Sıcaktan ve sıkıcılıktan yapış yapış bir pazar günü... Cihan bende. Ben Cihan'da mıyım? Tartışılır. Ben laptop başında aldığım bir iş üzerinde çalışıyorum, o salonda tv izliyor bir de kanepeye uzanmış ne klişe. Bana sesleniyor.
-Marin ne yiyeceğiz?
"Ne mi yiyeceğiz dedi o? Kırk yaşında adamı beslemekten ibaret bir ilişkiye doğru sürükleniyorsun Madam uyan!" Diyor içindeki ses. Haklı da. bana ne sen acıktıysan, çocuk musun sakat mı? Kalk mutfağa git ne istiyorsan zıkkımlan. Şımarık bir sex and the city özentisi gibi görünmek istemiyorum da ben yemek de yapamam kimsenin açlığıyla da uğraşamam. Hadi kış olsa neyse, bu sıcakta ne yapacağım?
-Salata yer misin? Diyorum, ben günlerdir öyle yapıyorum başka birşey yenmiyor çünkü.
-Olur. Gibi bir mırıltı duyuyorum. Çok memnun olmadı ama en azından karnı doyacak diye onayladı. İşimi bırakıp salatasını yapıp önüne koyuyorum daha ne yapayım? Aradan iki dakika geçmiyor ki yanıma hışımla gelip bir marul parçasını laptopun üzerine çatalını da yere fırlatıyor. Ne oluyoruz?
-Marin bu ne? Bütün bütün koymuşsun marulları. Salata yapmak bile bu kadar zor mu geliyor?
Ben sakinimdir ama kızarsam sağlam kızarım.
-Pardon da ben sana yemek yapmak zorunda mıyım? Acıktıysan dışarıdan söyle ya da evine git domestik karın sana üç beş çeşit yemek yapsın onları ye.
-Senden beklemekle hata ettim zaten.
-Ne bekliyordun? Sana hizmet edecek bir ezik olmamı mı?
-İnsan sevdiğine hizmet eder.
-Ben bu kadar ediyorum ve bu kadar seviyorum demek ki. Madem hizmete göre ölçülüyor sevginin değeri eminim daha çok hizmet edeni bulursun kendine.
-Senin için karımı bıraktım ben
Nuri böyle olacağını söylemişti ama. İş ister, kısıtlar yapmazsan da senin için karımı bıraktım diye kafana kakar demişti haklı çıktı yine!
-Ben gidiyorum.
-Güle güle.
Kapıyı çarptı çıktı. Etrafta marul parçaları, çatal, öfke, hırs ve biraz da ter asılı kaldı. Ben bu ilişkide hizmet etmiyorum demek ki sevmiyorum. Aslında seviyorum ama neden hizmet ediyorum? Sonunda ulaşacağım mutlu son bu mu? Kırk yaşında bir adamın karnını doyurup ona hizmet etmek mi?
"Ben sana dedim dinlemedin, bu adam ev erkeği ev karısı ister." İçimdeki sesle tartışmayalı çok olmuştu özlemişim.
"Ben sokak karısı mıyım? Bak ne güzel evim de var kendime ait hem de."
"Ya bırak def et gitsin düzenli ilişki kim sen kim bir salata bile yapamadın."
O değilde salatayı beğenmedi diye baya sinir krizi geçrdi ruh hastası mıdır nedir?
"Bütün erkekler biraz ruh hastasıdır."
Bence salata da gayet iyi olmuştu...
-Marin ne yiyeceğiz?
"Ne mi yiyeceğiz dedi o? Kırk yaşında adamı beslemekten ibaret bir ilişkiye doğru sürükleniyorsun Madam uyan!" Diyor içindeki ses. Haklı da. bana ne sen acıktıysan, çocuk musun sakat mı? Kalk mutfağa git ne istiyorsan zıkkımlan. Şımarık bir sex and the city özentisi gibi görünmek istemiyorum da ben yemek de yapamam kimsenin açlığıyla da uğraşamam. Hadi kış olsa neyse, bu sıcakta ne yapacağım?
-Salata yer misin? Diyorum, ben günlerdir öyle yapıyorum başka birşey yenmiyor çünkü.
-Olur. Gibi bir mırıltı duyuyorum. Çok memnun olmadı ama en azından karnı doyacak diye onayladı. İşimi bırakıp salatasını yapıp önüne koyuyorum daha ne yapayım? Aradan iki dakika geçmiyor ki yanıma hışımla gelip bir marul parçasını laptopun üzerine çatalını da yere fırlatıyor. Ne oluyoruz?
-Marin bu ne? Bütün bütün koymuşsun marulları. Salata yapmak bile bu kadar zor mu geliyor?
Ben sakinimdir ama kızarsam sağlam kızarım.
-Pardon da ben sana yemek yapmak zorunda mıyım? Acıktıysan dışarıdan söyle ya da evine git domestik karın sana üç beş çeşit yemek yapsın onları ye.
-Senden beklemekle hata ettim zaten.
-Ne bekliyordun? Sana hizmet edecek bir ezik olmamı mı?
-İnsan sevdiğine hizmet eder.
-Ben bu kadar ediyorum ve bu kadar seviyorum demek ki. Madem hizmete göre ölçülüyor sevginin değeri eminim daha çok hizmet edeni bulursun kendine.
-Senin için karımı bıraktım ben
Nuri böyle olacağını söylemişti ama. İş ister, kısıtlar yapmazsan da senin için karımı bıraktım diye kafana kakar demişti haklı çıktı yine!
-Ben gidiyorum.
-Güle güle.
Kapıyı çarptı çıktı. Etrafta marul parçaları, çatal, öfke, hırs ve biraz da ter asılı kaldı. Ben bu ilişkide hizmet etmiyorum demek ki sevmiyorum. Aslında seviyorum ama neden hizmet ediyorum? Sonunda ulaşacağım mutlu son bu mu? Kırk yaşında bir adamın karnını doyurup ona hizmet etmek mi?
"Ben sana dedim dinlemedin, bu adam ev erkeği ev karısı ister." İçimdeki sesle tartışmayalı çok olmuştu özlemişim.
"Ben sokak karısı mıyım? Bak ne güzel evim de var kendime ait hem de."
"Ya bırak def et gitsin düzenli ilişki kim sen kim bir salata bile yapamadın."
O değilde salatayı beğenmedi diye baya sinir krizi geçrdi ruh hastası mıdır nedir?
"Bütün erkekler biraz ruh hastasıdır."
Bence salata da gayet iyi olmuştu...