Cumartesi gecesi birkaç arkadaş ve elbette Nuri, bara gittik. Evin yakınında bir yer, severim ortamını da, sahibini de... İçkimi aldım, müzik, sohbet derken sağ yanımda bir adam bitti.
-E hani sen hamileydin?
Haydaaaa. Yalanımın hiç bu kadar çabuk patladığı olmamıştı. O öyle deyince yanımızdakiler de dönüp adama baktı, neyse ki Sarper'in arkadaşları yoktu. Durum çok tuhaf göründüğünden, döndüm ve sertçe:
-Sana ne ya, işine baksana sen! dedim.
-Hamile kadın içki mi içer yalan dedin bana! dedi o da. Adam bildiğin bana hesap soruyor.
-Kardeşim sana ne, yürü git, konuşma benimle bak polis çağırırım.
-Çağırırsan çağır, halka açık bir mekan burası istediğim yerde dururum.
Nuri, dayanamadı, olayı da tam bilmiyor ama elbette anladı, ayağa kalktı.
-Rahatsız ediyorsun kadını, uzatma uza!
Adam da Nuri'ye baktı, ne dese bir düşündü bana baktı, döndü gitti. Bardan çıkmadı, barın bir köşesinde beni izlemeye başladı.
-Bu kim Allah aşkına Marin?
-Ziya.
-Ziya kim?
-Talibim, benimle evlenmek istiyormuş.
-Hamilelik muhabbeti ne?
-Beni rahat bıraksın diye hamileyim yakında evleniyorum dedim.
-Ha bu da geldi seni barda görünce hani hamileydin diye hesap sordu.
-Aynen öyle.
-Sende mal çekici bir özellik var artık doğuştan mıdır sonradan mı edindin bilmiyorum, gitmedi de oradan bakmaya devam ediyor mal.
-Aman boşver, umudu olmadığını anlayınca gider.
Geceye devamn ettik, ben biraz daha içtim. Sonra çişim geldi. Bana kalsa tuvalete giderken de Nuri'den ayrılmam ama gireceğimiz kabin türleri farklı. Kalktım hafif yalpalayarak tuvalete doğru seyirttim. Biri kolumdan yakaladı, döndüm ki bu adam yine.
-Bak hata ediyorsun, gel konuşalım.
-Bıraksana kolumu ne konuşacağım ben seninle?
-Biz birbirimize aitiz.
-Ya yürü git deniz görmüş kro, neyine ait olucam senin, önce tipine bak da öyle bana niyetlen.
İttim, yalpaladı bana doğru tekrar hamle yaptı ki sağdan bir kroşe çakıldı suratına. Ben de etraftakiler de şaşkınca baktık. Yumruk Cihan'a aitti, son günlerde adam süper kahraman gibi karşıma çıkıyor. Ziya, yumruğun etkisiyle yere çömeldi ama hemen kalktı, aksini beklesem de karşı koymadı, cevap bile vermedi.
-Defol git, gebertirim seni! dedi Cihan, koluma girerken. Ziya, ikimize de baktı ve bir şey söylemeden, çenesini ovalayarak bardan çıktı. Adamın kim olduğunu vs anlattım tabii Cihan'a. Benden sonra bu krolarla mı takılıyor demesin bana. Daha sonra o da dört aylık oğlunun fotoğrafını gösterdi bana, ne güzel değil mi? Sevişmedik yine...
-E hani sen hamileydin?
Haydaaaa. Yalanımın hiç bu kadar çabuk patladığı olmamıştı. O öyle deyince yanımızdakiler de dönüp adama baktı, neyse ki Sarper'in arkadaşları yoktu. Durum çok tuhaf göründüğünden, döndüm ve sertçe:
-Sana ne ya, işine baksana sen! dedim.
-Hamile kadın içki mi içer yalan dedin bana! dedi o da. Adam bildiğin bana hesap soruyor.
-Kardeşim sana ne, yürü git, konuşma benimle bak polis çağırırım.
-Çağırırsan çağır, halka açık bir mekan burası istediğim yerde dururum.
Nuri, dayanamadı, olayı da tam bilmiyor ama elbette anladı, ayağa kalktı.
-Rahatsız ediyorsun kadını, uzatma uza!
Adam da Nuri'ye baktı, ne dese bir düşündü bana baktı, döndü gitti. Bardan çıkmadı, barın bir köşesinde beni izlemeye başladı.
-Bu kim Allah aşkına Marin?
-Ziya.
-Ziya kim?
-Talibim, benimle evlenmek istiyormuş.
-Hamilelik muhabbeti ne?
-Beni rahat bıraksın diye hamileyim yakında evleniyorum dedim.
-Ha bu da geldi seni barda görünce hani hamileydin diye hesap sordu.
-Aynen öyle.
-Sende mal çekici bir özellik var artık doğuştan mıdır sonradan mı edindin bilmiyorum, gitmedi de oradan bakmaya devam ediyor mal.
-Aman boşver, umudu olmadığını anlayınca gider.
Geceye devamn ettik, ben biraz daha içtim. Sonra çişim geldi. Bana kalsa tuvalete giderken de Nuri'den ayrılmam ama gireceğimiz kabin türleri farklı. Kalktım hafif yalpalayarak tuvalete doğru seyirttim. Biri kolumdan yakaladı, döndüm ki bu adam yine.
-Bak hata ediyorsun, gel konuşalım.
-Bıraksana kolumu ne konuşacağım ben seninle?
-Biz birbirimize aitiz.
-Ya yürü git deniz görmüş kro, neyine ait olucam senin, önce tipine bak da öyle bana niyetlen.
İttim, yalpaladı bana doğru tekrar hamle yaptı ki sağdan bir kroşe çakıldı suratına. Ben de etraftakiler de şaşkınca baktık. Yumruk Cihan'a aitti, son günlerde adam süper kahraman gibi karşıma çıkıyor. Ziya, yumruğun etkisiyle yere çömeldi ama hemen kalktı, aksini beklesem de karşı koymadı, cevap bile vermedi.
-Defol git, gebertirim seni! dedi Cihan, koluma girerken. Ziya, ikimize de baktı ve bir şey söylemeden, çenesini ovalayarak bardan çıktı. Adamın kim olduğunu vs anlattım tabii Cihan'a. Benden sonra bu krolarla mı takılıyor demesin bana. Daha sonra o da dört aylık oğlunun fotoğrafını gösterdi bana, ne güzel değil mi? Sevişmedik yine...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder