Soru ve yorumlar için madammarin@gmail.com

31 Temmuz 2016 Pazar

Kırk Yaşında Adamı Beslemek Ya Da Besleyememek

 Sıcaktan ve sıkıcılıktan yapış yapış bir pazar günü... Cihan bende. Ben Cihan'da mıyım? Tartışılır. Ben laptop başında aldığım bir iş üzerinde çalışıyorum, o salonda tv izliyor bir de kanepeye uzanmış ne klişe. Bana sesleniyor.
-Marin ne yiyeceğiz?
"Ne mi yiyeceğiz dedi o? Kırk yaşında adamı beslemekten ibaret bir ilişkiye doğru sürükleniyorsun Madam uyan!" Diyor içindeki ses. Haklı da. bana ne sen acıktıysan, çocuk musun sakat mı? Kalk mutfağa git ne istiyorsan zıkkımlan. Şımarık bir sex and the city özentisi gibi görünmek istemiyorum da ben yemek de yapamam kimsenin açlığıyla da uğraşamam. Hadi kış olsa neyse, bu sıcakta ne yapacağım?
-Salata yer misin? Diyorum, ben günlerdir öyle yapıyorum başka birşey yenmiyor çünkü.
-Olur. Gibi bir mırıltı duyuyorum. Çok memnun olmadı ama en azından karnı doyacak diye onayladı. İşimi bırakıp salatasını yapıp önüne koyuyorum daha ne yapayım? Aradan iki dakika geçmiyor ki yanıma hışımla gelip bir marul parçasını laptopun üzerine çatalını da yere fırlatıyor. Ne oluyoruz?
-Marin bu ne? Bütün bütün koymuşsun marulları. Salata yapmak bile bu kadar zor mu geliyor?
Ben sakinimdir ama kızarsam sağlam kızarım.
-Pardon da ben sana yemek yapmak zorunda mıyım? Acıktıysan dışarıdan söyle ya da evine git domestik karın sana üç beş çeşit yemek yapsın onları ye.
-Senden beklemekle hata ettim zaten.
-Ne bekliyordun? Sana hizmet edecek bir ezik olmamı mı?
-İnsan sevdiğine hizmet eder.
-Ben bu kadar ediyorum ve bu kadar seviyorum demek ki. Madem hizmete göre ölçülüyor sevginin değeri eminim daha çok hizmet edeni bulursun kendine.
-Senin için karımı bıraktım ben
Nuri böyle olacağını söylemişti ama. İş ister, kısıtlar yapmazsan da senin için karımı bıraktım diye kafana kakar demişti haklı çıktı yine!
-Ben gidiyorum.
-Güle güle.
Kapıyı çarptı çıktı. Etrafta marul parçaları, çatal, öfke, hırs ve biraz da ter asılı kaldı. Ben bu ilişkide hizmet etmiyorum demek ki sevmiyorum. Aslında seviyorum ama neden hizmet ediyorum? Sonunda ulaşacağım mutlu son bu mu? Kırk yaşında bir adamın karnını doyurup ona hizmet etmek mi?
"Ben sana dedim dinlemedin, bu adam ev erkeği ev karısı ister." İçimdeki sesle tartışmayalı çok olmuştu özlemişim.
"Ben sokak karısı mıyım? Bak ne güzel evim de var kendime ait hem de."
"Ya bırak def et gitsin düzenli ilişki kim sen kim bir salata bile yapamadın."
O değilde salatayı beğenmedi diye baya sinir krizi geçrdi ruh hastası mıdır nedir?
"Bütün erkekler biraz ruh hastasıdır."
Bence salata da gayet iyi olmuştu...

Gereksiz Kişiler Aşk-ı Memnun Etmez

 Sıcaktan, sıkıntıdan ve tutkulu aşk eksikliğinden yeniden Aşk-ı Memnu izlemeye başladım bende dvd seti var. Başlamamla ne kadar gereksiz karakter olduğunu fark etmem bir oldu. Tamam zaman doldurmak için yan karakterlere gerek var da verin aşkı doldurun arkadaş bu nedir ya. Bir kere Peyker denilen Bihter'in mütemadiyen hamile ablası ve onunla ilgili tüm sahneler çok gereksiz. Hadi gel Bihter'i uyar, Behlül bana da zamanında atladı ondan adam olmaz de anlarız da bize ne senin sürekli acı çeker gibi suratı olan kocandan, kayınvalidenden ve sorunlarından. Bir de bunun kayın pederi var Hilmi Önal. Tamam çatışma yaratmak için bir kötü karakter lazım da adam bunlarla ölesiye uğraşıyor Bihter intihar edince de cenazede en önde saf tutuyor.
Sonra mutfak eşrafı ve onların sorunlarından bize ne? Orada tek gerekli karakter Beşir o da Bihter ve Belül'ü halvet olurlarken gördüğü için gerisini at çöpe. Behlül'ün ilk sezondaki nişanlısı manken Elif. Neye hizmet etti? Behlül'le Nihal'i kıskandı, bunların arasında birşeyler var dedi milletin aklına yoktan bu fikri soktu zaten Behlül'ün pipi sineği olan Nihal, Behlül'e daha da yapıştı ve aşk sahneleri, kaçamak durumlarına sekte soktu Bihter sinir krizleri geçiriken Behlül'ü o götürmeye başladı gereksiz arkadaş gereksiz bunlar.
Benim bunları izleyip gerilmem de gereksiz acilen kendime yapacak iş ve saracak sevgili bulmalıyım halihazırda olandan pek memnun değilim zira. Gereksiz gelmeye başladı hayatımdaki çoğu şey gibi gereksiz aşk da gereksiz arkadaş da gereksiz iş gibi görünen vakit öldüren aktivitelerden de kurtulmak gerek yeni iyidir yeniye gidelim biz.

28 Temmuz 2016 Perşembe

Erkeklerin Burçlarına Göre Seks Ve Karakter Özellikleri ( Madam Marin Deneyimiyle)

Balık Erkekleri: Size deli gibi aşık olurlar bir anda hayatlarının odak noktası olursunuz ayaklarınızı yerden keserler ama bu aşık çocuk bu modda fazla kalmaz balık olduğundan balık hafızalı da olur ve verdiği sözleri unutur. Sizi aramayı unutur ve ölü balık gibi soğuklaşır. Kısaca balık erkekleri henüz tazeyken yeni yakalanmışken lezzetlidir ama ilişki uzayınca bayatlar tadı kalmaz. Bunlarla kaçamak yapın ama uzun süreli ilişkiye yeltenmeyin derim.

Akrep Erkekleri: Çok derindir aman aman felsefik, düşünceli, etkileyici bakışlı, seksi... bakışlarına ne kadar derin anlamlar ve duygular yükleseniz de o bakışların ihtiva ettiği tek şey sekstir. Bu adamlar sadece seks yapmak için yaratılmıştır. Asla büyük bir aşk beklemeyin evet aşık olursa sadık da olur çok tutkulu bir aşık olup size dünyayı da unutturur ama paranoyaktır, kıskançtır, dengesizdir. Bununla sadece sevişmek iyidir o da normal olanlarıyla yoksa ben ne akrepler tanıdım ne tuhaf şeyler istediler bilemezsiniz. Özetle derin falan değil sığdır, aklı fikri sekstedir, nadiren sadık olur ama güzel adamlardır akrep erkekleri.

Başak Erkekleri: Tanıdığım en düzgün adamlar bunlardan çıktı evet çok tutkulu değiller, düzen hastası ve eleştireller ve benim gibi dağınık bir akrep kadını için bu düzen takıntıları bazen zorlayıcı oluyor ama güzel severler, sevdiklerinde kendilerini size adarlar, uzun süreli ilişki için uygun ve sadık tipler. Çok tutkulu sevişmeler aramıyorsanız başaklarla baya bir idare edersiniz.

Koç Erkekleri: İnatçıdır haliyle ama benim yıllardır arada görüştüğüm bir koç var adamın hiç kötülüğünü görmedim gayet de iyi sevişir partnerini mutlu etmeye kendini adar koç. Biraz düşüncesizdir, incelik beklemezseniz iyidir gideri var.

Boğa Erkekleri: Dik kafalıdır asla fikrini değiştiremezsiniz ama sizin fikrinizi değiştirip kendi gibi düşünmeniz için baskı kurar. Tam bir mermer kafadır. İnandığı şeyin yanlış olduğunu hata edebileceğini düşünmez bile buna katlanabilecekseniz yatakta boğa gücündedirler.

Aslan Erkekleri: Kedi seviyorsanız aslan erkeğini de seversiniz. Her ne kadar kibirli ve böbürlenen bir aslan olsa da karşınızda içinde küçük bir kedi saklıdır ve ona ulaşmayı başarırsanız aslan erkeğini avucunuza alırsınız. Arada pofpoflamak ve övmek onu zevkten dört köşe eder, biraz politik ve akıllıysanız aslan erkeği en kolay ve eğlenceli sevgilidir. Aslan gibi sarar, memnun eder, korur, tek düze de değildir aslan gibi sevişgendir.

Yay Erkekleri: Çok derindir bunlar da ve çok duygusal. Güzel yüzlerinin ve hep melankolik hallerinin esiri olur ona kıyamaz kendinize kıydırırsınız çünkü acımasızdır. Sizi hunharca eleştirir, düşünmediğiniz şeyleri düşündüğünüzü, yapmadığınız şeyleri yaptığınızı iddia eder. Hep şikayet eder sürekli mutsuzdur. Güzel sevişir ama suçlayacak ya illa onunla sevişmek için birlikte olduğunuzu ve onu kulandığınızı iddia eder sanki kendi zevk almadı. Kısaca yıldırıcıdır.

Kova Erkekleri: Aydın görünümlü, uyumlu ve sizi anlar gibidirler ama bunların da duygularına pek güven olmaz. Bunları evde tutmak zordur hep atraksiyon ve değişiklik isterler sadık olanını bulmak bu açıdan zordur ama sekste iyidirler deneyin derim.
Oğlak, Yengeç, Terazi ve İkizler Erkekleri: Bunlarla ilgili spesifik birilerini hatırlayamadım ya da hayatımda olmamış. Hatırlarsam yazarım.

26 Temmuz 2016 Salı

Travesti Ve Hayat Kadını Birbirlerine Aşık Olursa ( Henüz adını koymadığım yeni hikayem)

 Bir hikayem var: Kötü yola yeni düşmüş genç kadın ve bu yolun gediklisi olmuş artık emekliliği yaklaşmış başka bir kadın beraber yaşamakta ve çalışmaktadır. Bunların yaşlı olanı Rana, genç olanının adı ise Umay. Daha çok barlarda işe çıkan kadınlar tarlabaşında oturmaktalar ve sokakta çalışmakta olan travesti erkeklere çok müşteri kaptırmaktadırlar. Özellikle Rana bu durumdan çok şikayetçi. Umay ise henüz nerede ve neden olduğunu anlayamamış, her olaydan kendince bir işaret çıkartıp birgün gerçek aşkı bulup uzaklara gitme hayalinde tam bir hayalperest. Rana'nın "kızım kim ne yapsın orospuyu? anca siker atarlar bırak hayal kurmayı da gençken para biriktir benim gibi aptal olma!" tavsiyelerini ciddiye almıyor çünkü umutsuz bir romantik Umay. Rana da gençken aşık olmuş birine ama adam parasını yiyip ortada bırakmış kadını Umay da onun gibi olsun istemiyor.

Umay, bir gece evden çıktığında yan apartmanın girişinde genç bir adam görür. Makyajlı gözleri, dar parlak gömleği dar pantolonu, geriye taranmış saçları ile sanki iki cinsiyet arasına sıkışmış, japon çizgi filmerinden fırlamış güzel bir erkektir bu. Kendini ona uzun uzun bakmaktan alı koyamaz. Rana'nın dürtmesiyle kendine glir çünkü onları alacak olan araç gelmiştir. Rana söylenir "bunlar yüzünden işler çok kesat erkekler nedense bu tuhafları tercih ediyor." Onu duyan şöför atılır daha dar da ondan abla" Rana bu duyduğuyla öfkelenir "sanki biz geniş miyiz lan? tamam eskisi gibi değiliz ama önümüzde sallanan bir sap yok bari değil mi kız?" Koluyla Umay'ı dürter ama Umay onu duymaz aklı gördüğü genç güzel adamda kalmıştır. Adamla daha sonra tekrar karşılaşır ve her gördüğünde ona uzun uzun bakmaktan alamaz kendini Umay. Apartman girişinde bekleyişini arabanın onu alıp götürüşünü izler. Bir gece iki müşteriyle içerlerken güzel adam ve yanında kendi gibi bir arkadaşı aynı bara gelirler. Yanlarında iki normal erkek vardır. Umay'ın tam karşısına oturur, yanındaki adam kolunu omzuna atar. Ona seslenen biri sayesinde adının"Ateş" olduğunu öğrenir Umay ve içinden "ondan bu kadar yandım demek" der. Şarkıcı "Gemiler"i söylemeye başlar o sırada "bir an için çıksam hayatımdan yanık tenli omuzunda kurtulsam maziden uzaklarda şu anda yanında..." Ateş, Umay'ı tam o sırda gerçekten görür. Gözleri uzun uzun kenetlenir. Umay'ın da Ateş'in de boynunda birer erkek kolu sarılıdır, kulaklarına sesler fısıldanmakta ama onlar sadece şarkıyı duymakta ve birbirlerine bakmaktadırlar. Ateş'i yanındaki adamın yanağından aldığı ısırık kendine getirir Umay'ı ise Rana'nın masanın altından ayağıyla dürtmesi. Umay, Rana'ya bakar Rana ne oluyor? der gibi göz kırpar. Umay, yine Ateş'e bakar ama Ateş yanındaki adamla öpüşmektedir. Umay bunu görmek istemez başını önüne eğer. Rana baktığı yere bakar Umay'ın "ay ben de sinir oluyorum bunlara buraya da gelmeye başladılar." Umay ve Ateş o gece hep kaçamak bakışlar atarlar birbirlerine.

Ertesi gece yine kapının önüne birini beklemektedir Ateş, Umay aşağıya inmiş Rana'nın gelmesini beklerken Ateş'i görür ve yine ona hayran hayran bakmaya başlar. Ateş, yanına gelir.
"Neden bana bakıyorsun sürekli?" Biraz çıkışır, biraz hesap sorar gibi. Umay, ona daha da yaklaşır hafifçe gülümser.
"Çünkü çok güzelsin..." Elini yavaşça Ateş'in yüzüne yaklaştırır. Ateş, bunu bir kadından duyduğu için ve bir kadına ilgi duyduğu için şaşkındır. Umay, Ateş'in yanağını okşar. Ateş'i almaya gelen arabanın kornasıyla Ateş geri çekilir, Umay elini indirir. Ateş, arabaya biner, giderken camdan Umay'a bakar, Umay da Ateş'in ardından... Rana yanına gelir."İbnelere mi bakıyorsun kız? Burnumuzun dibine kadar geldiler yüz verme sakın şunlara hadi yürü geç kaldık." Umay arkasına baka baka yürür ve gecenin karanlığına karışır içinde tuhaf bir kıpırtı bir heyecan vardır eli Ateşe değmiştir artık.

24 Temmuz 2016 Pazar

Kötü Yola Düşmemize Sebep Olan Çizgi Film: Portakal Yolu

 Çocukluğumun TRT çizgi filmiydi. TRT gibi bir kurum o kadar denetçisi vs varken içeriğine bakmadan gündüz vakti, çocuklar için çizgi film serisinin ortasında bu Manga hatta yer yer Hentai ye göz kırpan çizgi filmi nasıl yayınladı hala anlamış değilim. Kısaca Portakal Yolu'nun hatırladığım kadarıyla konusunu anlatayım. Kasuga liseye başlar ve okula giderken güzel Madako'yu görüp aşık olur ama yanlış anlaşılma sonucu Hikaru diye bir kızla çıkmaya başlar. Hikaru da Madako'nun yakın arkadaşıdır bu esas oğlanın gizli güçleri falan da vardı da tam hatırlayamıyorum aklıma kazınanlara ve çizgi filmin gizli mesajlarına gelince: Tam anlamıyla iki aşk arasında kalmış bir aşk üçgeni anlatılıyordu ( hayatım boyunca hep iki kişi arasında kaldım aklınıza gelebilecek her anlamda) Ne tuhaftır ki özellikle ergenlikte saç modelim Madoko'yla aynıydı tipim de benziyor biraz nasıl kazındıysa aklıma artık. Kız arkadaşına güvenme ve kız arkadaş edinme ( evet her zaman erkekler yakın arkadaşımdı kızlarla sadece anı kurtardım ve asla güvenmedim. Aramızda bir erkek girecek olursa da kesin ben aldım neden acaba?) Sadık olma çok eşli ol( Bir nesil böye değil miyiz?)  Seksi görünüp seksi kullan (Yine neslimize kodlanmış bir gizli mesaj) Yasak aşk daha güzel gizli ve yasak yaşa (tanıdık geldi mi?) Genç erkekler daha tatlıdır (kendinden küçük erkeklerden hoşlanan tek ben değilim ve bundan eminin) Sevgilini yakın arkadaşınla ya da başkasıyla paylaşabilirsin (swingerı duymamış olamazsınız) Aklıma gelmeyen atladığım kimbilir daha ne kadar gizli mesaj var. Bu çizgi filmde grup sekse övgü, çok eşliliğe ve ihanete özendirme, küçük yaşta seks ve kötü alışkanlıkları doğal gösterme gibi daha birçok gizli mesaj vardı ve biz bunları çocukken izledik.
Portakal Yolu'na ben de bayılırdım esas oğlan Madoka'ya ne zaman aşkını itiraf edecek diye izlerdim. Çocukken izlediklerimiz kesinlikle beynimize ve kişiliğimize kazınıyor. Ne hikmetse Madako'ya benzediğim halde sigaraya başlamadım ve saksafon çalmadım yani enstrüman olanı.

23 Temmuz 2016 Cumartesi

İçi Hasarlı Dışı Kaşarlı Kadınlar

 Güzel misin? Kaşarsındır. Yalnız mısın? kaşarlıktan, sevgilin mi var? kesin kaşarsın, sıcak kanlı mısın of kaşarın önde gideni, mesafeli misin kendini beğenmiş kaşar; seviştin mi? e sen insansın sevişirsin ama kaşar oldun. Peki sakla kimseye verme o zaman da gösterip vermeyen kaşar olursun...

Hadi bu her halükarda kaşarlığı tescilli kadınların içine bakalım, içine dediysem vajinal bir muayene fikri gelmesin aklınıza içinde yaşadıklarına, içine sığdırdıklarına... Bak yine yanlış bir anlam çıktı neyse. Bu kadınlar güzel oldukları için hep özür diler durumdadırlar, doğa onlara iyi davranmış ya onlar da başkalarına iyi davranmak zorunda hissederler kendilerini ben güzelim özür dilerim der gibi, hep alttan alırlar, hep çirkin arkadaşlarının laf sokmalarrına güzel ama aptal ya da sürtük yaftalarına sessizce katlanırlar. Benim gibi renkli gözlü olanlara gözleri güzel de işte göğüsleri büyük gibi kusurlar bulurlar ama bir yandan da kendi göğüslerini büyütmeye çalışırlar. Sevgilileri önce içlerine düşer, sonra vay sen neden böylesin şöylesin demeye başlarlar. Seviştiysen sevişmen suç, ne giysen suç, ne söylesen suç. İnanırsın da kusulu olduğuna hep kendini düzeltmeye çalışırsın. Yanındaki seni yerin dibine sokarken başka erkekler de göğe çıkartır aldanırsın. Belki de onlar kıynetini bilir diye küçük kaçamaklara başlarsın, kafa dağıtmak aldığın yaraları sarmaktır amacın ama bu kez de ihanet eden biri olursun kaşarlığın katlanır. Aylarca belki yıllarca alttan aldığın, hakaretlerine, eleştirilerine katlandığın ve ne yazık ki aşık olduğun adam gider seninle asla kıyaslanamayacak çirkinlikte bir kadına kul köle olur şaşar kalırsın.

Kıskançlıkla ve fesatlıkla bakan gözler, yüzüne gülüp arkandan söven sahte yüzlerle muhattap olursun. Aşklar girer hayatına ama sen artık deneyimlisin ya bu kez alttan almaz ezdirmezsin hep de yedeklersin başka bir darbe gelirse kendini kollarına bırakacağın adamları iyice kaşar olursun. Dışarıdan güzel alımlı, güçlü, içerden yorgun, hasarlı ve kırgınsındır artık. Sürekli yaşanan birşey yoktur herşey bir anlıktır hayatında. Kimse içine bakmaz dışındaki parlak kaplamayı görür, beğenir, hayran kalır, peşine takılır, kadınlar dostun gibi yapar, erkekler aşık olur, sevişir ama sonra hepsi aynı yorumu yapar: kaşar!


22 Temmuz 2016 Cuma

Arkadaş Görünümlü O..puluk!

 Bu yazımı özellikle canım, tatlım, kuzum, balım bayan okurlarım için yazıyorum. Yanınızda yakın arkadaşınız gibi görünen hemcinsleriniz var ya; hani her sırrınızı ilişkilerinizdeki en özel detayları anlatırsınız onlar da sizin duymanızı istediğiniz sözleri söylerler ama aslında kimbilir içlerinden ne geçirirler. İşte bu kadınlara dikkat edin çünkü aslında gerçek dostunuz değiller.  Benim uzun süredir tandığım bir arkadaşım var, eğlenceli komik biraz da kaçık diye takılır-dım onunla. Gittiğimiz yerlerde benim işim var maddi durumum daha iyi diye hesabı hep ben öderdim ama aldırmadım. Kendisi eski bir oyuncu artık ağzı burnu kaydığı için kimse iş vermiyor bu da başka bir işte çalışmıyor. Tabii bana sık sık geldiği için hayatımdakileri olup bitenleri de yakından görme şansına erişti ama gördüklerini doğru algılayabildi mi o tartışılır.

Hayatında kitap okumamış, doğru düzgün film izlememiş, eğitimi olmayan birinin sinsilik stratejisinde ve çıkarlarını hesaplamakta bu kadar iyi olması şaşırtıcı doğrusu. Benim yanımdayken ay Marin'ciğim sana şu çok yakışıyor, sen zaten şöylesin sen zaten böylesin diye pofpoflayıp ortak başka arkadaşlarımıza başka türlü anlatması bir de sadece ona birşey verdiğimde çok yakın arkadaş olması nasıl bir özelliğin yansıması: arkadaş görünümlü o..puluğun! Bunlar erkek fahişeler isimli yazımda bahsettiğim erkeklerden de beterler çünkü erkekler hin değil kafaları düz çalışır. İlgi gösterir ya da öyle davranır ama hemen para kopartma niyetlerini belli ederler, kadın fahişe ruhlular ise sinsidir dost görünür, duymak istediğini söyler, senin yanında gibi durur ve çaktırmadan sömürür.

Yanlış anlaşılmasın hayat kadınlarını kınamıyorum kiminin sermayesi bedenidir mecburdur yapar. Buradaki o..puluktan kastım arkadaşlığını iki çaputa, kopartabileceği iki kuruşa satanlar. Ben buna vermeyi kestim bir süre önce. Alışverişlerde peşime takıldı ben seçerken o da seçti kasaya getirdi "limitim bu kadar" dedim hiç yapacağım şey değil ama yaptım. İndirime denk geldik kendine birşey daha al bu da indirime girsin dedi koca kıçından geçmeyen elbise için ve bana güya yakışacağını düşündüğü giysiler getirdi "ay çok yakıştı yüzüneeeeee" sahteliğinde cümleler kurdu "almayacağım!" dedim. Büyük sevgisi de arkadaşlığı da bitti ha gel sana para vereyim ya da bişeyler alalım desem yine sevmeye başlar arkadaşım olur o ayrı şimdi bulduğu başka kadınları arkadaş gibi görünüp yiyor. İşte buna O...pu arkadaş deniyor. Yüzünüze gülen, hata bile yapıyor olsanız iyi yapıyorsun diyen, duymak istediğinizi düşündüğü şeyleri söyleyen ama aslında sizden hiç de haz etmeyen çıkarcı sözde arkadaşlar. Bunlar hep kadın ve mutlaka hayatlarınızda bir ya da birkaç tane varlar. Uyarıyorum para da yedirmeyin zaman da def edin gitsin kahpeleri. Öpüldünüz canlarım...

21 Temmuz 2016 Perşembe

Stoya'yı Sevme Nedenim (Kadınlar da Porno İzler)

 Stoya'yı sevme nedenim... Kendimden birşeyler buluyor olmam değil, her şekli alan aşırı beyaz teni değil, güzel ve verici yapısı değil...

Kadın porno sektöründe uzun süredir mevcut ve eminim paraya para demiyordur ama instagramda takip ettiğim kadarıyla mütevazi bir evde kedileriyle sade bir hayat sürüyor. Kedilerinin de çoğu sakat yani güzel diye alınmış cins kediler değil. Malum porno sektörü özellikle de değişmeyen bayıcı finali hep kadınların ağzına ve yüzüne boşalmalıdır bu yüzden de kadınları ikinci sınıf gören bir sektördür bana göre. Bir kere de değişiklik olsun da finalde kadınlar boşalsın erkeklerin yüzüne hep aynı son sonra da ağızlarını açıp matah bir şey kazanmış gibi uzun uzun gösterirler iki kadınlı bir sahneyse o sıvıyı paylaşma telaşı içide birbirlerinin ağzına tükürürler... mide kaldırıcı! Erkekler için güzel olabilir ama bizim için hiç de tahrik edici değil ve kadınlar da porno izler mastürbasyon yapar bizi de düşünün biraz!

Porno sektörüne bu çemkirmemden sonra asıl konuya dönersek kadın oyuncular en çok parayı kaldırsa da en çok zorlanan da onlardır Stoya tam bir feminist ve kadın hakları savunucusu sanılanın aksine de aklı havada bir dışı güzel içi boş hatun tipi değil konuşmaları akıllıca.

Ayrıca ülkemizde olanlarla yakından ilgili twitter ve internet yasakları hakkında yorumlar yazmıştı. Evet bir porno yıldızı evet kimine göre saygı duyulacak bir mesleği yok ama duyarlı ve kedisever bir kadın. Yakında bu güzellik ve bence var olan oyunculuk yeteneğiyle normal filmlerde de izlemeye başlarız Hollywood onu hala neden keşfetmedi anlamış değilim.

18 Temmuz 2016 Pazartesi

Sevgili Yapmaya "KALKIŞMA"

 Gecenin ikisi Nuri kapıma dayandı ben de baş ağrımdan dolayı ilaç alıp erkenden uyumuştum. Zor bela açtım kapıyı panikle içeri daldı.
-Kız galiba kıyamet koptu.
-Ne?
-Duymuyor musun bu saatte ezanlar okunuyor.
-Hım evet duydum şimdi de ne alaka?
-Kıyamet koptuğu için olmasın?
-Saati karıştırmış bir hoca olmasın?
-Saçmalama Marin ya. Televizyonu açalım.
Daha tam kendime gelemeden duyuyoruz ki darbe olmuş sonra durmuş pardon darbe değil kalkışma.
-Ay neyse ki engellemişler.
-Bu saatte darbe mi olur ya neden sabaha karşı değil? Filmlerde hep öyle oluyordu.
-Sen darbe mi gördün hayatında çok kötü bir şey ben seksen darbesinde çocuktum hatırlıyorum.
-Ne zaman başlamış bu darbe kalkışması?
-On civarı.
Kafama birşey dank ediyor saat ondan beri bir kalkışma ve karışıklık var ama benim telefonum hiç çalmadı kimse bana iyi misin demedi kimseden kastım geleceğimiz meçhul olan sevgilim Cihan.
-Eeeee Cihan neden beni aramadı merak etmedi mi?
-Sokaklara çıkmıştır darbe durdurmaya.
-Darbe değil kalkışmaymış baksana.
Suratımın asıldığını görünce Nuri yanıma oturdu omzunu koluma attı.
-Sen de sevgili yapmaya kalkışma!
Hep de yerinde ve tam da gediğine koyar lafı ayrıca kalkışma ne demek ya Nuri doğru kullandı da bu kelimenin bu kullanımını ilk defa duyuyorum üstelik kaç yıllık edebiyatçıyım. Evet kendime edebiyatçı diyorum ne olacak? Zoruna giden okumasın kendini yazar ve edebiyatçı sanmaya devam etsin benim okurum bana yeter canım sıkkın zaten attırmayın tepemi.

17 Temmuz 2016 Pazar

Kadın Kadına Sevişmek Nasıl Bir Duygu?

 Bu konuda iki ( aslında üç ama birini sarhoş olduğum için hatırlayamıyorum) deneyimim oldu. Yakın arkadaşlarımdan biri kendisi biseksüeldir sürekli "seni yalayacağım" der dururdu bende zaten bir yalanma bağımlısı olduğumdan "olmaz yahu biz arkadaşız yalatmam" demedim neden diyeyim. "Uygun bir vakti zamanda yalarsın" dedim. Bunun bir de diğer tarafı var çünkü ya benim de yapmam gerekirse? İlk başbaşa konunun açıldığında bir otelin barındaydık.
"Hadi tuvalete gidelim." Dedi gittik. Bir kabine girdik, öpüşmek kadınla da erkekle de aynı önemli olan ten uyumu ve tutku. Boynumu da nasıl güzel öpüyor. Benim göğüslerim doğal büyüktür bayıldı, kendisinin silikonlu ben de meraktan biraz kurcaladım otomatik olarak ucunu emdim çok ilginç. Sonra aşağılara inmek istendi ama o gün şansıma regliydim, o pantolonunu ve kilotunu indirdi ben biraz yakından baktım biraz dilimi değdirdim ne tat aldım ne büyük bir keyif ama ilginçti sonra çıktık.

Aradan aylar geçti, bana kalmaya geldi. yanyana uyuyacağız elbette uyutmadı, okşamaya başladı, her yerimi nasıl okşuyor deneyim başka şey tabii ben tutuk kaldım kadınlar konusunda çekimserim sanırım. Üzerime çıktı, hafif ya tutahfıma gitti erkek ağırlığına alışmış biri olarak. Yine öpücükler okşamalar malum yere indi, benim de beklediğim buydu kesinlikle ne yaptığını biliyor, klitorisin yerini bulamama gibi bir sorun da yok ne de olsa onda da var. Deliklerimle de ilgilendi klitorisimle de kısaca yalamadık emmedik bir yerim kalmadı ama gelemedim. O da sürekli "geldin mi?" diye sordu kızacağız yazık mutlu sona ulaştırmak istiyor.
"Ben böyle gelemem ama çok güzel dedim."
Sonra sıra bana geldi ama canım hiç yalamak istemiyordu biraz da keyifsizdim o gün ve kokuyor gibi geldi sonuçta çok da hayranı olduğum bir organ değil aşırı hijyenik olmalı ben öyleydim. Ben elimle oynadım o hemen geldi.
"Seni boşalırken göremedim ama." Diye üzüldü bir başarısızlık gibi algıladı ben de "bir dahaki sefere" dedim. Bir dahaki sefer henüz olmadı ama bir kadının bacak aranızda olması ve bunu yukarıdan izlemek estetik ve erotik açıdan harika bir duygu o da çok keyif alıyor gibi duruyordu.
Ben boyun eğmem ama öyle konuşurum ki sen önünde eğilmiş hiçbirşeyini kaldıramazsın başın da dahil.

Madam Marin

Chucky'nin Bıçağı Değil Benim Vibratörüm

 Geçenlerde bir arkadaşım evime geldi. Buyursun gelsin biz misafirperver milletiz de yanında Chucky'sini de getirmiş, yani iki buçuk yaşındaki oğlunu. Velet durmadan patır patır koşturuyor kızıl da bir şey suratı da pek sinsi yani bir bıçağı eksik, eline bıçak verseniz Chucky filmindeki gibi sırıtarak peşinizden koşacak yakaladığında da bıçağı sokacak gibi. Bizimki de bir değişmiş bir hayata küsmüş ( ona göre hayatın anlamını bulmuş da bana göre küsmüş) sürekli bu gerçek adını unuttuğum Chucky kılıklı veletten bahsediyor. Başka hayatı kalmamış sadece bu çocuk, çocuk da durmadan koştrup birşeyleri deviriyor, karıştırıyor. Haspam velete dur yapma diyeceğine ay uykusu gelince böyle yapar, ay çok zeki çocuklar yaramaz olurmuş diyor. Hadi ordan ben gayet de usluymuşum kimsenin evini talan etmezmişim çok da zekiyim, senin ve gelecekte annesine bağımlı kişiliği gelişmemiş salak oğlun zeki falan değil olmayacak da.

Neyse sesi kesildi bu chucky'nin bir ara biz de eskileri konuşmaya daldık, geldiğinden beri sadece on dakikadır piçi dışında bir konudan konuşuyorduk ki bu chucky elinde uzun bir şeyle odaya girdi. hah dedim bıçak! Annesi atıldı "bırak onu elindne ay nereden buldun bu iğrenç şeyi?" İğrenç mi? Vibratörüm o benim! Ayrıca ikinizden de daha hijyenik. Hemen elinden aldım.
"Çekmecelerimi karıştırmış."
"Ne arıyor o çekmecende Marin'ciğim?"
"Ne işe yaradığını mı unuttun Gamze? Sende zamanında bunlardan ve gerçeklereinden çeşit yapmayı severdin." Kaşı gözü oynamaya başladı.
"Çocuğun yanında konuşma böyle, neyse biz gidelim."
Aldı Chucky kılıklı tipsiz veletini gitti. Şimdi bu Gamze'yi anlatayım size zamanında bu gördüğünde paniğe kapıldığı ve tanıyamadığı penislerin üzerinden inmeyen, zencisini, grubunu bırakmamış, biri ağzında biri poposunda biri ön tarafında takılmasıyla meşhur azgın bir hatundu. Herkesin özeli kendine, yaşamalı tabii ama yaşadıklarını bir anda unutup, yok sayıp bir tane velet çıkarttı diye de kendini kutsal ilan etmemeli. Sanırsın kadın bakire de mucize eseri doğurmuş bu şeyi, çocuk da birşeye benzese bari. Vibratörümü de uzun süre elinden bırakamadı, kalın damarlı en iyi modellerden biri garibim chucky bozması veletle seksi unutmaya çalışmış belli. O yüzden aç, o yüzden mutsuz, o yüzden çocuğuna fazla ve gereksiz bağlı. Seks iyidir yapın, çocuklarınızı da rahat bırakın, büyüyünce bu kadar kıçlarına yapışık uydusu gibi yaşayamayacaksınız ve bir bakacaksınız yaşlanmışsınız, hazır gençken seks yapın çocuk neymiş ya!

10 Temmuz 2016 Pazar

Erkek Organı Fotoğrafları Kadınları Tahrik Eder Mi?

Bana whatsup dan pipilerinin çeşitli versiyonlarını çekip yollayanlar var. Bu durumda bekledikleri etkilenmem ve onun aslını hemen yanıma getir demem biliyorum. Beni düşünürken ya da hava ile temastan şekillenen pipilerini gördüğümde ne hissediyorum peki?
İster istemez bakıyorum malum kim görse bakar. Dışarıda bir yerdeysem acilen siliyorum ama fotoğraflarıma kayıt olduğ için daha sonra gözüme lönk diye giren bu pipinin sahibini bilmiyorum. Hormonlarımın azdığı ve beni azdırdığı bir dönemdeysem içim ve dişlerim gıcırdıyor itiraf ediyorum. Enteresan bir büyüklüğü ve şekli varsa şaşırıyorum. Tipinden ummadığım kişilerin tiplerinin ötesinde büyük ya da küçükse hayrete düşüyorum. Fazla tüylüyse dehşete kapılıyorum. Topların şeklini önemsiyorum, başı büyükse baş kaldırıyorum ben ne saçmalıyorum? Kısaca evet bu fotoğraflar ilgimizi çeker ama tahrik eder mi? Ehhh işte modumuza göre.

Kimler Geldi Kimler Geçti

   Kimler Geldi Kimler Geçti… Benim hayatımdan değil oralara hiç girmeyelim.   Netflix’teki diziden bahsediyorum. Serenay Sarıkaya’nın Leyla...