Size bir tuhaflığımdan bahsedeceğim ki bence tuhaflık değil, bu durumu tuhaf karşılayanlar tuhaf. Daha kendim gibi birine rastlamadım da nette çok olduğunu görüp rahatladım. Keşke benim gibi bundan keyif alan bir partnerim olsa da beraber açıp, sarılsak, sabaha kadar dinlesek... Abartmayayım da durumu açıklayayım; efenimmmm ben uykum kaçtığında saç kurutma ya da elektirikli süpürge sesi ile uyurum. Açtığım anda bedenimi bir ürperti sarar, hemen battaniyeme dolanırım ve tatlı bir uylu beni kucaklar. Durumun bilimsel açıklaması da var. Bu ses anne karnındayken duyulan sese benzediğinden, dinleyen kişiye huzur ve uyku verirmiş, hatta ağlayan bebeklere sussunlar diye dinletilir adı da White Noisedur. Youtube sağ olsun çeşit çeşit türü var ve ben hangisini istiyorsam, açıp uykuya dalıyorum Sekiz- dokuz hatta on bir saat olanları da var, yarım saatlikleri de. Uykumun gelmesi durumuna göre bende içlerinden kısa ya da uzun seçip, genelde cep telefounla ya da pcmde açıp uykuya dalıyorum. Tanıdığım kim varsa durumumu yadırgıyor. Nuri, kapat şu zıırltıyı der mesela. Hayatıma giren erkeklerden sadece ikisine söyledim, ben bu sesle uyuyamam dediler; haklılar. Aynı hissetmeyen biri için gerçekten rahatsız edicidir bir şey demiyorum ama garipsenecek bir durum da değil. Sabahın dördünde uykum kaçtıysa ne yapayım yani?
Evde de rahatça dinleyemiyorum malum yalnız yaşamıyorum; iki uzak akrabam evimi istila etmiş durumda. Geçenlerde odamda cep telefonumdan açtığımda Minel, kapıda bitti. "O ses ne Marin?" dedi tüm meraklı haliyle. En kısıkta dinlesem de sesin frekansından mıdır nedir evi bir vınlama sarıyor, sabahın sessizliğini de hesaba katacak olursak, ister istemez duyuyorlar. Kulaklıkla dinleyeyim dedim, uyuyunca kulaklarım acıdı, zaten kulağımdan çıkıyorlar. Cuma gecesi Sarper'de kaldım. işi vardı, bir yere gitti, iki saat sonra gelirim dedi. Ben de yattım. Telefonumda da white niose ayarladım. Uyumadan beklemekti niyetim ama dalmışım. Bu girmiş eve, evde bir ses... Yavaş yavaş koridoru geçmiş, evin içinde ne çalışır ki bu saatte diye merakla yatak odasına gelmiş, başımda dikilmiş ve korkmuş halde.
"Marin uyan bir şeyler oluyor."
Ben hemen fırlayıp telefonumu aldım, zar zor sesi kapattım, o sırada bunun ifadesini görseniz etrafa korkmuş kedi yavrusu gibi bakıyor.
"Tamam bir şey değil o ben açmıştım."
"Sen mi açtın? Eve uzay aracı girdi sandım."
Sanki hayatında uzay aracı görmüş ya da sesini duymuş da. Bildiğin kayda alınmış süpürge sesi işte. Uykum kaçtığında ya da rahatlamak istediğimde dinlediğimi anlattım. Sanki met kullanmadan uyuyamıyorum demişim gibi garip garip baktı yüzüme.
"Benim yanımda da dinlemeyeceksin değil mi?"
"Yok yok merak etme, dinlemem."
Zaten geç olmuştu, acayip de korkuttım adamı, yattık. O horuldayarak uyudu, benim uykum kaçtı, sesi de açamadım. Benim dinlediğim gürültü de horultu, gürültü değil mi? Ben horultu dinlemek zorunda mıyım peki?
Evde de rahatça dinleyemiyorum malum yalnız yaşamıyorum; iki uzak akrabam evimi istila etmiş durumda. Geçenlerde odamda cep telefonumdan açtığımda Minel, kapıda bitti. "O ses ne Marin?" dedi tüm meraklı haliyle. En kısıkta dinlesem de sesin frekansından mıdır nedir evi bir vınlama sarıyor, sabahın sessizliğini de hesaba katacak olursak, ister istemez duyuyorlar. Kulaklıkla dinleyeyim dedim, uyuyunca kulaklarım acıdı, zaten kulağımdan çıkıyorlar. Cuma gecesi Sarper'de kaldım. işi vardı, bir yere gitti, iki saat sonra gelirim dedi. Ben de yattım. Telefonumda da white niose ayarladım. Uyumadan beklemekti niyetim ama dalmışım. Bu girmiş eve, evde bir ses... Yavaş yavaş koridoru geçmiş, evin içinde ne çalışır ki bu saatte diye merakla yatak odasına gelmiş, başımda dikilmiş ve korkmuş halde.
"Marin uyan bir şeyler oluyor."
Ben hemen fırlayıp telefonumu aldım, zar zor sesi kapattım, o sırada bunun ifadesini görseniz etrafa korkmuş kedi yavrusu gibi bakıyor.
"Tamam bir şey değil o ben açmıştım."
"Sen mi açtın? Eve uzay aracı girdi sandım."
Sanki hayatında uzay aracı görmüş ya da sesini duymuş da. Bildiğin kayda alınmış süpürge sesi işte. Uykum kaçtığında ya da rahatlamak istediğimde dinlediğimi anlattım. Sanki met kullanmadan uyuyamıyorum demişim gibi garip garip baktı yüzüme.
"Benim yanımda da dinlemeyeceksin değil mi?"
"Yok yok merak etme, dinlemem."
Zaten geç olmuştu, acayip de korkuttım adamı, yattık. O horuldayarak uyudu, benim uykum kaçtı, sesi de açamadım. Benim dinlediğim gürültü de horultu, gürültü değil mi? Ben horultu dinlemek zorunda mıyım peki?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder