Soru ve yorumlar için madammarin@gmail.com

29 Ekim 2016 Cumartesi

Pipi Deyince Küçükse Penis Deyince Boyutu Nasıl?

 -Üzerinde çok küçük bir morluk oluştu. Dedi
-Neyin? Dedim.
-Tam kafasında. dedi anladım. Bana aleni şekilde senden mi acaba demek istedi. Tek gecelik bir kaçamaktı ertesi gün bildiğin birbirimizin yüzüne bakmadık ama ortak konular olduğundan karşılaşıyorduk. Bir de beraber yaşadığı ve korktuğu bir hatun vardı ödü koptu o anlar ya da bulaşır diye.
-Ben gayet sağlıklıyım sık sık da kontrole giderim benden kaynaklı olamaz senden bana birşey bulaşmasında.
-Yok senden sonra oldu da korktum seni suçlamıyorum yanlış anlama.
-Kaldığımız otelin klozetinden olmuştur belki gerçi ben iyiyim.
Issırmadım da ki ıssırmayı severim ama ağzıma almadım onunkini.
Eve gitti birkaç gün ses yok ben baya baya hastalık bulaştırmakla itham edildim bir de içime şüphe düştü bana birşey geçti mi neymiş o diye, mesaj gönderdim.
"Pipin nasıl iz geçti mi?"
"İlginçtir ertesi gün kayboldu."
"Kaşıntı falan var mıydı?"
"Yok sadece küçük bir kızarıklık oldu ve geçti."
"İyi."
"Neden Pipi dedin?"
"Ne deseydim?"
"Pipi çocuklarınkine denir küçük mü demek istiyorsun benimkine?"
Tam arıza sorunlu kompleksli erkek mantığı.
"Ne ilgisi var ya ben hepsine pipi derim. Normal seninki de ne büyük ne küçük. Neyse hadi görüşürüz."
Nah görüşürüz keşke küçük deseydim. Yeni değil önce oldu bu olay sonra beni çok aradı görüşmek istedi evdeki bunun kıçına tekmeyi basmış bir de iyice boşlukta kaldı ama ne telefonunu açtım ne buluştum.
Aklıma geldi bu pipi ve diğer isimlerle büyüklük tanımı durumuna çük ve pipi deyince küçük s.k ve Ya..ak deyince büyük demek gibi algılansa da öyle bir şey yok yani en azından bence yok penis ne o zaman hangi grubu temsil ediyor bu meletin genel adı penis. Ya da bizimikine vajina deyince başka diğer isimle başka bir boyut ve darlık mı düşünülmeli? Bu arada bir okurum bana soru sordu oturup araştırdım cevaplayayım. Vajina rengi kişiden kişiye değişirmiş ve vajina çok koyu da olabilirmiş kadın beyaz tenli olsa bile. Bu durum bir enfeksiyonu vitamin yetersizliğini işaret edebileceği gibi aslında hiçbir anlama da gelmeyebilirmiş yani vajina rengi kişiden kişiye değişirmiş ille beyaz ya da pembe olması gerekmezmiş daha koyu olabilirmiş. Bunu kafasına takıp rengini açtırmaya çalışan kadın sayısı da oldukça fazlaymış. Ayrıca pornolardaki hatunların vajinalarına makyaj yapılıyor ve onlar normalde o kadar pürüzsüz ve güzel değil zaten duymuştum bir kez daha duydum ve emin oldum.

28 Ekim 2016 Cuma

Gayri Meşru Çınlama

 Herkes didikledi şu Aleyna Tilki'yi biraz da ben didikleyeyim, kızı değil meseleyi. Dürüst olayım Twitter da adını görünce #çirkinsinaleynatilki şeklindeydi politikacı falan sandım hiç girip bakmadım politik konulara girmiyorum malumunuz çünkü girsem kesin tutuklanırım ya da ülkeyi yönetirim ortası yok. Klibi yeni izledim kızın kim olduğunu yeni anladım peki neyi bu kadar büyüttünüz kızın yaşını mı? Hadi ama dürüst olalım bu kız mıy mıy konuşan süklüm püklüm birşey olsa kimse aaa on altı yaşında kız nasıl içkili yerlerde sahne alır cık cık demezdi basbaya bu kızdaki özgüvene uyuz oldunuz. Olunmayacak gibi de değil bakınca pek matah olmayan bir tip zoraki sarışın olma uğraşı birbirine yakın boş bakışlı gözler Hadise ye benzetenlere katılıyorum onda da tip yok ama zorla güzel ilan ediliyor ya pes.

Barlarda cluplerde bu yaşlarda bu görünüşte çok kız var. Kucaktan kucağa geziyor, içki içiyor, ortalıkta seksi göründüğünü zannedip dolanıyor ve kesin seks de yapıyor. Onları kurtarmaya ve buralardan uzaklaştırmaya yönelik bir kampanya olsa bence çok daha mantıklı olur. Bu kızcağıza da o kadar uyuz olmayın kendi on altı yaşınızı düşünün ben o yaşta ünlü olsam popomu açıp gezerdim bu yine iyi beni küçükken parmakla gösterirlerdi falan diyor bir ne oldum durumu gelmiş ama ben geleceğinin olduğunu gelecekteki Hadise olacağını sanmıyorum. Bir süre sonra bu ilgi de şöhreti de azalacak o da şimdi çıkıyor diye tantana yapılan barlarda iş bulmak için çabalıyor olacak. Bizim ülkemizde çoğu şarkıcının kaderi bu. Ayrıca bu kız Emrah Karaduman'la çalışmasaydı zaten ne dinlenirdi ne fark edilirdi.

Halkı irrite etmemeli bir sanatçı yaşı konumu yaşadığı ne olursa olsun of kendine amma güveniyor dedirtmemeli özellikle de kadınları kızdırmamalı. Asla ben güzelim, özelim, sizden farklıyım, çok yetenekliyim dememeli. Kız çıkmış kişisel gelişim felsefe kitabı yazıyorum diyor. Bu işin okulunu okumuş onca insan varken bu ne özgüven? Ha yazsa bu aklını sevdiğimin ülkesinde ne yazmış bu deyip alınır okunur o da ayrı konu başlığı. Bir sanatçı adayı her zaman mütevazi olmalı elbette yeri geldiğinde kendini savunmalı o ayrı bir konu. Zaten çıkışı sorunlu olan bu kıza menajeri danışmanı her neyse şöyle konuş böyle yap demiyor mu dememiş çünkü burası Türkiye burada böyle stratejiler olmaz. Haydi ünlü oldun hoppaaa deyip medyaya salınır şahış halk uyuz olur sonra da başarılı olması beklenir uyuz edilen halkın karşısına çıkartılıp. Oysa ki bu kız mütavazi konuşup halkın desteğini alsaydı ömrü çok daha uzun olurdu. Evet bu yaşta çıkan dünya starları var ama onların arkasında bir ordu insan çalışıyor ortaya salıp başı boş bırakılmıyor ne söyleyecekleri atacakları adım bile önceden belirleniyor. Britney Spears o yaşlarda masumiyeti temsil ediyordu gerçekte hiç ilgisi olmadğı halde ve ne yapacağı, ne söyleyeceği herşeyi planlıydı. Dünya starı olacakmış da zaten mahallesinde ünlüymüş de peh peh...

Benim on altı yaşındayken çok popüler bir arkadaşım vardı. Yeteneği falan da yoktu sadece biraz tipi iyiydi o da bu durumu erkekten erkeğe geçerek değerlendirdi. Biri daha vardı sesim güzel der hep şarkı söylerdi ama kızda tip sıfırdı kendini güzel zannederdi o ayrı. Bu ikisi de hiçbir şey olamadı o güzel dediğim on sekizinde bir çirkinleşti bir tipi kaydı artık neyi ne kadar yediyse eski popüler halini aradı bulamadıkça depresyona girdi bir gayri meşru peydahladı tuhaf bir şişko bulup evlendi sonunda adam yine iyiymiş sahip çıktı buna ve çocuğuna. Bizim kız ünlü olmayı çok isterdi ne okudu ne birşey yapabildi gayri meşru çınlaması oldu sadece. Öbürü de şarkıcı falan olamadı tabii. Benim on altı yaşındaki halim mi? Pek dikkat çekmezdim beni kimse parmakla göstermezdi Ben hep kitap yazıcam, film çekicem, ünlü olucam derdim o ayrı hikaye.

26 Ekim 2016 Çarşamba

Seks Temalı Dil Bilgisi Dersi

 Sosyal medyadaki bazı kelimelerin kullanımındaki hatalar çok gözüme batıyor ve beni çok rahatsız ediyor ben de düzeltiyorum sürekli ama en iyisi buradan da kısa bir ders vermek merak etmeyin zevkli bir ders olacak en azından örnekler aklınızda kalacak.

"Evde yalnızım hadi bana gel yaramazlık yapalım." Ya"n"lız değilim ya"l"nızım uzun harf önde seninki de uzun mu?

"Seninki de baya kalınmış" daki ki bitişik yazılır ama "Ne sandın ki erken boşalanla işim olmaz" daki ki ayrıdır.

"Seviştikten sonra bende kalabilirsin." de bitişik "Gruba sen de katıl" daki de ayrı yazılır.

"Herkes oral seks sevmez." deki herkesin sonunda s vardır sssss asla z değil seksin s si tamam mı?

"Birkaç vibratör denemekte fayda var." Birkaç bitişik.

"Hiçbir şey senin dilinin yerini tutmaz."  Hiçbir bitişik şey ayrı.

"Herşey seks değil sarılıp uyumak da güzel." Herşey bitişik.

"Çok kalındı öyle ki günlerce popomun üzerine oturamadım." Ki yine ayrı.

"Sen veya arkadaşın fark etmez ikiniz de gelin çok azdım." Veya bitişik de ayrı.

"Mademki kaldıramıyorsun neden vaktimi alıyorsun?" mademki  bitişik.

"Oysaki adam sanmıştım onu değilmiş." "Halbuki çok da kaslıydı ama beyni yokmuş" Kiler bitişik.

"Yeterki iste arkadan da yaparız." ki bitişik.

"Büyükse beni ara küçük ise zahmet etme." Kullamına göre ise bitişik ve ayrı olur.

"Jartiyeri giydim ki ne göreyim çorabım kaçmış." buradaki ki ayrı.

"Sende gel senin de giderin var seninkinin de üzerinde zıplarım." Kileri deleri gördünüz.

"Yalnızca bir gece takıldık ne aşkı?" Yalnızca yallllllllllllllnız.

"Yanlış anlama ama seninleyken hiç orgazm olamıyorum." Yanlış da N önde yalnız da L karıştırmayın!


Esra İnal'e Olan Bana Da Oldu

 Sabah uyandım ama bir tuhaf bir gariplik var. Telefonumun alarmı çalıyor kapatmak için uzandım dokunamadım. Tıpkı filmlerdeki gibi ruhlar eşyalara dokunmaya çalışır da dokunamaz ya aynen öyle. Elim içinden falan geçmedi. Nasıl tarif edilir bilemiyorum odadayım ama başka boyuttayım benim olduğum boyutta da buradaki eşyalara dokunulmuyordu ama odayı aynen görebiliyordum sesleri duyuyordum bir de çok daha hafif hissettim kendimi. Paniğe kapıldım ne oluyor dedim yatakta yatmakta olan bedenimi fark ettim. Odanın içinde şaşkınca koşturdum. Bilincim yerindeydi herşeyin farkındaydım. Kendi kendime dedim ki uyanmalıyım uyanmak istiyorum, sanki görünmez bir ip beni yatağa geri çekti ve düşer gibi uyandım. Çok duymuştum bu astral seyahat konularını ama açıkçası ben hiç heves etmedim. Baya bedeninden çıkıp dolaşıp gelenler varmış ben inanmamıştım. Bana neden durduk yere oldu bilmiyorum kesinlikle rüya değildi. Bu arada odada benden başka bir varlığı da hissetmedim ne melek ne iblis, yalnızdım. Demekki ölüm de böyle bir şey başka bir boyuta geçme hali...

8 Saniye filmi geldi aklıma Esra İnal panik halinde oradan oraya koşturuyordu uyanıyordu bedenini görüyordu demek ki gerçekmiş dedim benim de başıma gelen tam da bu. Bir bedenimden çıkıp amaçsızca dolaşmadığım kalmıştı. Bu boyutu hallettim de başka boyutlar kusur kaldı. Korktum arkadaş ben bir daha olmasın istemem.

Bu arada ben de bana emanetim...

24 Ekim 2016 Pazartesi

İçimdeki Kaltak Seksi Yasakladı

 Yarın için biriyle görüşme durumum var. Yakında başka yere gidecek iş icabı bir yıldır da peşimde ama ben buna stabil olmayan hayatı yüzünden pek yanaşmadım. Şimdiki durumum ve bunun bana popona dilimi sokucam demesi üzerine gaza geldim yarın görüşelim dedim. Beni ailemle yaşıyorum sanıyor yalnız yaşadığımı bilse ne yapar eder yanıma taşınırdı çünkü. Ev tutalım dedi ben de sandım ki evi ayarlayıp beni çağıracak başladı bu hesap yapmaya yanımda şu kadar var ev bu kadar olsa diye of...

Baya evi sen tut ama seni ben mikeyim diyor her türlü de giren bana girecek kısaca neden? seks yapmış olmak için. Belki çok iyi olacak belki de hiç hoşuma gitmeyecek tenler uyuşmayacak bu da başka bir risk. Günlük evi kiralarken otel gibi kimlik uzatıyorsun bu başka bir risk. Nuri ye anlatsam durumu küfrü basar nereden buluyorsun bunları diye ama ben de yarın ev boş sen bana gel demiş bulundum bu havalara uçtu.

İç sesim uyarılarına anında başladı hiç susar mı zaten.
-Baksana bana yarın buraya mı gelecek bu?
-Evet.
-Sonra?
-Sevişeceğiz işte sen de istemiyor muydun?
-İstiyorum da bununla olmaz.
-Güzel şeyler yapacak ama.
-Aman hepsi aynı şeyi yapar.
-Neden bununla olmaz?
-Yahu sen salak mısın iki seks muhabbeti yaptın diye senden para istedi bu adam, bir de düzse neler ister hiç mi düşünmüyorsun?
-İstemez herhalde ya.
-Sen öyle san gelecek evini görecek daha da istekleri kabaracak bir de yatmanın verdiği rahatlıkla canım bana 500 aşkım bana 300 demeye başlayacak sen de biliyorsun ben de.
-İyi de ben seks yapmayacak mıyım ya?
-Bununla yapacaksan hiç yapma.
-Haklısın da
-Haklıyım tabii seni uyarmasam çulsuzla şişkoyla ezikle tipsizle yatıp duracaksın iyi ki ben varım da dizginliyorum seni.
-Evet iyi ki varsın bildiğin kendi kendimle konuşan bir deliyim ben de.
-Ben olmasam tek başına kalırdın git bana şarap koy.
-Kırmızı Beyaz?
-Tabii ki beyaz
Beyaz şarap severiz biz ben ve içimdeki kaltak yarın da bana seks yasak...

Seks İtirafları Yazan Bayan Bloger Arkadaşım Bir Bakar Mısın?

 Bir süredir bu blog muhabbetinde hemcinslerimin açtığı seks kokan bloglar dikkatimi çekiyor. Bir şeyler yapmaya çalışıyorlar çıkış noktaları belli ama devamında tökezleme kaçınılmaz. Hemen hepsi seks hikayeleri yazıyorlar ama gerçek ama hayal o kısmı önemli değil, sorun şu ki hep seks fazla seks olduğunda tıkanmak ve ileriye gidememek kaçınılmaz çünkü Stoya bile o kadar seks yapmıyordur. En uç yaşadıklarını yazman gerek en yasak olanları en tabuları yoksa zaten herkes seks yapıyor bir şekilde, iyi de senin mesleğin ne ki bu kadar uç seks hayatın olsun? Hadi escortsundur anılarını yazarsın bak o zaman olur ya da toplumda saygın birisindir de bir sapıklığın bir fetişin takıntın vardır gizlice ikinci hayat yaşarsın bu da okunulur ama bilmem kimle bugün böyle yattım şu gün içtik grup yaptık otele attı beni ağzıma verdi oh... gibi anlatımlar ve hikayeler bir süre sonra hımm ne yazmış bu kadın diye merak uyandırmaktan çıkar ve sıkar. Ayrıca kitap olur film olur hayellerindeysen yanlış dilde yazdığını ve yanlış ülkede olduğunu hatırlatırım. İngilizce ya da Almanca yaz işte o zaman en kötü erotik e kitabın çıkar ama bu ülkede zaten fazla abartınca yayın yasağı gelir. Yazdıkların da bir grup otuzbirciye malzeme olmaktan başka işe yaramaz. Gerçekçi ol bir kere tamam seks yazmak bunları anlatmak mı istiyorsun yine anlat ama hayatına da değin çevrene de insan olduğunu hissettir sen makine değilsin sadece bacak açıp kapatmıyorsun ruhun, duyguların var.

Ben bunları yazarsam bir yayıncı beni keşfeder diye hayallere kapılma yayıncı yayınlayabileceğinin peşine düşer. Grinin Elli Tonu var ama yaaa da deme çıkış noktası Türkiye değil o kitabın dünyada çok satınca bizimkiler aldı sen buradan çıkmış dünyaya yayılmış bir erotik kitap duydun mu? Duyamazsın öyle bir kadın yazar duydun mu mümkün değil. Şu cüce boyutlarındaki İtalyan kız Melisa P. fırça darbelerini yazdı filmi çekildi hayatının bir bölümüydü evet sonra... sonrası gelmedi çünkü kurşunu tek atımlıktı anlattı bitti muhtemelen birinin kapatması oldu oturdu kıçının üstüne. O bu ülkede yayınlandı ama burada çıkmadı bu demek değil ki ilk olamazsın olur ama başka bir yoldan yürürsen işte sana formüller: ünlü biriyle olmuşsundur bunu anlatırsan, tanınmış birinin kızısındır falan Türk Diplomatın Kızı'nda olduğu gibi o şekilde erotik itiraflarını yazarsın tamam, escortsundur ilginç müşterilerini yazarsın, aile kadını mazbut hayat yaşayan birisindir kaçamaklarını yazarsın, doktorsundur sana gelen hastaların sırlarını yazarsın bunlar olur okunur ama ben şöyle seviştim bugün bunu yaptım dediğim gibi otuzbire malzeme olmaktan ileri gitmez.

Bir de oranı buranı çekip o bloğa koyarsan sonra kadınlara neden saygı duyulmuyor neden tecavüze uğruyoruz deme. O resmini çektiğin yerlerin var ya herkes de biraz değişik şekilde aynısı var sana özel değil ama akıl ve zeka işte o herkes de aynı değil sen önce onu koy ortaya beden ve yüz güzelliği ardından tamamlar tabloyu. Bir de madem yazma işine soyundun onun olmazsa olmazı okumaktır lütfen kitap oku imla hataları cümle düşüklükleri yapma evet blog sana ait ama bunlar okurun için önemli yazarken öğretmeli bir yön de vermelisin okuruna. Okur kazanıyorsun bu çocuk sahibi olmaktan bile daha büyük bir sorumluluktur sakın unutma sevgiyle Madam Marin...

Peşine Doğru Düşülürse Elde Edilmeyecek Kadın Yoktur


 Peşine doğru düşülen kadın mutlaka elde edilir. Erkek de öyle ama erkek kadına göre alınmayın ama daha kolaydır. Bir kere güzelseniz çok abartı da olmasına gerek yok ve hoşlandığınız bir adam varsa küçük bir çaba bile yeterli olur çoğu zaman bende böyle oldu yani. Hayatımda sadece on yedi yaşındayken biriyle olmak için çok uğraştım o zaman da çömezim tabii aşık olmuşum ilk aşkım. Aynı bölümdeyiz o benden büyük ufaklık diye seviyor beni ben ölüyorum onun için allem ettim kallem ettim biraz da iç güdülerimle ikinci yıl dikkatini çektim sevgili olduk. Bundan sonrakilerle bir ay civarı ya uğraştım ya uğraşmadım. Ben önce kendime itiraf ederim istediğimi ya da hoşlandığımı sonra harekete geçerim. Elbette bütün ilişkilerim böyle başlamadı çoğunluğu peşime düşen ve doğru zamanda  doğru hamleyi yapan erkekler oldu genelde ve maalesef hepsi çok yakışıklı da değildi. İçlerinde taş gibi olanlar, futbolcular da vardı baya börtlek gözlü kel olanlar da ama mesela bu börtlek gözlü kel başka yerleri ve hareketleriyle açığı kapatıyordu. Dediğim gibi bir kadının peşine doğru düşülürse elde edilmeyecek kadın yoktur. Bir kere seksle yaklaşmayacaksın hele ki sert mi seversin falan gibi sorular asla sert mi sevesin ne ya? Espri yapacaksın rahat olacaksın ya da onu fazla istediğini taktığını aşkından öldüğünü hissettireceksin. Kadın hiç ilgilenmese de bu da kenarda dursun der başka kadına gitmesini istemez öyle adamların.
Üçüncü halvetsiz regliye yaklaşırken benim derdim ne peki? Acaba hormonların düzgün çalışıyor mu merak içindeyim. Benim derdim istememem çok istemeden de yapmayacağım sonra pişman olurum o kadar tuttum kendimi değil mi? Benden daha beter bir arkadaşım var boşanalı altı yılı geçti ve hiç seks yapmadı. Çirkin de değil peşinde erkekler de var biraz sert ve erkeksi ama bu durumunun getirisi olabilir. Ben şahsen pipisinin çıktığından şüpheleniyorum benim de çıkar mı ki? Çıkarsa erkek kadın acımam dalarım o da ayrı mevzu.
Peşime doğru düşen olursa benim de bir noktada buzlarım çözülebilir ya da böyle karlar kraliçesi gibi yaşamaya devam edebilirim. Doğru hamle doğru cümle doğru zaman çok önemli. Bu şartlar yerine geldiğinde sabah seksi keyfine dönüş kaçınılmaz olur.

23 Ekim 2016 Pazar

İlk Buluşmada Bunu Yapmayın


 İlk buluşmalarda beklenti tavan yapmış halde karşı karşıya gelinir. İki tarafın aklında da farklı açılardan aynı soru vardır ne vericen abine? ne vericen ablana? Erkekler genellikle cinsellik ve heyecan beklentisi içinde giderler buluşmaya. Kadın hadi evime gidelim dese hayır demezler zaten denilir mi erkekliğe laf mı söyletsin adam gidecek tabii mantalitesindedir. Kadın da aynı beklentide olabileceği gibi daha çok başka çıkarları kovalar. Mesela adamı beğendiyse bir geleceği olabileceğini, uzun süreli ilişkiyi ya da evliliği düşünür. En kötü ihtimalle uzun süredir beklediği tutkulu aşk karşısındadır ve bu adam ona sırılsıklam aşık olmalıdır. Adamı beğenme katsayısı düştüyse adamdan alabileceklerine yoğunlaşır bu iş olabilir, bir mevkii, bir tanıdık, bir yere götürülme ihtimali, eve bırakılma ihtimali, adamın atıyorum ayakkabı fabrikası varsa bir yıllık ayakkabı ihtiyacının karşılanması gibi... Erkek tek şey bekler seks...

Ne tutkulu aşk ne de ciddi sürükleyici bir ilişki düşünmez, kadından fazla bir şey beklemez gerçi şimdiki erkekler değişti bazıları para kopartmaya çalışıyor onları ayrı bir kategoride tutuyorum ama genel olarak derdi sekstir. Hani konu sadece sekse gelse başlar neler seversin neler yaparsın demeye sanki bu bir anlaşma da imzalar atılacak ve o hareketler yapılacak yahu her ilişki kendi kimliğini taşır sen çok sevdiğin şeyi onunla yapmak istemezsin asla yapmam dediğini yapacağın tutar bu tamamen karşındakinden aldığın enerjiyle aranızdaki kimyayla ilgilidir. Baştan bunu sever misin? Şunu yapar mısın? demek konuşmayı da ilişkiyi de mekanikleştirir. Konumuza dönersek ilk buluşmada beklentiye girmeyin, dertlerinizden hayatınızdaki eksiklerden bahsetmeyin çünkü karşınızdakinin zerre umurunda olmayacak. Hatta bu size olumsuz puan getirip buluşmayı mahvedecek Onu yatağa atmaya çalışmayın küçük uyarıcı dokunuşlar tamam ama abartmayın. Yani bir nevi istemem yan cebime yapın. Havadan sudan konuşun espri yapın eğlenin kafa dağıtın. Yeni iyi bir arkadaşla güzel bir gün geçirmeyi planlayın. Benimle yatacak mı diye kasmayın ay bu adamla bir geleceğim var mı ki diye sorgulamayın anı yaşayın. Ne yaşayacaksanız zamanla yaşayacaksınız zaten bırakın şu iki saat keyifli geçsin beklentilere boğmayın karşınızdakini.

İlişki Ve Yaşam Koçu Madam Marin

 Dün akşam bir arkadaşım geldi biz de Nuri'yle oturmuş hangi kurslara gidelim diye bakıyoruz. Şu sıralar kurs hevesimiz depreşti bulduğumuz kurslara gidiyoruz iki boş gezen olarak. Bu arkadaşımın suratından düşen bin parça iki günlüğüne İstanbul daymış da bir seminere gelmiş kişisel gelişim mi dedi hayatınızın kontrolü mü öyle bir şey. Nuri kendi dairesine indi sorunlu insanların olduğu yerde duramaz o bunalır bu başladı anlatmaya.
"Ben çok özveriliyim hep kendimden veriyorum, çok anlayışlıyım, çok sabırlıyım kaybediyorum, kıymetim bilinmiyor. Ben harika bir insanım, yaşadığım yerde herkes beni tanır bana hayrandır ama kocam bak neler yaptı oysa ki ben ben ben ben ben..." Cümleler benle başlıyor benle bitiyor. Ben de bilirim ki her olayın birkaç tarafı vardır kocasına sorsak belki yaka silkecek ve çok bencil hep kendinden bahsediyor diyecek. Bu baya kararmış, üzgün ama kendince yerden göğe kadar haklı. Bir de İstanbul'a her gelişinde kaçamak yapar kendi yaşadığı kentte yapamıyor sonra bu adamlardan biri bile geri aramadı diye hayıflanır bana sorar Marin neden bunlar beni aramıyor diye. Ben de vaktiyle erkek bir kez aldı mı hevesi kaçıyor demiştim ama karşımdaki vaka daha derin bir sorunsalı ihtiva ediyor. Osmanlıca kursuna da başlasam mı ki? Neyse...

-Canan'cığım hiç düşündün mü sorunun bir kısmı da sende olmasın?
-Nasıl yani olamaz tabii. Benim gibi birini bulmuş da ben onun için neler yaptım biliyorsun.
-Hepimiz ilişkilerimizde kendimizden veriyoruz bu böyle yürüyor ben de Cihan'layken...
Lafı ağzıma tıkadı asla başkasının sorunlarını dinlemez dert ortağı olmaz bu şahıs varsa yoksa kendisi hep kendisi anlatacak kendisi konuşulacak.
-Beni biliyorsun hayranlarım var elit bir insanım o ise beni basit karılarla aldatıyor.
-Sen de onu aldatıyorsun.
-Onun yüzünden beni yalnızlığa o itti yoksa ben öyle biri değilim ama benimle yeterince ilgilenmiyor.
-Sürekli ben ben dediğinin farkında mısın? Başka kimseyi dinlemiyor konuşturmuyorsun. Belki de adam o basit dediğin kadınlarla konuşabildiği için onlarladır.
-Nasıl yani?
-Bu gittiğin seminerlerde paranızı alıp size ne veriyorlar bilmiyorum ama ben olsam sürekli kendini düşünmeyi ve kendinden bahsetmeyi kes de biraz da etrafındakileri dinle derdim. Sen sadece kendine odaklamışsın başka kimseyi görmüyorsun. Muhtemelen kaçamak yaptığın adamlarla da aynı şey oluyor benle başlayan cümlelere boğuyorsun adamları onlar da seni bir daha aramıyorlar.
-Ben bencil bir insan değilim.
-Bencillik değil ben merkezcilik bu. Dünya senin için var sanıyorsun ama öyle değil başkalarını da dinle onların sorunlarına da çare ol olamasan da yanında ol. Herkes senin için yaşamıyor. Konu sen olunca konuşuyorsun başkası olunca konuyu kendine getiriyorsun.
-Bilmiyorum sanmıyorum BENİM! randevum var geç kalıyorum.
-Bu sefer kendinden ve sorunlarından daha az bahset belki uzun süren bir ilişki olur.
Söylediklerime bozulup gitti ama söylediklerim gerçekti bu adam da onu aramayacak yatacak bu nasıl kadın ben neye denk geldim deyip kaçacak ya da beni dinleyip karşısındakinin kendisi için var olan biri değil de bir birey olduğunu hatırlayıp ona göre davranacak seçim onun.

O değil de ben asıl yaşam ve ilişki koçluğu kursuna gideyim baya gelecek var bende seminerlerim olay olur...



21 Ekim 2016 Cuma

İş Görüşmesinde Mırıl Mırıl Ahlaksız Teklif

 Bir iş görüşmesine çağırıldım yağmur var ama gideceğim yer yakın bir saate gelirim dedim atladım taksiye uzun uzun binaların olduğu bir yerde indim. Girdim birine bu arada şıkıdım ve makyajlıyım tabii ama abartmadan. On dördüncü katta görüşme yapacağım yer söylene söylene asansöre bindim asansör fobim var. Neyse aksatmadan sallanmadan durmadan ineceğim kata geldim. Böyle çok katlı bir binada nasıl olduysa minnacık iki odalı bir şirkete denk geldim. Metin reklam yazarı olarak görüşecekler benimle içeriye aldılar. Kapı açıldı üzerime üç tane yavru köpek üşüştü dedim herhalde ben veterinere falan geldim meğerse iş veren hanım hayvansevermiş aynı zamanda bunları da yeni almış evde bırakamıyormuş. Ben de sevdim tatlılardı. Sonra sohbete başladık ama bir türlü iş hakkında konuşmuyoruz işte hayvan bakımı vs konumuz aradan yirmi dakika geçti bana fenalık geldi kadının da kocası geldi. Tokalaştık adam geçti karşıma oturdu kadın köpeklere ilgilenmeye başladı. Deneyimlerim konuşuldu ben sosyal medya takip edemem sadece metin yazarım dedim adam tamam dedi ama arada da mırıl mırıl birşeyler söylüyor. Herhalde diyorum kafası yoğun yapılacak işleri kendi kendine hatıratıyor ama nasıl bir mırıltı. " Hııı? Buyrun? Pardon?" diyorum geri çekilip işle ilgili birşey soruyor ya da şirketlerini anlatıyor. Çalışma şartları nedir freelance çalışabilir miyim diyorum olur diyor sonra yine bir mırıltı ben de artık ne? demeye başladım ama  tatmin edici bir cevap alamadım. Herhalde dedim kadın hayvanlarla adam da bu kadınla kafayı kırmış ikisinde de bir kayış atıklığı hakim. Bendeki bu şansla zaten Christian Grey le iş görüşmesi yapıp zevk odasına davet edilecek halim yok ya da taş gibi bir karı koca çıksaydı da beni aralarına alıp yalasalardı neyse zaten kafama vurmuş seks orucu bu adam da karşımda mırıl mırıl dayanamadım sandalyemi yanına doğru sürdüm baya yanaştım adama eğildim kafamı uzattım ne diyor bu herif mırıl mıırl merak ettim.

"Çok hoşsunuz başka yerde buluşsaydık daha iyi olurdu ben bugün çok kötüyüm sabah bir toplantıdan çıktım trafikte de çok gerildim saç sakal karıştı ama normalde böyle değilim..." Ama noktasız konuşuyor ve sanki kendi kendine söyleniyor gibi meğerse garibim karı duymadan bana iş atıyormuş. Dedim ya karı da koca da kayışı uzun zaman önce atmış kaybetmiş ikisi de ayrı kırık karıya baktım almış köpeğin birini kendi fotoğrafını çekiyor bu adam da bana köpek yavrusu gibi bakıyor birşeye benzese içim gam yemeyecek. Hiç duymamışım gibi eski noktama döndüm başka birşey yoksa ben kalkayım dedim ki içeri nihayet hoş bir adam girdi. Uzun süredir hoş birini görmediğimden kalkışımı geciktirdim. Onunla genel ve anlamlı bir sohbete daldık ne dediği de anlaşılıyordu. Mırıldayan adamla o dakikadan sonra hiç konuşmadım bu adamla detaylı konuştum beni herzaman arayabilirsiniz dedim adı Yıldırla başlıyordu unuttum ama illa ki arar. Mırıltı adam ve köpek kadınla tokalaşıp çıktım adam tokalaşırken de mırıldadı ben de kaşlarımı kaldırıp genç Hülya Avşar misali bir hareketle hayır dedim o da anladı. İş için ararlar mı bilmem Yıldır la başlayan adam arasın kırık karı koca aramasın zaten.

18 Ekim 2016 Salı

Sevgili Tanrı Cehennem Burası Mı?

 Sevgili Tanrı... Beni biliyorsun senin için küçüklüğümden beri iki tarafımdan çekiştirildim durdum iki ayrı yoldan sana ulaşmaya çalıştım ikisinde de ulaşamadım. Varlığını ilk büyükannemden öğrendim aslında annemden ama o anlatınca inanmadım koştum büyükanneme sordum o da var deyince çok büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Bana anlatılan kudretli ve yargılayıcı varlığı daha o zamandan yadırgamıştım kusuruma bakma. Bir de iki din arasında sürekli çekiştirilince ee yeter ya o var mı bakalım gerçekten? demeden edemedim varlığını sorguladım bağışla. Sen vaftiz edildin nasıl inanmazsın dediler, diğerleri yatmadan Ayet el kürsi oku melekler seni korur dediler. Tamam dedim on dört yaşıma kadar kiliseler daha cazip geldi sonra İsa mı Muhammed mi diye düşünürken Muhammed'in kedisi olduğunu öğrendim bilirsin kediler benim bu dünyadaki tek zaafım o zaman ben de müslümanım dedim kiliseye gitmedim ama bu sefer de Kutsal Ruh alındı yani ben hep arada kaldım.

Haç taktım neden taktın dediler, Kuran okudum sen yobaz mısın vahşi misin dediler aslında ben ikisi de değildim. Varlığını çok sorguladım doğrudur çoğu şey çok saçma geldi bir de neden bunca şey olurken bir zahmet müdahale etmeyip tepeden bakıyorsun cidden anlamıyorum. Ben senden bugüne kadar birşey istemedim lütfen sadece eğer varsan hayvanları koru özellikle de kedileri bak bir peygamberin koyu bir kediseverdi onun hatırına koru. Birileri işkence yapıp öldürüyorsa o an müdehale et çarpıyor musun yakıyor musun cehennem için o kadar işkence yöntemi bulmuşsun direk uygula işte. Ben sonradan cezasını veriyorum deme verdiğini gördüm evet bazı yaşanmış olaylar var ama bu sonradan kısmı beni tatmin etmiyor hemen ver ve bir diğer alem varsa ona da saklama cezalarını ya koru ya hemen yap. Sonra diyorsun ki benden dolayı her canlıyı sevin ben nasıl seveyim piskopat katilleri? Eğer biz senin suretinsek bu katiller de senden bir parça mı taşıyor? O zaman sen de mi kötüsün? Zaten ömür diye kısacık bir zaman tanımışsın insanlara bu arada hem iyi olmaya çalışıp hem hayat mücadelesi veriyoruz. Sevdiklerimiz yok olup gidiyor normal bir durum gibi alışıyoruz bari boş durma da masum canlıları koru tabii eğer varsan söz ben iki dinle de ilgilenebildiğim kadar ilgilenip seni üzmeyeceğim.

17 Ekim 2016 Pazartesi

Yol Boş Yolun Sonu Yakın

 Bak buraya bak sana birşeyler diyeceğim ama baştan söyleyeyim hoşuna gitmeyecek. Eğlenceli olmayacak içinde cinsellik yok istersen kapat okuma.

Hala burada mısın? Tamam o zaman iyi dinle. Bu hiç bitmeyecek gibi gelen günler var ya. Elin ayağın sağlam tipin yerinde başka uzuvların tam çalışıyor aklın hala gördüğünü tanıyorken kıymetini bil çünkü öyle kalmıyor. Bir bakıyorsun bir tarafın fire vermiş. Ne akıl kalmış ne beden tip desen çoktan birileri yüzüne bakmaz olmuş ya sağlığın asıl ondan eser yok kafa da gidiyor geliyor işte buna yaşlılık deniyor.

Bilim adamları bir yerlerini mi parmaklamakla meşgul de hala yaşlanmaya ve ölüme çare bulamadı bilmiyorum ama bu gerçek dağ gibi karşında duruyor. Bu yaşına nasıl geldin rüya gibi bir gün gibi vay be nasıl geçti zaman değil mi? İşte oraya da hızla yaklaşıyorsun. Elbette yaşlanamadan ölecek olanları konu dahili etmiyorum kim ne zaman gidecek bilinmez. Dün bir yere gittim yaşlı ve hastalarla dolu. Bir kadın yapıştı elime "hoşgeldiniz" dedi başladı birşeyler anlatmaya. Beni tanıdığı biri sandı ben de o anki tepkim neden öyle oldu bilmiyorum birden paniğe kapılıp elimi çektim ve "birazdan geleceğim bir dakika" dedim. Görevli geldi bilmem ne teyze yoldalarmış geliyorlarmış dedi artık beklenen kimse yaşlı teyze de bana dönüp birkaç isim saydı ve onlar da geleceklermiş dedi.
Ben ziyaretine gittiğim kişinin yanına gittim çıkarken bu teyzeyi yine gördüm yola bakıyordu ama ne bakmak sanki ömrü boyunca beklediği her şey o yola dökülecek de gelecek gibi ama yol boştu kimse de gelmeyecekti. Giderken beni gördü "yoldalarmış geliyorlar" dedi ben de başımı salladım gülümsedim giderken el salladım o da salladı sonra yine başını çevirip yola bakmaya devam etti. Bir beklediği var mıydı arada geliyor muydu yoksa beklenen çoktan tarih mi olmuştu bilmiyorum. Kimse bu hale gelmesin temennim bu ama sanki kaçışı olmayan bir son gibi orada öylece duruyor. Ben kimin gelmesini beklerim bana gelip bakan olur mu bilmem. Şimdi bile kafam yerinde değil o zaman ne hale gelir bilemem. Okurlarım ziyaret eder mi hala Madam Marin itiraflarını yazar mıyım acaba? "Bugün tuzsuz çorba içtim hemşire ilacımı verdi burada bir doktor var taş gibi ama yaşlıyım diye bana bakmıyor" aklım yerindeyse yazarım elbet.

Demem o ki hepimizin sonu üç beş buna yakın aklınıza, sağlığınıza, paranıza, hayatınıza, hayallerinize, sevdiklerinize sahip çıkın. Sağlam dostluklar kurun hayata sağlam çapalar atın, karmanıza iyi davranın insan ya da hayvan hiçbir canlının ahını almayın ve yaşlanmam sanmayın hiçbiri sanmıyordu.

15 Ekim 2016 Cumartesi

İlk Kalp Kırıklığımın Sesi

 Liseden bir anı daha çizittireceğim geldi. Lise bire başladım sonlardan da bir çocuğa platonik halde aşık oldum ama nasıl aşığım ölüyorum adına cücü derdik. Bu futbol oynardı ben de onu izlerdim bana bir kere bile bakmazdı. Benim sınıftan da kızıl saçlı tuhaf br çocuk bana aşıktı o bana şiirler yazardı ben Cücü'ye. O bana bu şiirleri verirdi ben ne verebildim ne konuşabildim Cücü'yle. Sınıf arkadaşlarımdan kaşar ve büyüklerle çıkma uzmanı bir kız ben sizin aranızı yaparım dedi heveslendim Gitti çocukla konuştu ben de bahçenin bir kenarında minnacık halimde duruyorum çocuk bana baktı güldü gitti belliki beğenmedi istemedi zaten kız arkadaşı varmış ilk büyük kalp kırıklığımı o gün yaşadım. Umutlarım, hayallerim yıkıldı, kendimi değersiz, küçücük bir toz zerresi gibi hissettim. Okulda birkaç kez daha karşılaştık utancımdan yüzüne bakamadım şimdi karşılaşsak bu ne böyle diye yüzüne bakmazdım o kesin. Hiç karşılaşmadık Cücü'yle ben büyüdüm üniversiteye gittim o zaten pek varlıklı değildi belliydi ve bence okumadı da nasıl bir hayatı olduğunu tahmin etmek güç değil hayır hala öfkeli olduğumdan yazmıyorum bunu sadece bir öngörü ama biliyorum şimdi olsa bunlar bizi koysalar bir lise binasına ve birbirimize gösterseler o isterdi ben istemezdim. Benim seçeneklerim de çevremdekiler de olasılıklarım da hayatım da daha iyi o o zamanlar benimle olabilirdi fırsatı kaçırdı. Zaten iyi de oldu anlaşamazdık ben küçücük ürkek bir kız o bir Taksim fırlaması yürümezdi. Yıllar sonra karşılaştık iyi arkadaş olduk diyeceğim ama Cücü'yle değil bizim sınıftaki kızıl saçlıyla cidden iyi arkadaş olduk başım sıkışsa ararım sorarım koşar gelir hala da seni kalbimin derinlerine gömdüm ilk aşk unutulmuyor der. Ben Cücü'yü unuttum da verdiği o hissi unutmadım taş bina soğuk Taksimdeki evde ağlayarak karanlık bir odada oturmuş neden beni istemedi diye kendimi sorgulamıştım şimdi iyi ki istemedi diyorum ve iyi ki o hissi de tatmışım hepsi bir kelimeye kelimeler cümleye dönüştü hayatımda sesim oldu sessiz kalmadım.

Seks Orucu Sevap Mı?

 Bir süredir seks orucundayım. Kutsal bir durum ya da verilmiş bir söz değil öyle denk geldi. Bir süre yapmadım sonra yapacak adam bulamadım, bir fuck buddyim var on yıllık bir türlü denk gelemedik sanırım karısıyla sorunları var aramalarıma da dönmüyor hiç böyle yapmazdı. Yeni birini de ben istemiyorum, eskilere de hiç bulaşasım yok. İyi ki de yok geçen hafta eskiden tanıdığım baya iyi bir adamla görüşmeye karar verdim beni sürekli arıyordu ben işim var diye geçiştiriyordum. Daha doğrusu ben bu adamları kategoriye soktum" Gideri Var" ve "Yoklukta Gider" şeklinde bu da yoklukta gider grubundaydı iyiydi ama eskimişti tutku bitince de malum sadece yapmış olmak için yapıyor oluyorsun. Ben de sırf bakalım hala çalışıyor mu kapanmasa bari benimki diye bununla buluşacaktım çünkü iki ayı geçti üzerine iki regli devirdim halvetsiz. Tam yarın sabah beni şuradan alırsın diye sözleştik ki içimdeki cadı konuştu "şunun facebookuna bak bakalım hala hoş mu?" "Neden hoş olmasın yahu tanıdığımız adam işte."Sen bak yine de dinle beni." "Tamam dur bakıyorum"
Açtım baktım pek fotoğraf yok ama bir tane var ki of ki ne of adam sanki hava basılmş da şişirilmiş gibi olmuş artık neyi taktı kafasına ya da neden bu kadar rahatlayıp boşverdiyse şişmiş de şişmiş. O yakışıklı karizma adamdan eser yok.
"Bak ben sana demedim mi bu şişkonun altında ezecektin beni baktırmasaydım kaçamazdın da ayıp olmasın diye ıyy terler de bu."
"Tamam tamam haklısın da şimdi ne yapacağım?"
"Ara iptal et iptal et çabuuuuk! Ben bununla kahve bile içmem."
"Çok kırıcı bir durum ama hem hani biz insanları dış görünüşleriyle yargılamazdık?"
"Sen istersen yargılama ben bununla yatmam yani sen de yatamazsın ne salaksın sen ya ara şunu iptal et yargılamazmış da dış görünüşmüş de sanki sen şişko olsan bu seni isterdi saf mısın nesin?"
Aşırı saldırgan ama doğru tespit uzmanı iç sesim haklıydı ben bu kadar kilo almış olsam o benimle yatmazdı ya da belki de yatardı yoklukta gider kategorisine koyup. Mecburen aradım yarın için önemli bir toplantıya çağırıldığımı erteleyemeyeceğimi söyledim. O da tamam pazartesi olsun o zaman dedi tamam dedim, pazartesi aradı telefonu açmadım.
Yoklukta gider sınıfında benimle yatmak isteyen arkadaşlarım var ama bana da o pek doğru gelmiyor çünkü yatmak demek arkadaşlığın bitmesi demek sonra insan nasıl davranacağını şaşırıyor. Arasa kendini mecbur hissediyorsun aramasa bak yattı kaçtı diyorsun olmuyor. Hoşlanmayı, etkilenmeyi geç beğendiğim tek kişi bile yok. Ben birinin peşine düşeyim biraz uğraşayım da öyle alayımı seviyorum hazır kıta bekleyenler hoşuma gitmiyor. Nette yazıştığım ve yoklukta oynaştığım adamlarla da risk almak istemiyorum. Arada kadınlar da var tabii de aman yok yani cidden yok zaten bu kadar ara verdikten sonra bir kadınla tatmin olamam ki çok da sevmiyorum. İnsan sekse ara verince de yapmak da bir külfet geliyor ki anlatamam, yok duşuydu, epilasyonuydu, soyunmasıydı, ben sanki olayın akışını da unuttum bir de rahat geldi bu durum  böyle dur bakalım açlık iyice kafama vurana kadar ya da birini gerçekten çok isteyene kadar orucumu bozmayacağım kimbilir belki sevaba da giriyorumdur.

11 Ekim 2016 Salı

Yanarım Ama Çabuk Sönerim

  Kimseyi takip etmeyi bakalım neler yapıyormuş demeyi sevmem umursamam takmam ama bazen adını hatırladıklarıma bakıyorum. Bazıları da listemde ekli çok girmesemde görüyorum arada hepsi nasıl da yaşlanmış, hayat nasıl da yıpratmış diyorum. Ben onlara göre baya iyiyim nerede okuyorsunlardan eczaneden gecikmeli panik durumlarımda gebelik testi alırken eczacının bakışından anlıyorum ne kadar genç gösterdiğimi. Bildiğin adult bir bireyim oysa. Çoluk çocuk, yıpratan bir koca ve fazla sorumluluğum yok diye yıpranmadım belki. Nuri kafana birşey takmıyorsun da ondan yaşlanmıyorsun diyor ama doğru değil bu kafama çok şey takarım rüyalarımda bile muhakeme halindeyim çok üzülürüm çok özlerim ama belli etmem. Buz dağı gibi alttaki büyük parça görünmez su yüzündekine bakıp aman Marin'in de dünya yansa abası yanmaz derler. Öyle değil işte ben hala on yedi yaşında sevdiğim çocuk için bile bazı bazı özlem duyarım. Bir şarkı çaldığında ya da birlikte gittiğimiz bir yerden geçerken mesela. Ölen yakınlarım için tuttuğum yas hiç bitmez içim kavrulmaya devam eder ama dışarıdan gülerim. Korkularım, paniklerim var en çok da kendimi unutmaktan korkarım nereden geliyorsa bu korkunun kökeni en büyük korkum bu. Yalnızlık umurumda değil ama unutulmaktan da korkuyorum orası kesin. O zaman neden yaşlanmıyorum diğerleri gibi sanırım biliyorum ben şeytanla anlaşma yaptım. İnsan bu tür şeyler sadece filmlerde olur sanıyor ama gerçekten de var oluyor böyle şeyler. Yirmi yaşındayım bir adam geldi yanıma çelimsiz zayıf 1.60 boylarında yan yana aynı boyda gibiydik yani. Üzerinde takım elbise siyah saçları geriye taranmış, kapkara gözler yanmış koyu bir ten. Karizma tavan görünce bakıyorsun ister istemez ve yaklaştığında bu da kim demiyorsun aura inanılmaz. Yanıma geldi ve
-Kaç yaşındasın? dedi. Döndüm baktım ne yabancıladım ne de kim bu demedim gülümsedim o da gülümsedi bembeyaz dişler...
-Yirmi yaşındayım.
-Yirmi ne güzel bir yaş.
-Evet ben de çok seviyorum.
-Adın ne?
-Marin?
-Burada mı oturuyorsun?
-Taksimde meydana yakın.
-En güzel yaştasın keyfini çıkart.
-Çıkartıyorum.
-Hep yirmi yaşında kalmak ister miydin Marin?
-Evet çok isterdim.
-Kim istemez ki? İyi günler Marin.
Başını hafifçe eğip selamlayıp gitti. Arkasından öylece baktım çünkü baktırıyordu. Çingene bir çalgıcı gibiydi ama baktırıyordu o karizmayla o ses tonuyla o kendine güvenle o gülümsemeyle. Birkaç gün sonra rüyamda bu adamı gördüm etrafımdaki binalar yanıyor heryer alev almış ben bu adamın yanında duruyorum onun görevlisi gibiyim o zaman anlıyorum bir tür iblis ya da şeytanın ta kendisi olduğunu. Etrafında ona lanetler okuyan din adamları var birileri de su atıyor üzerine "Yanmıyor musun?" diyorum tam bu sırada eli alev alıyor eline üflüyor ateş bir anda sönüyor "Yanarım ama çabuk sönerim" diyor o karizmatik duruşuyla ben de yanında böbürlene böbürlene duruyorum.
Bu sadece bir rüya o da sadece bir adam elbette şeytanla anlaşma yaptığımı falan sanmam şeytan ne yapsın beni ne alsın benden ama bu rüya ve bu söz hep aklımda kaldı. Ben de dışarıdan bakınca bu karizmatik Şeytan gibiyim bana sular atıp lanetler okuyor hayat çoğu zaman ve inanın ben de yanıyorum sadece çabuk sönüyorum ondan fazla iz kalmıyor.

9 Ekim 2016 Pazar

Delik...

 Ruhum delik aklım delik çok huylanırım oradan göbeğim delik bacak aramdaki iki delik biri işemeye yarar biri girmeye bir de kanar ayda bir çocuk da çıkacakmış oradan güya ben inanmam nasıl çıkar oradan alt tarafı ufak bir delik.
Bir de popom delik ne işe yaradığı malum oradan da münasebet olur işi bilenle de çok iyi olur ama delikler bu kadarla son bulmaz hayatımızda da vucudumuzda da. Ağzım delik mesela konuşurum çoğu zaman sayar söverim yalan da söylerim bazen yalan daha büyük bir bağımlılık sigaradan dumandan.
Kulağım delik ama en fazla iki küpeyi yan yana dizerim bir de işime gelmeyene kulağımı tıkarım yoksa katil olurdum şu yaşıma gelene kadar.
Burnumda iki delik bazen tıkanırlar alerji yüzünden bazen akarlar grip yüzünden bir de alışırsam bir bedene onun kokusunu iyi ezber eder hatırlatırlar.
Göz bebeklerim de delik daha doğrusu kenarları köşeleri bir yerleri delik yoksa nasıl aksın o gözyaşları dışarı asıl mesele zaten akamayan göz yaşları.
Bir de zaman delik akıp gidiyor delik bir kaptan su kaçırır gibi ne tutabiliyorum ne anlayabiliyorum bu yaşa nasıl geldim hatırlamıyorum delik herşey hayatımda delik.
Bir delikmiş peşine düşülmüş gibi geliyor insana ama aslında asıl kalp delik doldurmaya çalışıyoruz onunla bununla da olmuyor dolmuyor dengesiz düzensiz atıyor kızınca da duruyor sonra başka bir deliğe tıkılıyorsun. Delik arkadaş bu düzen delik.

Evli Çiftin Kız Düşürme Oltası

 Evli çiftlerden en çok aramıza gel teklifi alan benimdir kesin. Daha yirmi yaşında başladı bu teklifler o zaman yani ilkinde amacın ne olduğunu anlamamıştım. İnternette bir kadınla tanıştım bana lezbiyen olduğunu beni çok beğendiğini falan yazdı. Resim öğretmeniydi evliydi ama kocası bu durumunu bilmiyordu çok acı çekiyordu bilmem ne. İlle de tanışalım buluşalım dedi ben de o zamnlar bir kadının dokunuşunu yalamasını çok merak ediyorum. Sonraları detaylı öğrendim tabii ama çok sonra. Bunun mesajları gün geçtikçe seni şöyle yalarım dlimi poponun arasında dolaştırırım gibi bir hal alınca hımm dedim tam da merak ettiğim şey. Taksimdeki The Marmara'nın girişteki kafesinde buluştuk ama hatun yalnız değildi yanında kocası da vardı. Bundan yaşça büyük, bir adam kadın da bana gönderdiği resimdeki esmer güzeli değil bir hastalık geçirmiş de bozulmuş hali gibi ama olsun o kadar gittim. Oturduk sohbet muhabbet nasıl tanıştıklarını kadının buna nasıl açıldığını falan anlattı adam. Ama hep adam konuşuyor ayrıca da kadının başka kadınlara olan ilgisinden pek bir memnun belli. Ben de düşündüm ki herhalde kadını yalnız göndermek istemedi kontrole geldi. Neyse sohbet bitti evlerimize dağıldık ben o zamanlar ailemle yaşıyorum daha kendi evime çıkmamışım. Bunların mesajları, aramaları arttı yalnız ben kadınla konuşurken amca da diğer hatta dinliyor ve konuya dahil oluyor. Regli olucam kasıklarım ağrıyor diyorum amca araya girip iki kadının sevişmesine engel mi tak tamponu gel sevişin diyor ben bir sinir olmaya başladım buna. İşin ilginci de ben oldum olası olgun adam sevmem. Bunların çağırmaları ısrarları arttı, kadın bana sürekli yazıyor ben kocanı istemem diyorum ses yok. Birgün o zamanki sevgilimle çok kötü kavga ettik bunlar yine aramalarda ısrarlarda tamam dedim geliyorum kalktım gittim evlerine.

 Kadın giyinmiş süslenmiş adam da öyle pek bir hazırlanmışlar hoşuma gitti. Birşeyler içtik geçtik yatak odasına. Kadın boynumdan öpmeye başladı beni yatağa attı ve soydu kendisi de soyundu adam da kenarda izliyor. Tamam dedim bu adam izlesin bu da yalasın işte ama öyle olmadı. Kadın göğüslerimi yaladı karnıma indi ben çok huylanırım göbek deliğimden bunun kafasını ittim o da bir komut sandı ve direk bacak arama daldı ama fazla kalmadı yani ben hım kadınla böylemiymiş diyemeden üzerimden kalkıp adama bir işaret verdi üzerime adam çıktı. Hem ağır, hem hiç tipim değil ve ben çok hoşlanmadığım biriyle hayatta öpüşmem bu gelmiş beni öpmeye çalışıyor başımı çevirdim, boynuma ve direk göğüslerime indi yapıştı göğüslerime en sinir olduğum ikinci şey. Bekliyorum bari kadında aşağıdaki işine devam etsin bir baktım kenarda oturmuş sigara yakmış bizi izliyor. Adam da vakum gbi yapışmış tek mememe bir eliyle de çükünü kaldırmaya çalışıyor bana sokacak yok ya!

Bir ittim bunu üzerimden yataktan aşağıya düştü. "Yeter ya çürüttün göğsümü amma yapıştın." diye bağırdım bu şaşırdı kadın ayağa fırladı.
"Hoşuna gider sandım."
"Gitmedi ayrıca ben buraya senin için gelmedim sen neden üzerime çıktın? Ben seninle sevişmek istemiyorum!"
"Ama hayatım biz hep böyle yapıyoruz çift olarak yani." Dedi kadın benim bir yandan da giyindiğimi görünce.
"Kusura bakma kocanla yatmak istemiyorum başkasına bakın siz."
Giyindim çıktım arkamdan hala ikna sözleri falan ama durmadım tabii. Sonra birkaç mesaj daha gönderdi kadın cevap vermedim. Meğer bu hatun bildiğin oltaymış kocaya kız düşürme oltası koca da koca olsaydı hadi neyse.

7 Ekim 2016 Cuma

Porno Yıldızının Oğlu Anlatsın Yeter

 Yıllar önce bir adamla tanıştım bana bir hikaye anlattı inandım daha doğrusu inanmak istedim, inanmak bir seçimdir bilirsiniz. Benim hayatımı yaz dedi, hayatı ilginçti doğru olsaydı kitabı da filmi de olacak cinstendi. Önce karımı paylaşıyorum ben cinsel yönden güçsüzüm dedi ve bana bir tür swinger hikayesi anlattı sonra ben aslında kadınımsıyım dedi bazen kadın kılığına giriyorum özellikle Almanya da travesti gibi yaşıyorum dedi. Üvey annem Zerrin Egeliler dedi, inandım. Dahası da vardı, üvey annesi buna küçükken kız gibi olsun diye hormon ilaçları vermiş, göğüslerini kalçalarını büyümüştü bu yüzden pipisi ufacık kalmıştı. Oynadığı erotik filmlerde bunu da kız gibi oynatmıştı adını da Elçin koymuşlardı. Bana netten bulduğu fotoğrafları atıyordu, bu karım, bu küçükken beni yapan oğlan, bu travesti halim... Fotoğraflar onun değildi, asla kamerayı açmıyordu, karısı da gerçek karısı değil nette bulduğu koca kıçlı bir modeldi. Büyük kalça takıntısı vardı bu arada. Bana sen de Almaya ya gel hem çalıştığım yeri gör ( güya bir genel evde travesti olarak çalışıyordu) hem de buraları gez dedi sen burada kitap çıkartsan çok ünlü olursun dedi.

Bir arkadaşım vasıtasıyla Zerrin Egelilerin oğlu ya da üvey oğlu olmadığını öğrendim ki zaten hiç inanmamıştım. Karısını paylaştığını anlattığı hikayeyi her baştan anlatışında yeni eklemeler yapıyordu yani uydurmaydı, çocukluğundan beri güya erkeklerle beraber oluyordu ama anal seksi bilmiyordu. Popo kutuma nasıl da giriverdi sence nasıl öyle girdi diye bana sorardı zevk aldın mı dediğimde ya da ne hissettin diye sorduğumda cevaplayamazdı. Yine de anlatırdı müşterilerine sürttürdüğünü loş ışıta onlarla peruk takarak görüştüğünü söylerdi. Onu dinlemeyi, yorumlar yapmasını sevdim, evet yalan söylüyordu onunla yola çıkılmazdı ama bana anlattığı hikayeleri de sevdim. Blogdaki Porno Yıldızının Oğlu onun anlattıklarıyla yazdığım romanın bir kısmı. Gerçek olup olmaması önemli değildi benim için bunlar bir adamın fantazileri de olabilirdi ne kadarı gerçek ne kadarı hayal ürünü hiç öğrenemedim. Birgün yalanlarından sıkıldım ve görüşmeyi kestim aradan zaman geçti ve sohbetini özlediğimi fark ettim. Mesela ona uyuz olduğum bir kadının ya da gıcık kuzenimin fotoğrafını yolladığımda beni gülümseten doğru yorumlar yapıyordu. Almanya ya gitsem bahsettiği yerde onu bulamayacaktım çünkü o burada evli ciddi işi olan bir adamdı ama bir tarafı da gizi travestiydi belki kimbilir. Tekrar konuşmaya başladım, beni kızdıranları anlattım hak verdi. Görüştüğüm adamı gösterdim beğendi ya da beğenmedi, eski sevgilimin karısını gösterdim tam da duymak istediklerimi söyledi hoşuma gitti. O da anlatı ben de dinledim ama gerçekti ama uydurma bazı zamanlarda o kadar da takılmamak lazım anlatanın anlatmasndan hoşlanyorsan kendini buna bırakmak gerek ben öyle yaptım. Hala arada yazışırız konuşuruz. Bazen yalanı da kabulleniriz dostluk biraz da bunu gerektirir. Birgün ona söz verdiğim gibi hayat hikayesini yazdığım bir roman çıkartacağım ama gerçek ama değil önemli olan okunuyor mu iyi hissettiriyor mu gerisi de hayat da zaten hikaye..

Üçüncü Topta Orgazm

 Orgazm toplarımı kullandım sonuç şaşırtıcı yani seks shopçunun bana öve öve bitiremeyip hediye ettiği benimse ısrarla pipi görüntüsünde bir vibratör istediğim ancak eve dizili üç topla döndüğüm hikaye güzel bitti.
Can sıkıntısından tv karşısında devrilmiş yatarken bunu elime aldım baktım evirdim çevirdim salladım insanın hiç de münasebete geçeceği bir görüntüsü yok ama yolunu kendi buldu girişi de kolay oldu ne de olsa küçük top. Aman bu ne yahu dedim ama merakıma yenildim ikinci topa doğru ittim hımmm bir değişik hissettim hoş mu ne? Biraz daha ittim ve üçüncü topta resmen orgazm oldum hem de vajinal ki ben oradan o şekilde çok nadir olurum. Artık abazanlıktan mı topların marifeti mi bilmem gelmeyen reglim de ertesi gün geldi şu hormonlar ne istediklerini ne de güzel biliyorlar.

Lise Tahtasındaki Şiirler Kime?

 Liseye gidiyordum o zamanar daha da minnacık bir şeyim sevgilim bile yok okuldan eve evden okula bir hayatım var. Ev Taksimde okul Fındıklı da, okula bir hademe atandı hapisten yeni çıkmış bizim ayyaş müdürün arkadaşı artık bu profilden okulun genel halini varın siz düşünün. Adam sessiz işinde gücünde kimseyle konuşmuyor falan ben de öyleyim o zamanlar, derdim iyi bir üniversite kazanmak ünlü olmak oyuncu yazar artık ne denk gelirse ama içine kapanık sessiz bir kızım. Her sabah bizim sınıfın tahtasında şiirler belirmeye başladı güzel bir yazı ama imla hataları, büyük küçük harf uyumsuzlukları, noktalama hataları gırla. Şiirlerde aşka dem vuruluyordu karşılıksız aşka... İçimden bir ses kızım Marin dedi bu şiirler sana. Ben de olamaz dedim mümkün değil ama biliyordum nerede dengesiz, yanlış, sorunlu, arıza adam varsa bana tav olur. O halimle bile bana olur ben bu adamla göz göze bile gelmedim bırakın konuşmayı ertesi gün senin yeşil gözlerinle başlayan bir şiir süslemiş tahtamızı eyvah!!! Sınıfta toplasan üç renkli gözlü kız var birininki mavi dğer ikimizle başladılar dalga geçmeye. Ben yok canım bana değil x'e dir bu şiirler dedim o da zaten tombiş kompleksli biriydi durumu üzerine aldı sevindi en azından sınıfın dalga konusu olmaktan kurtuldum ama evet tabii ki banaydı. Şiirleri kimin yazdığı da aşikar okul dağıldıktan sonra temizliğe gelen hademelerden biri yani hapisten yeni çıkmış sessiz sapık. Tipi de korkunçtu hala hatırlarım. Rüzgarlı bir kış akşamı okuldan dönerken artık bir arkadaşıma mı uğramıştım yoksa orada ingilizce kursum vardı önce oraya mı uğradım tam hatırlamıyorum okul dağılalı iki saat kadar olmuş yolda öğrenci yok bu pat diye karşıma çıktı "bir dakika" dedi. "Ne var?" dedim. "Konuşmalıyız" dedi. "Ne konuşacağız?" Dedim ama bu sırada titriyorum.
"Ben seni seviyorum sana şiirler yazıyorum beni görmüyorsun, sen benimsin..." Vırt zırt işte o mantıktaki adamın cıkartacağı lakırtılar. Nasıl olduysa o minnacık sessiz halimin zıttı şekilde yolda bir bağırmaya başladım ben buna "sen kimsin de beni seviyorsun seni şikayet ederim polise giderim seni istemiyorum defol başımdan!" Bu birşey demeden gitti ama tuhaf bir şekilde de sırıttı eve kadar koşarak bir yandan da titreyerek gittim. Ertesi gün kimseye birşey anlatmadım okul bitene kadar alay konusu olacaktım çünkü, tahtada şiir yoktu. Şiirleri fark eden öğretmenlerden biri müdüre şikayet etmiş müdür de yol vermiş buna kısaca o ciyaklamam mı yoksa müdürün ayarı mı bilinmez adam toz duman oldu.
İşte taa o zamandan beri bilirim bunun güzellikle tiple boyla posla ilgisi yok tamamen aura meselesi ama benimki nasıl bir auraysa  en olmadık adamları kendine çekiyor. İlle de birini çekiyor bu yüzden ne biriyle düzgün iş yapabiliyorum ne adam gibi arkadaş olabiliyorum bir kere de akli dengesi normal birini çekse şu auram ne kadar mutlu olurum ama yok bu da benim sınavım.

5 Ekim 2016 Çarşamba

Para Verip Alırsın Da İçine Alamazsın: KİNG

 -Kızım sen iyi misin neden adamın yanında köpeklere saldırıyorsun çok korkmuş senden.
-Aman o da ne korkak herifmiş. Ne yapsaydım bıraksaydım da kediyi parçalasalar mıydı? Yapı olarak mazlumun yanındayım.
-İyi de böyle yaparsan senin yanında kimse kalmayacak çok agresifsin son günlerde.
-Damarıma basılırsa olurum.
-Küfür kafir ediyorsun.
-Sanki sen etmiyorsun regli olamadım ondandır.
-Neden olamadın yoksa?
-Yok yoksa falan bu ay kimseyle birşey yapmadım ki yoksa olsun.
-Haydaaa anlaşıldı ondan senin bu asabiyetin hormonlarının şaftı kaymış sana sopa lazım.
-Nasıl yani dayak mı?
-Yok be kızım sihirli sopa magic stick.
-Yapmış olmak için kimseyle yapamam zaten kimseyi de istemiyor canım.
- Dedim ya hormonların bozulmuş ama sopa şart yürü gidiyoruz.
-Nereye?
-Sana güzel bir sopa almaya.
Nuri'nin önerisyle Bakırköye yola çıktık bana vibratör almak için. Bakırköy meydanı etrafında birkaç erotik shoptan birine girdik. Dar bir apartmanın ikinci katı yanımda Nuri olmasa hayatta girmem buraya amaç belli bir de tenha tuhaf bir apartman. İçeride iki adam vardı işleri gereği durumu doğal karşılayan ve sıradan birşey satıyor gibi davranan güler yüzlü adamlardı. Ben şöyle içeriye bir göz atarken, onu gördüm... Rafların en üstüne yerleştirilmiş devasa birşey ister istemez dudaklarımdan"yuh" çıktı arkamdaki ilgili adam güldü.
-King o.
-Gerçekten de kingmiş bunu alan oluyor mu?
-Geçenlerde biri aldı bir adam.
-Hadi ya çok ilginç.
Nasıl anlatsam o şeyi insan evladı alamaz yani para verip alır da içine alamaz mümkün değil. Bakırköy meydanına sırtını ver ilerye bak king i görürsün o derece insan görünce kilitlenip kalıyor.
-Seçtin mi Marin'ciğim?
-Marin demesene Nuri.
-Aaa siz Madam Marin misiniz ben sizin bloğunuzu okuyorum.
-Allah belanı vermesin Nuri. Evet benim nasılsınız?
-Cihan ne oldu Cihan?
Bu arada elinde iki tane vibratör tutmuş bana gösteriyor.
-Bakın bu daha yumuşak bu da klitoral kıskaç.
-Düz bir şey olsun ayrıldık yani konuşmuyoruz.
-Aman bırakın dönsün karısına size erkek mi yok çok hoşmuşsunuz cidden? Blogda yazılanlar gerçek mi?
-Yani evet ben bunu alayım.
-Yok yok ben size güzel bir ürün vereceğim hediyemiz olsun.
Ünlü insanlardan gittikleri restoranlarda falan hesap alınmaz ya o durum benim ünüm ve gittiğim yere bak neyse buna da şükür. Adam geldi elinde küçükten büyüğe top sıralanmış bir çubukla içimden bedava tabii bana kingi verecek değildi ya normal dedim.
-Bakın bunun adı orgazm topları çok memnun kalacaksınız.
-Teşekkür ederim.
-Kayganlaştırıcı da ister misiniz.
-Ben isterim. Dedi adamın elinden kremi kaptı Nuri, bedava olunca ben bunu istemem pipiye benzer bir şey ver bana diyemedim. Baktım Nuri'den de ses çıkmıyor bedava kayganlaştırıcıyla mutlu, zaten buraya da Nuri'nin zoruyla geldim bu topları içime sokmaya pek niyetim yok ama denersem hislerimi paylaşırım. Adam giderken aman bizden şirketimizden yazılarınızda bahsedin diye çok ısrar etti baya reklam vermeye çalıştı bloğuma da bedava olmaz öyle orgazm topuyla da olmaz reklam ciddi iş. Bakırköyede bir seks shop işte zaten toplasan kaç tane var ki giderseniz selamımı söyleyin.


4 Ekim 2016 Salı

Benim Gözüm Dönmüş S...kerim Doğalarını!

 Bugun kendimden korktum. Aslinda ben hep kendimden, yapabileceklerimden ve icimdeki potansiyelden korkmusumdur ama bugun dogru yer ve dogru cinnet aninda tehlikeli biri olabilecegimi anladim ve aslina bakarsaniz kendimle gurur duydum. Gecenlerde gozum sismisti de hani Nuri"nin bana ayarlamaya calistigi adami korkutmustum ya bugun onunla randevum vardi. Nuri yi aramis israr etmis Marin Hanimla bir kahve icelim diye ben de kabul ettim. Aksam ustu sik sikidim giyindim makyaj yaptim kibarcik kibarcik bulusma yerine gittim. Benden once gelmis adini cok begenmedim ama kendisi acayip hos adi Ziya bu arada. Sohbet ettik kahve ictik ben biraz usudum kalktik. Yan yana tingir mingir yururken bir apartman bahcesinin onunde durdum o da durdu bana bakti. Gozlerinde hayranlik, begeni her turlu olumlu dusunce vardi bense bir yere kilitlendim. Bahcede sari bir kedi vardi bahcenin parmaklikli dis kisminda da iki tane sokak kopegi kediye bakiyordu. Yani itler kediye ben itlere kilitlenmistim. Bu bana 'neden durdun?' dedi. Ben de yok birsey demek uzereydim ki bahceden bir pic kurusu cikti ve kapiyi acik birakti kopeklerden biri de acik kapidan iceri daldi basladi mi kediyi kovalamaya. Bahce kucuk kedi bir yere sindi. Ben bu noktadan bahceye nasil girdigimi ve elimdeki koca kutugu nereden buldugumu inanin hatirlamiyorum. Elimde koca kutuk neredeyse boyum kadar hem de agir kopegin uzerine saldirdim neyse ki beni fark edip kacti ben de o hizla yere vurdum hizimi alamadim defalarca vurdum kopek toz oldu tabii. Vururken de "Orospu cocugu gel de sana kedi nasil oldurulur gostereyim zehirleyecegim hepinizi katil edeceksiniz beni belediye toplasin bunlari yeter ulan!" seklinde bagirdim. Apartman sakinlerinden bazilari cama cikti' yoldan gecenler durdu bana bakti ama cit cikartmadilar. Bir kadincagiz beni sakinlestirmek icin cocuklar acik unutyor kapiyi biz hep kapatiyoruz kedileri de besliyoruz kizim dedi. Iste o an kendime geldim baktim elimde koca kutuk oylece duruyorum beynim atesten yanmis biri gig dese indirecegim o kutugu kafasina ama demedi ben de aldigim gibi yere biraktim. Kedicik bana tesekkur eder gibi bacaklarima surtundu basini oksadim ve Ziya ya baktim. Birkac dakika once bana hayranlik icinde bakan adamin gozlerimdeki dehseti size anlatamam oyle panik olmus halde bakiyordu ki haline acidim. Yanina gittim benim sac mac dagilmis sinirden gozlerim donmus atesim cikmis tipim kaymis sirin gorunmeye calisarak "bunlar kedileri olduruyor ben de kiyamiyorum yazik" dedim sesimi yumusatarak.
"Hayvanlarin dogasi bu ama"
"Sikerim dogalarini! E yani dogalari oyle de kedi birakmadilar etrafta yazik degil mi. Iki kopek yanyana gelse hemen saldirmaya basliyorlar belediye de birsey yapmiyor Avrupa da yok sokak kopegi falan."
"Oralarda sokak kedisi de yok."
Aman iyi ki soyledin hiyar biliyoruz olmadigini.
"O kutugu vuracak miydin kopege?'
'Tabii vuracaktim hatta oldururdum de gozum donmustu sucsa cezami da cekerdim dokunmasinlar masum canlilara."
Ben hala sinirliyim saldiracak yer ariyorum kendim kutuk olup kafasina inecegim haberi yok. Eve kadar sinirim anca azaldi cok gerilmistim. Yanimdaki de belli ki benden korktu o da o sebepten gerildi bir de kedi sevmiyor bu adam beni de guzel sevmez. Kapida vedalastik ben yukari ciktim o da aman ne olur eve davet et demedi pek istekli degildi benden tirsti anladim. Ben kendimden daha cok tirstim aslinda.

3 Ekim 2016 Pazartesi

Gelecekteki Sevgilim Boyle Ol

 Gelecekteki sevgilim lutfen beni bayma bunaltma kisitlama ben bu yasa kadar kendi basina yasamis hesap vermeden gelmisim bu saatten sonra da boyle gider ama bu demek degil ki sana saygi duymam duyarim  hersey tadinnda guzel.
Mahsuru yoksa beni ailenle tanistirma aileler beni sevmez.
Dilini kullanan ve iyi kullanan biri ol. Her sevismede itinali kullan arada yapip arada yapmamazlik yaparsn ben de o aralari baska dillerle doldururum alinma kirilma.
Degisken bir ruh halim var gulerken kizar kizarken gulerim aniden somurturum dunyam basima yikilir iki dakika sonra polyanna olurum bu halime anlayis goster ve becerebilirsen ayak uydur.
Arkadaslarim degisiktir kimine gore tuhaftir ama benim arkadasimdir sevmesen de saygi goster.
Isime de ayni saygiyi beklerim yok nereye gidiyorsun yok ne yaziyorsun dedirtmem.
Gecmisimi desme! Gun yuzune cikacaklardan hoslanmayacaksin bana bidi bidi yapacaksin bilmedigin sey canini da yakmaz beni tanidigin gun miladimiz olsun geriye bakma.
Mumkunse yakisikli ol' bakimli temiz ve kendine bakan biri ol kendine saygisi olan baskasina da saygili olur.
Bir isin ve kendi maddi gucun olsun sakin ama sakin benden para istemek gibi bir gaflete dusme.
Evlenelim cocuk yapalim... Bunlar benim hayallerimi suslemez cocuk hele ama cok istiyorsan Ukraynadan bebek alir ona beraber bakariz o kadar.
Askin buyulu goz boyayan donemi bittikten sonra da yanimda ol gozune batan kusurlarimi gormezden gel.
Evet capkinim ama mutluysam herkese atlamam yani baya sadik oldugum da gorulmustur  bana guven.
Akrep olabilirim sapik degilim abuk sabuk fantaziler ilgimi cekmiyor ancak ben istersem olur yoksa teklif etme hele fetis zirvaliklarindan gercekten yildim normal ol.
Herkesin dini kendine ister tasa tap ister sinege ama beni de ona tapmaya zorlama.
Lutfen butun organlarin normal boyutlarda olsun ne cok kucuk ne cok buyuk bilmem anlatabildim mi.
Cimri olma tutucu olma korkak olma aptal olma cok horlama.
Benimle yasa ama ben arada yalniz kalmak isterim donecegin bir evin olsun.
Komik ol somurtma.
Nereden mezun olursan ol kulturlu ol. Kitap oku film izle gelisime acik ol.
Hemen gelme kizinca gitme.
Beni cok sev biri hakkimda kotu konusursa pisip dinleme uzerine yuru lafi agzina tika erkek ol adam ol kadinini savun.
Evet benimle olmak zordur ama eglencelidir disaridan gelen sozlere kulagini tika havlamayin isinize bakin demesini bil.
Isime asigim bunu yazma bunu yapma bunu giyme cikartma deme.
Hayvanlari ozellikle de kedileri sev.
Tenin tenime uysun yakissin dokununca icim kalksin.
Beraber tatile cikalim.
Sarilip uyuyalim olur da ayrilirsak arkadas kalalim arkamdan atip tutma.




Kimler Geldi Kimler Geçti

   Kimler Geldi Kimler Geçti… Benim hayatımdan değil oralara hiç girmeyelim.   Netflix’teki diziden bahsediyorum. Serenay Sarıkaya’nın Leyla...