüm."
"Ay yok kız valla kapıdayız."
"Sen başka apartmana girmiş olmayasın .... apartmanına gireceksin numara..."
"Aaaaaa dur bakıyım yanlış mı geldik şimdi tüh."
Telefonu kapattı, beş dakika sonra anca gelebildiler.
-Kaç kere geldin buraya Rukiye, nasıl karıştırırsın.
-Ay kız kafam yerinde değil ki, ben de diyorum Marin günlerce dışarı çıkmamış, kapının önü kağıt dolu. Aldım o kağıtları toparladım, kapının önü dağınıktı düzelttim.
-Başkasının kapısının yani, içerde de kimsenin olmaması şansınıza artık ne kadar beklediniz orada?
-Yarım saat bekledik, bana artık fenalık geldi soyundum kapıda.
Kız kardeşi de düşünebilmiş onun fikri de;
-Marin sana kızmış olmasın abla ondan açmıyordur kapıyı.
-Ben öyle bir şey yapar mıyım Kamile, neden kapıyı açmıyım, ablana salak demeyeceğim artık salak diye diye iyice salaklaştı.
Gülüştük. Bunlar kapıda o kadar bekleşmiş ve zor durumda kalmışlar ki kendilerine zor geldiler. Kız kardeşi kendi kendini astrolog ilan etmiş bir tip, eğitimi falan yok. Burçlar hakkında bizi engin bilgileriyle aydınlattı. Yükselenmiş yok ay burcuymuş. Ay burcum balıkmış onu öğrendim ama ben zerre duygusal değilimdir. Rukiye akıllısının da yükseleni akrepmiş. Bu nasıl akrep seks yapmıyor diye dalga geçtik ama ben hemen akrepler hakkında kesin bir bilgi ile durumu açıkladım: Akreplerde orta yoktur ya çok yaparlar ya da hiç yapmazlar; Rukiye hiç yapmayan tarafta.
Sonra Stavros geldi, onu yeni gördü ikisi de ve donları düştü. Stavros da benim gibi soğuk yapılı biridir, yanımızdan hoş geldiniz dedi ve geçti. Ayyy bu kim Marinnnn deyip durdular, Stavros ne yapsın sizi demedim, diyemedim. Sevgilisi var onun, çok kıskanç aman sakın dedim, ha tamam o zaman dediler. Rukiye de bana erkek bulun deyip durdu, şu fuck buddy adaylarından bahsetsem mi kararsızım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder