Güzel, akıllı, cesur, güçlü, bağımsız kadın okurlarım için yazıyorum bu yazımı. Erkekler okuyamaz demek değil bu elbette, isterlerse buyursunlar okusunlar ama içinde cinsellik ya da kadınları anlamanızı sağlayacak bir ip ucu olmayacak. Uyarımı yaptığıma göre yazıma başlayabilirim.
Dün annem, komşularını aldı bana geldi. Komşuları beni çok özlediğinden ya da bana bayıldıklarından değil, benim evimin deniz manzarasını ve büyüklüğünü seviyorlar. İzin versem her toplanma zamanı bana gelecekler; ben zaten yılmışım yalnız kalamamaktan bir de bunlarla mı uğraşayım. Neyse dün annemi kıramadım, geldiler. Altı pek iyi tanımadığım kadın ve annem. Kadınlardan biri annemin komşusunun Fransa da yaşayan kızı. Bir sinir krizi sonucu konuşamaz hale gelmiş, burada tedavi oluyor. Yazı ile o da ilgili, bana soru sormaya çalışıyor ama kadıncağız geçirdiği hastalık nedeniyle konuşamıyor. Basit cümle bile kuramıyor, takılıyor ay ay deyip duruyor. Annesi tamamlamaya çalışıyor ben anlamış gibi yapıyorum ama çok üzüldüm durumuna. Neden bu hale geldiğini annesi anlatmaya başlıyor. Aşık olmuş, evlenmiş, Fransa'ya gitmiş ama adam çok geçmeden eve geç gelmeye, onunla ilgilenmemeye hatta konuşmamaya başlamış. Adam Türk, uzun süredir Fransa'da yaşıyor, dile, oradaki hayata hakim, bu kızcağız için tamamen yabancı bir ülkede tek başına kalma durumu olmuş. Sevdiği adamın uzaklığına üzülürken bir öğreniyor ki eski sevgilisi ile görüşüyor kocası. Anlıyor ki, kendisiyle inat için evlenmiş adam ve eski sevgilisine hala aşık. Ülkeye dönüyor, birkaç hafta durup düşünüyor, annesinin boşan demesine rağmen, hayır ben kocamı seviyorum deyip Fransa'ya geri dönüyor. Eve geldiğinde evde kadın iç çamaşırları ve diğer kadına ait başka eşyalar buluyor ve sinir krizi geçirip düşüyor. Saatler sonra eşi yerde buluyor, hastaneye götürüyor; durum sinirsel umuyorum ki kalıcı değil ama çok ciddi bir hasar almış durumda. Eve geri dönmüş, adamla hala evli, burada tedavi oluyor, adam anca arada bir arayıp nasılsın diyormuş, bu garibimin de hala ümidi var beni aradı, seviyor diye. Kusura bakma da nah seviyor! Adam senin onu mahkemeye verip vermeyeceğini kontrol etmek içn arıyor. Tazminat davası aç bakalım, o eski sevgiliyle keyif yapmaya devam edebilecek mi. Demedim, diyemedim, samimiyetim yok, tamam ilişki uzmanıyım ama yardım isteyene yardım ederim ancak. Bu kızcağızın amacı iyileşmek ve kocasına dönmek. Adam seni sevmiyor ve bir de üstüne seni aldatmış yetmemiş bu hale getirmiş. İstersen aşkından öl, o adama dönme! Bence bedelini de ödet, belki de hayatı boyunca eskisi gibi konuşamayacak. Hangi aşk, hangi adam buna değer? Siz siz olun evet biliyorum aşıkken mantıklı düşünmek zor, hele ki o aşk artık şekil değiştirmiş ve saplantıya dönüşmüşse, mantıklı olmak imkansız. Ben de yaşadım, o yollardan geçtim ama kendime zarar verdirmedim, hakaret etmesine müsaade ettim ki ben de elbette karşılık veriyordum, şimdi buna izin verdiğim için çok pişman, kendime çok kızgınım. Seni sevmeyen, sana saygı duymayan ve biraz da korkmayan bir adam, üzerine senin onu çok sevdiğini, kaybetmemek için her şeyi göze aldığını fark ederse, sana her türlü zararı verebilir!
Bu kadın gibi çok örnek var. Biliyorum yakın versiyonlarını siz de yaşadınız, yaşıyorsunuz. Acı mı veriyor? Versin. Hasar alıp oturmaktan daha iyidir. Kesin atın bu adamları hayatınızdan. Gururlu davranın ve ne olur bana güvenin bu adamlar kendilerine köpek çekeni baş tacı yapar seveni, ödün vereni de ayaklaının altına alıp ezerler. Ezilmeyin, Kendinizi ezdirmeyin. Bu hayatta sizin için sizden değerli biri olmasın, başkaları sonra gelsin, sevdikleri kadar sevilsin. Yazık değil mi ya bu kadına!
Dün annem, komşularını aldı bana geldi. Komşuları beni çok özlediğinden ya da bana bayıldıklarından değil, benim evimin deniz manzarasını ve büyüklüğünü seviyorlar. İzin versem her toplanma zamanı bana gelecekler; ben zaten yılmışım yalnız kalamamaktan bir de bunlarla mı uğraşayım. Neyse dün annemi kıramadım, geldiler. Altı pek iyi tanımadığım kadın ve annem. Kadınlardan biri annemin komşusunun Fransa da yaşayan kızı. Bir sinir krizi sonucu konuşamaz hale gelmiş, burada tedavi oluyor. Yazı ile o da ilgili, bana soru sormaya çalışıyor ama kadıncağız geçirdiği hastalık nedeniyle konuşamıyor. Basit cümle bile kuramıyor, takılıyor ay ay deyip duruyor. Annesi tamamlamaya çalışıyor ben anlamış gibi yapıyorum ama çok üzüldüm durumuna. Neden bu hale geldiğini annesi anlatmaya başlıyor. Aşık olmuş, evlenmiş, Fransa'ya gitmiş ama adam çok geçmeden eve geç gelmeye, onunla ilgilenmemeye hatta konuşmamaya başlamış. Adam Türk, uzun süredir Fransa'da yaşıyor, dile, oradaki hayata hakim, bu kızcağız için tamamen yabancı bir ülkede tek başına kalma durumu olmuş. Sevdiği adamın uzaklığına üzülürken bir öğreniyor ki eski sevgilisi ile görüşüyor kocası. Anlıyor ki, kendisiyle inat için evlenmiş adam ve eski sevgilisine hala aşık. Ülkeye dönüyor, birkaç hafta durup düşünüyor, annesinin boşan demesine rağmen, hayır ben kocamı seviyorum deyip Fransa'ya geri dönüyor. Eve geldiğinde evde kadın iç çamaşırları ve diğer kadına ait başka eşyalar buluyor ve sinir krizi geçirip düşüyor. Saatler sonra eşi yerde buluyor, hastaneye götürüyor; durum sinirsel umuyorum ki kalıcı değil ama çok ciddi bir hasar almış durumda. Eve geri dönmüş, adamla hala evli, burada tedavi oluyor, adam anca arada bir arayıp nasılsın diyormuş, bu garibimin de hala ümidi var beni aradı, seviyor diye. Kusura bakma da nah seviyor! Adam senin onu mahkemeye verip vermeyeceğini kontrol etmek içn arıyor. Tazminat davası aç bakalım, o eski sevgiliyle keyif yapmaya devam edebilecek mi. Demedim, diyemedim, samimiyetim yok, tamam ilişki uzmanıyım ama yardım isteyene yardım ederim ancak. Bu kızcağızın amacı iyileşmek ve kocasına dönmek. Adam seni sevmiyor ve bir de üstüne seni aldatmış yetmemiş bu hale getirmiş. İstersen aşkından öl, o adama dönme! Bence bedelini de ödet, belki de hayatı boyunca eskisi gibi konuşamayacak. Hangi aşk, hangi adam buna değer? Siz siz olun evet biliyorum aşıkken mantıklı düşünmek zor, hele ki o aşk artık şekil değiştirmiş ve saplantıya dönüşmüşse, mantıklı olmak imkansız. Ben de yaşadım, o yollardan geçtim ama kendime zarar verdirmedim, hakaret etmesine müsaade ettim ki ben de elbette karşılık veriyordum, şimdi buna izin verdiğim için çok pişman, kendime çok kızgınım. Seni sevmeyen, sana saygı duymayan ve biraz da korkmayan bir adam, üzerine senin onu çok sevdiğini, kaybetmemek için her şeyi göze aldığını fark ederse, sana her türlü zararı verebilir!
Bu kadın gibi çok örnek var. Biliyorum yakın versiyonlarını siz de yaşadınız, yaşıyorsunuz. Acı mı veriyor? Versin. Hasar alıp oturmaktan daha iyidir. Kesin atın bu adamları hayatınızdan. Gururlu davranın ve ne olur bana güvenin bu adamlar kendilerine köpek çekeni baş tacı yapar seveni, ödün vereni de ayaklaının altına alıp ezerler. Ezilmeyin, Kendinizi ezdirmeyin. Bu hayatta sizin için sizden değerli biri olmasın, başkaları sonra gelsin, sevdikleri kadar sevilsin. Yazık değil mi ya bu kadına!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder