Soru ve yorumlar için madammarin@gmail.com

11 Temmuz 2014 Cuma

Az Önce İçimde Değildi Sanki

 Karşımda öylece duruyor, soğuk, mesafeli,. Tam bir iş görüşmesi patronu ya da adına ne denilirse. Adı da Tarkan üstelik şaka gibi. Ofisteki tüm kadınlar Tarkan Bey, Tarkan Bey diye etrafında dolanıp duruyor. Görüşme sırasında içeriye beş ayrı kız girip bir şeyler sordu. Onlarla da yattı mı acaba? Aman bana ne. Hiçbir şey olmamış oyununu oynamak istiyorsa, bunu benden daha iyi oynayabilecek biri yok.

Öz geçmişimi inceliyor, çok iyiymişim, tam aradıkları kişiymişim. Ben de teşekkür ediyorum. Çok saygılı ve profesyoneliz. Az önce içimde değildi sanki. " Sizi aramızda görmek isteriz." Diyor. "Sizi mi kırıcam hem arada takılırız, tadı damağımda kaldı." Dememek için zor tutuyorum kendimi.
" Ben de aranızda olmak isterim." gibi saçma sapan bir cümle kuruyorum. Nereye çeksen oraya gider hani bu cümle. Tokalaşıyoruz. Yine resmi, yine mesafeli, yine profesyonel. işe girdim şaka maka ve daha ilk günden bile değil, iş görüşmesi gününden patronumla yattım iyi mi!

9 Temmuz 2014 Çarşamba

Asansörde Seks Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli?

 Benimle çalışmak istiyorlarmış. Yazılarımı çok beğeniyorlarmış. İyi, gidip görüşeyim, hem şu karamsar ruh halim de dağılır dedim, giyindim, süslendim, düştüm yola.
Bina lüks, içindekiler lüks, çıkacağım kat baya yüksek, şansıma da asansörden korkarım. Tek başıma binemem ben buna diye düşünürken, arkamda filmlerde gördüğümüz tipte bir adam belirdi. Yakışıklı, takım elbiseli, kumral, kaslı, tebessümü iç gıcıklayıcı...

Hafifçe selamlaşıp, girdik asansöre. Hiç konuşmadık, o, gideceği kata bastı sonra yan gözle bana baktı. Aynı kata çıkıyorduk, ben sadece biraz daha geri gittim ve aynaya yaslandım. Ona bakmamak mümkün değildi, ben de baktım. O da bana bakıyordu yüzünde aynı hınzır gülümseme. Kokusu güzeldi, teni davetkar.

Yine bana baktı, başımı yavaşça sallayarak onay verdim, asansörü durdurdu. Hiç konuşmadık... Yanıma yaklaştı, ellerini ensemden saçlarımın arasına soktu ve öpüşmeye başladık. Dilimi emerken, ağzındaki nane tadı boğazımı yaktı ve hoşuma gitti. Dudakları boynumda dolaşırken, benim elim onun bacak arasını okşuyordu. Her şey çok hızlı ama çok yavaş oluyordu. Çok güzel öpüyordu, çok güzel kokuyordu, çok güzel okşuyordu. Dilinin dokunuşu, teninin yumuşaklığına zıttı erkekliğinin sertliği.

İçime nasıl girdiğini anlamadım bile, külotumu sıyırdı, bacaklarımı beline doladı. İçimde gelip giderken eridiğimi hissettim. Daha önce hiç bu kadar çabuk orgazm olmamıştım. İçimden çıktı ve düğmeye bastı, toparlanana kadar, geleceğimiz kata ulaşmıştık. ben hala aynaya bakıp, üzerimi toparlarken kapı açıldı ve o, asansörden indi. Tek kelime etmeden...

Kattaki danışmaya görüşeceğim kişinin adını verdim. Gözlerim bir yandan onu arıyordu ama ortalıkta yoktu. Kız beni yönlendirdi. İş görüşmesi için geldiğim yerde, tanımadığım bir adamla asansörde seks yapmıştım. Kapı açıldı ve o, karşımdaydı. İş görüşmesi yapacağım kişi...

Asansörde seks yaparken nelere mi dikkat etmelisiniz? Kamera olabilir: Amaan kimin umurunda. Birileri görebilir: Görürse görsün. Asansör düşebilir: Düşsün zevkli bir ölüm olur. Korunamadığınız için hamile kalabilirsiniz: Yükselmeye yatkın bir çocuğunuz olur. İleride patronunuz olacak bir adamla sevişmiş olabilirsiniz: İşte buna dikkat etmek gerekir...

Eskiden Sevdiğim Adamlar Gibi ( Kanar Durur İçimde Bir Alagül)

 Depresif bir ruh hali içindeyim. içimden sevişmek bile gelmiyor. Bu durum beni endişelendirse de bir anlamda bu durağanlıktan hoşlandığımı fark ettim. Kimseyle görüşmüyorum. Çalan telefonlara bakmıyorum. Facebook ve e- maillerde bana yazılanları cevaplamıyorum.

kapım çalıyor bir sabah. Söylene söylene açıyorum. Gelen Cihan. Makyajsız, saçlarım dağılmış bir halde sözlü Cihan'ın karşısındayım.

" Merak ettim seni." Diyor. Gözleri yavru köpek bakışlı Cihan.
" İyiyim merak etme."
" Görünmüyorsun ortalarda. Bloguna da bir şeyler yazmıyorsun."
" Kimliğim ifşa olduktan sonra anlamsız geldi yazmak."
" Olmaz öyle, yaz, çık, dolaş, yaşa. Sen ortalarda olmayınca, nefessiz kalıyorum."

Duyan da her gün beraberiz sanacak. bu sözlerden etkileneceğimi düşünüyorsa Madam Marin'i hiç tanımamış demektir.

" Bir kaç gündür iyi hissetmiyordum, ama şimdi iyiyim. tatile gidicem yakında hatta, merak etme."
 Kendi soğukluğumdan kendim etkilendim. isteyince amma soğuk oluyormuşum ben yahu.

" Tamam, ben seni rahatsız etmeyeyim."

İçeri gel desem gelecek, ama hiç halim yok. Ne bu halde misafir ağırlarım ne de eskiden hoşlandığım şimdi ise sadece içimi sızlatan Cihan'la uğraşabilirim. Aklım hala Evren'de mi? Belki... kapıyı kapatmadan önce, kapının üzerindeki sepette duran kırmızı gülü görüyorum. Cihan, bir kaç merdiveni çıkmış bile, seslenince geri iniyor.
" Bunları kapıma sen mi bırakıyorsun?"
" Hayır, bunu daha önce de sormuştun."

Bozulmuş belli ki, sözlüsüe gitsin tamir olsun.

" Tamam, görüşürüz."

uzanıp gülü alıyorum. Güzel bir kırmızı gül, dikeni parmağıma batıyor, küçük bir damla kan beliriyor ruhumda ve bana eskiden sevdiğim bir şarkıyı hatırlatıyor, eskiden sevdiğim adamlar gibi...

Kimler Geldi Kimler Geçti

   Kimler Geldi Kimler Geçti… Benim hayatımdan değil oralara hiç girmeyelim.   Netflix’teki diziden bahsediyorum. Serenay Sarıkaya’nın Leyla...