Nuri ile tam beş kursa kayıt olduk. Evet beş! Neden beş? çünkü bir kaçından ben sıkılıcam, o da illa ki sıkılacak ya da beceremeyecek, gerçi o benim kadar maymun iştahlı değil, başladı mı bitirmeye uğraşır ama ben bırakınca o da gitmiyor. Dolayısıyla kurs sayısını bol tuttuk ki sıkılınca bırakalım elimizde iki tane kalsın en azından diye. Biri Fransızca idi. Ne heveslerle gittim ilk derse bilemezsiniz malum Fransızca şiir gibi bir dil, ben de öyle konuşacak, sevdiğim Fransızca şarkıların ne anlattığını anlayacaktım. Derse girdik, daha tanışma dersinde bir öğretmen girdi içeri aman o ne! Lise yıllarından fırlamış bir kadın öğretmen! Hani 90 larda suratsız, ciddi, sıkıcı kadın öğretmenler olurdu ya aynısı. Ben zaten bir şeyde kadın varsa orada durmam, lütfen cinsiyetçi demeyin bu başka bir durum. Yazılarımda ve çoğu konuda kadınların yanındayım ama mesela kurs hocası kadınsa o kursa gitmem, doktor kadınsa o doktora gitmem, kuaför, kadınsa asla! Bazı satıcılar, danışmanlar, ne bileyim önemli işlerdekiler bankada yatırım işlerimle ilgilenen kişi kadın olamaz örneğin. Kadınları hormonları yönetir, ben o gün o kadının hormonu ne durumda bilemem ki, ayrıca kocasıyla mı tartıştı, kötü bir seks mi yaşadı ne bileyim de güveneyim değil mi? güvenemem, yani gitmem. Bu Fransızca öğretmenini de görünce, ağzını açıyor kelimeler iki dakika sonra çıkıyor o derece de bayık, hadi bana eyvallah dedim o sayfayı orada kapattım.
Tamamen Nuri'nin ısrarı sonucu seramik kursuna başladık. Benim resim ve uzantılı hçbir el becerisine yeteneğim yoktur. Nuri, bu konuda iyidir o istedi diye geldik. Öğretmen erkek hem de sevimli biri, sıkıntı yok ama bende zerre yetenek yok. Koyuyorlar önüme çamuru neye niyetlensem sonuçta elimde şekli bozuk bir pipi kalıyor. Ne yapmaya çalışsam çıkan şekil hep aynı. Adam sonunda dayanamadı neden geldiğimi sordu. Belki yeteneğim vardır diye denemek istedim hocam dedim, Nuri de arkada gülüyor. O ne sürahiler, vazolar yaptı, bende hep aynı; irili ufaklı, yamuk yumuk pipiler. Adam da gelip ne yaptınız, nasıl gidiyor demeye, ders sonunda sınıfa göstermeye utanır oldu artık. Kısaca bu kurs da iptal.
Takı tasarımı kursu, buna da yeteneğim olmadığı aşikar ama Nuri sayesinde başladık. Hocası kadın hem de gıg desen dövecek cinsten. Disiplinden düzenden bahsetti yarım saat, bir de öğlen yemeklerinde herkes evden getirecekmiş de hep beraber yiyecekmişiz. Yok ya ben neden oradakileri besliyorum? İstediğimi istediğimle yerim, sen kimsin de karışıyorsun? Neden kadın öğretmen istemediğimi anladınız mı? Bir çanta çıkarttı, sağda boncuklar, solda misinalar, bilmemneler. Daha onlara bakarken bana fenalık geldi. Ayrıca ben hiç düzenli değilimdir ve evde üç tane kedim var. O kutuyu kazara açık unutsam ne boncuk kalır ortada ne ip. Bu iş de bana göre değil dedim, o öğretmene zaten bir saat bile katlanmam mümkün değildi, kesin tartışırdık biz.
Makyaj kursu, neymiş Nuri'ciğimden ünlü bir makyör olurmuş, yahu olur da benden olmaz. Vıcık vıcık kadın kaynayan bir kurs. Öğretmen kadın, öğrenciler Nuri hariç bir de genç sessiz tuhaf bir çocuk vardı, tamamı kadın. Bu hem cilt bakımı hem makyaj kursu bu arada, ilk günden derse başladı, beş sayfa yazı yazdırdı. Arkalarda artık abazanlık başına vurmuş, erkek kılıklı bir kadın vardı. Alakalı alakasız yerlerde kocam benimle yatmıyor, yastık gibi yanımda duruyor, bu kursa gelmeme çok bozuldu, sevgili mi yapacaksın dedi, şüphe çekiyorum deyip duruyor. Kadının aklındaki diline yapışmış artık. Hayır tip olsa, önereceğim birkaç arkadaşıma da, koca da ondan yastık numarası yapıyordur, ne yapsın seni? Öğlen oldu bir bayan daha katıldı bize bu azgın kadınla yemeğe çıktık. Bunun pastanesi mi ne varmış. Yemekte de mevzu aynı, hayatımda seks yok, kocam pat diyor uyuyor. Bana sordu sonra, "bende de pek hareket yok, haftada anca üç dört kere." dedim ki gerçekten şu sıra isteksizim. Bunun gözleri bir açıldı "wooooooowwww o kadar seks mi yapıyorsun cidden?" Nuri de atılmaz mı "bu onun inzivaya çekilmiş hali" diye. kadın bana bir tilt oldu, ters ters bakmalar, kendince laf sokmalar. "Biz evliyken sevişemiyoruz, bekarlar bol bol yapıyor, yok mu hoca soralım caiz mi?"diye. Bunu beceren olsa evli bekar bakmadan tepesinde zıplayacak ama. Kurs kötü, öğrenciler seviyesiz, Nuri de beğenmedi, kısaca orayı da bıraktık.
Almanca Kursu: Öğretmeni erkek ve çok şeker diye başladım. Bir ay geçti, Nuri ye yer tuttum diye kadının biri ile sağlam kavga ettim. Nuri geldi o da kavgaya dahil oldu. Biz böyle bağrış çığrış olunca, kısa sürede göze battık tabii. Kavga ettiğimiz kadın daha o gün bıraktı kursu, biz de bir hafta sonra. Kavga bahane aslında Almanca zor geldi.
Beden dili kursumuz Şubatta başlayacak o yüzden şimdilik bir şey yazamıyor, umarım hocası erkektir diyerek yazımı bitiriyorum.
Tamamen Nuri'nin ısrarı sonucu seramik kursuna başladık. Benim resim ve uzantılı hçbir el becerisine yeteneğim yoktur. Nuri, bu konuda iyidir o istedi diye geldik. Öğretmen erkek hem de sevimli biri, sıkıntı yok ama bende zerre yetenek yok. Koyuyorlar önüme çamuru neye niyetlensem sonuçta elimde şekli bozuk bir pipi kalıyor. Ne yapmaya çalışsam çıkan şekil hep aynı. Adam sonunda dayanamadı neden geldiğimi sordu. Belki yeteneğim vardır diye denemek istedim hocam dedim, Nuri de arkada gülüyor. O ne sürahiler, vazolar yaptı, bende hep aynı; irili ufaklı, yamuk yumuk pipiler. Adam da gelip ne yaptınız, nasıl gidiyor demeye, ders sonunda sınıfa göstermeye utanır oldu artık. Kısaca bu kurs da iptal.
Takı tasarımı kursu, buna da yeteneğim olmadığı aşikar ama Nuri sayesinde başladık. Hocası kadın hem de gıg desen dövecek cinsten. Disiplinden düzenden bahsetti yarım saat, bir de öğlen yemeklerinde herkes evden getirecekmiş de hep beraber yiyecekmişiz. Yok ya ben neden oradakileri besliyorum? İstediğimi istediğimle yerim, sen kimsin de karışıyorsun? Neden kadın öğretmen istemediğimi anladınız mı? Bir çanta çıkarttı, sağda boncuklar, solda misinalar, bilmemneler. Daha onlara bakarken bana fenalık geldi. Ayrıca ben hiç düzenli değilimdir ve evde üç tane kedim var. O kutuyu kazara açık unutsam ne boncuk kalır ortada ne ip. Bu iş de bana göre değil dedim, o öğretmene zaten bir saat bile katlanmam mümkün değildi, kesin tartışırdık biz.
Makyaj kursu, neymiş Nuri'ciğimden ünlü bir makyör olurmuş, yahu olur da benden olmaz. Vıcık vıcık kadın kaynayan bir kurs. Öğretmen kadın, öğrenciler Nuri hariç bir de genç sessiz tuhaf bir çocuk vardı, tamamı kadın. Bu hem cilt bakımı hem makyaj kursu bu arada, ilk günden derse başladı, beş sayfa yazı yazdırdı. Arkalarda artık abazanlık başına vurmuş, erkek kılıklı bir kadın vardı. Alakalı alakasız yerlerde kocam benimle yatmıyor, yastık gibi yanımda duruyor, bu kursa gelmeme çok bozuldu, sevgili mi yapacaksın dedi, şüphe çekiyorum deyip duruyor. Kadının aklındaki diline yapışmış artık. Hayır tip olsa, önereceğim birkaç arkadaşıma da, koca da ondan yastık numarası yapıyordur, ne yapsın seni? Öğlen oldu bir bayan daha katıldı bize bu azgın kadınla yemeğe çıktık. Bunun pastanesi mi ne varmış. Yemekte de mevzu aynı, hayatımda seks yok, kocam pat diyor uyuyor. Bana sordu sonra, "bende de pek hareket yok, haftada anca üç dört kere." dedim ki gerçekten şu sıra isteksizim. Bunun gözleri bir açıldı "wooooooowwww o kadar seks mi yapıyorsun cidden?" Nuri de atılmaz mı "bu onun inzivaya çekilmiş hali" diye. kadın bana bir tilt oldu, ters ters bakmalar, kendince laf sokmalar. "Biz evliyken sevişemiyoruz, bekarlar bol bol yapıyor, yok mu hoca soralım caiz mi?"diye. Bunu beceren olsa evli bekar bakmadan tepesinde zıplayacak ama. Kurs kötü, öğrenciler seviyesiz, Nuri de beğenmedi, kısaca orayı da bıraktık.
Almanca Kursu: Öğretmeni erkek ve çok şeker diye başladım. Bir ay geçti, Nuri ye yer tuttum diye kadının biri ile sağlam kavga ettim. Nuri geldi o da kavgaya dahil oldu. Biz böyle bağrış çığrış olunca, kısa sürede göze battık tabii. Kavga ettiğimiz kadın daha o gün bıraktı kursu, biz de bir hafta sonra. Kavga bahane aslında Almanca zor geldi.
Beden dili kursumuz Şubatta başlayacak o yüzden şimdilik bir şey yazamıyor, umarım hocası erkektir diyerek yazımı bitiriyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder