Bir hikayem var: Kötü yola yeni düşmüş genç kadın ve bu yolun gediklisi olmuş artık emekliliği yaklaşmış başka bir kadın beraber yaşamakta ve çalışmaktadır. Bunların yaşlı olanı Rana, genç olanının adı ise Umay. Daha çok barlarda işe çıkan kadınlar tarlabaşında oturmaktalar ve sokakta çalışmakta olan travesti erkeklere çok müşteri kaptırmaktadırlar. Özellikle Rana bu durumdan çok şikayetçi. Umay ise henüz nerede ve neden olduğunu anlayamamış, her olaydan kendince bir işaret çıkartıp birgün gerçek aşkı bulup uzaklara gitme hayalinde tam bir hayalperest. Rana'nın "kızım kim ne yapsın orospuyu? anca siker atarlar bırak hayal kurmayı da gençken para biriktir benim gibi aptal olma!" tavsiyelerini ciddiye almıyor çünkü umutsuz bir romantik Umay. Rana da gençken aşık olmuş birine ama adam parasını yiyip ortada bırakmış kadını Umay da onun gibi olsun istemiyor.
Umay, bir gece evden çıktığında yan apartmanın girişinde genç bir adam görür. Makyajlı gözleri, dar parlak gömleği dar pantolonu, geriye taranmış saçları ile sanki iki cinsiyet arasına sıkışmış, japon çizgi filmerinden fırlamış güzel bir erkektir bu. Kendini ona uzun uzun bakmaktan alı koyamaz. Rana'nın dürtmesiyle kendine glir çünkü onları alacak olan araç gelmiştir. Rana söylenir "bunlar yüzünden işler çok kesat erkekler nedense bu tuhafları tercih ediyor." Onu duyan şöför atılır daha dar da ondan abla" Rana bu duyduğuyla öfkelenir "sanki biz geniş miyiz lan? tamam eskisi gibi değiliz ama önümüzde sallanan bir sap yok bari değil mi kız?" Koluyla Umay'ı dürter ama Umay onu duymaz aklı gördüğü genç güzel adamda kalmıştır. Adamla daha sonra tekrar karşılaşır ve her gördüğünde ona uzun uzun bakmaktan alamaz kendini Umay. Apartman girişinde bekleyişini arabanın onu alıp götürüşünü izler. Bir gece iki müşteriyle içerlerken güzel adam ve yanında kendi gibi bir arkadaşı aynı bara gelirler. Yanlarında iki normal erkek vardır. Umay'ın tam karşısına oturur, yanındaki adam kolunu omzuna atar. Ona seslenen biri sayesinde adının"Ateş" olduğunu öğrenir Umay ve içinden "ondan bu kadar yandım demek" der. Şarkıcı "Gemiler"i söylemeye başlar o sırada "bir an için çıksam hayatımdan yanık tenli omuzunda kurtulsam maziden uzaklarda şu anda yanında..." Ateş, Umay'ı tam o sırda gerçekten görür. Gözleri uzun uzun kenetlenir. Umay'ın da Ateş'in de boynunda birer erkek kolu sarılıdır, kulaklarına sesler fısıldanmakta ama onlar sadece şarkıyı duymakta ve birbirlerine bakmaktadırlar. Ateş'i yanındaki adamın yanağından aldığı ısırık kendine getirir Umay'ı ise Rana'nın masanın altından ayağıyla dürtmesi. Umay, Rana'ya bakar Rana ne oluyor? der gibi göz kırpar. Umay, yine Ateş'e bakar ama Ateş yanındaki adamla öpüşmektedir. Umay bunu görmek istemez başını önüne eğer. Rana baktığı yere bakar Umay'ın "ay ben de sinir oluyorum bunlara buraya da gelmeye başladılar." Umay ve Ateş o gece hep kaçamak bakışlar atarlar birbirlerine.
Ertesi gece yine kapının önüne birini beklemektedir Ateş, Umay aşağıya inmiş Rana'nın gelmesini beklerken Ateş'i görür ve yine ona hayran hayran bakmaya başlar. Ateş, yanına gelir.
"Neden bana bakıyorsun sürekli?" Biraz çıkışır, biraz hesap sorar gibi. Umay, ona daha da yaklaşır hafifçe gülümser.
"Çünkü çok güzelsin..." Elini yavaşça Ateş'in yüzüne yaklaştırır. Ateş, bunu bir kadından duyduğu için ve bir kadına ilgi duyduğu için şaşkındır. Umay, Ateş'in yanağını okşar. Ateş'i almaya gelen arabanın kornasıyla Ateş geri çekilir, Umay elini indirir. Ateş, arabaya biner, giderken camdan Umay'a bakar, Umay da Ateş'in ardından... Rana yanına gelir."İbnelere mi bakıyorsun kız? Burnumuzun dibine kadar geldiler yüz verme sakın şunlara hadi yürü geç kaldık." Umay arkasına baka baka yürür ve gecenin karanlığına karışır içinde tuhaf bir kıpırtı bir heyecan vardır eli Ateşe değmiştir artık.
Umay, bir gece evden çıktığında yan apartmanın girişinde genç bir adam görür. Makyajlı gözleri, dar parlak gömleği dar pantolonu, geriye taranmış saçları ile sanki iki cinsiyet arasına sıkışmış, japon çizgi filmerinden fırlamış güzel bir erkektir bu. Kendini ona uzun uzun bakmaktan alı koyamaz. Rana'nın dürtmesiyle kendine glir çünkü onları alacak olan araç gelmiştir. Rana söylenir "bunlar yüzünden işler çok kesat erkekler nedense bu tuhafları tercih ediyor." Onu duyan şöför atılır daha dar da ondan abla" Rana bu duyduğuyla öfkelenir "sanki biz geniş miyiz lan? tamam eskisi gibi değiliz ama önümüzde sallanan bir sap yok bari değil mi kız?" Koluyla Umay'ı dürter ama Umay onu duymaz aklı gördüğü genç güzel adamda kalmıştır. Adamla daha sonra tekrar karşılaşır ve her gördüğünde ona uzun uzun bakmaktan alamaz kendini Umay. Apartman girişinde bekleyişini arabanın onu alıp götürüşünü izler. Bir gece iki müşteriyle içerlerken güzel adam ve yanında kendi gibi bir arkadaşı aynı bara gelirler. Yanlarında iki normal erkek vardır. Umay'ın tam karşısına oturur, yanındaki adam kolunu omzuna atar. Ona seslenen biri sayesinde adının"Ateş" olduğunu öğrenir Umay ve içinden "ondan bu kadar yandım demek" der. Şarkıcı "Gemiler"i söylemeye başlar o sırada "bir an için çıksam hayatımdan yanık tenli omuzunda kurtulsam maziden uzaklarda şu anda yanında..." Ateş, Umay'ı tam o sırda gerçekten görür. Gözleri uzun uzun kenetlenir. Umay'ın da Ateş'in de boynunda birer erkek kolu sarılıdır, kulaklarına sesler fısıldanmakta ama onlar sadece şarkıyı duymakta ve birbirlerine bakmaktadırlar. Ateş'i yanındaki adamın yanağından aldığı ısırık kendine getirir Umay'ı ise Rana'nın masanın altından ayağıyla dürtmesi. Umay, Rana'ya bakar Rana ne oluyor? der gibi göz kırpar. Umay, yine Ateş'e bakar ama Ateş yanındaki adamla öpüşmektedir. Umay bunu görmek istemez başını önüne eğer. Rana baktığı yere bakar Umay'ın "ay ben de sinir oluyorum bunlara buraya da gelmeye başladılar." Umay ve Ateş o gece hep kaçamak bakışlar atarlar birbirlerine.
Ertesi gece yine kapının önüne birini beklemektedir Ateş, Umay aşağıya inmiş Rana'nın gelmesini beklerken Ateş'i görür ve yine ona hayran hayran bakmaya başlar. Ateş, yanına gelir.
"Neden bana bakıyorsun sürekli?" Biraz çıkışır, biraz hesap sorar gibi. Umay, ona daha da yaklaşır hafifçe gülümser.
"Çünkü çok güzelsin..." Elini yavaşça Ateş'in yüzüne yaklaştırır. Ateş, bunu bir kadından duyduğu için ve bir kadına ilgi duyduğu için şaşkındır. Umay, Ateş'in yanağını okşar. Ateş'i almaya gelen arabanın kornasıyla Ateş geri çekilir, Umay elini indirir. Ateş, arabaya biner, giderken camdan Umay'a bakar, Umay da Ateş'in ardından... Rana yanına gelir."İbnelere mi bakıyorsun kız? Burnumuzun dibine kadar geldiler yüz verme sakın şunlara hadi yürü geç kaldık." Umay arkasına baka baka yürür ve gecenin karanlığına karışır içinde tuhaf bir kıpırtı bir heyecan vardır eli Ateşe değmiştir artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder