Bana da verdiği yeşilin en güzel tonundaki gözlerini gözlerime dikip anlatırdı. "Atın üzerindeydi, yanımdan geçti; ben o zamanlar çocuktum. Nasıl yakşıklıydı, masmavi gözlü, sarı saçlı. Bir gören bir daha bakardı Atatürk'ümüze." Anneannem Eleni, sonradan olan adıyla Zeynep nine. Ne Eleni kalabildi, ne de Zeynep olabildi. Hiçbir zaman düşman olmadı, kızmadı, sormadı, sorgulamadı. Hayat ona ne sunduysa kabulendi ve ona göre yaşadı. Çocuklarına adadı kendisini, kocası onu aldattı, ayrıldı ama o tekrar evlenmedi. Ne Eleni olmaya ne de Kavala'ya geri dönmedi. Zeynep olarak yarım yaşadı. Bir tarafı burada bir tarafı kimbilir nerede. Aşkı da yaşamadı belki de ya da aşk sandığı yanıldığı bir adama ömrünü verdi.
Ben ilk ondan öğrendim Atatürk sevgisini. Dönekliğe zorlanmış güzel bir Yunan kadınından. Yüreğime kazıdım ve burada da öldükten sonra gideceğim yer neresiyse orada da sevmeye devam edeceğim.
Ben ilk ondan öğrendim Atatürk sevgisini. Dönekliğe zorlanmış güzel bir Yunan kadınından. Yüreğime kazıdım ve burada da öldükten sonra gideceğim yer neresiyse orada da sevmeye devam edeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder