Evlerimize kapandık malum, ben alıştığım eski hayatımı
çok özlüyorum hepiniz gibi. Ne kadar güzelmiş meğer korkmadan sokağa
çıkabilmek, istediğin yerde oturup bir kahve içmek, arkadaşlarınla buluşup
vakit geçirmek ve elbette sevişebilmek. Bu hastalık ülkemizde ortaya
çıktığından beri ben tek bir erkeğe elimi sürmedim. Korkuyorum, zaten panik
atak nöbetleri geçirip duruyorum. Evde yalnızım Minel de Stavros da evlerine
döndüler; herhalde benim onları günde beş kere dezenfekte etmemden bunaldılar.
Bir görüştüğüm Nuri var, o benden de beter. Apartmanımızda çekik gözlülerden
oluşan bir aile vardı, geçen gün onlara saldırdı sizin yüzünüzden böyle oldu,
kıpırdayan her şeyi yediniz midesiz, eciş bücüşler! Diye meğerse aile Kore’liymiş.
Bizimki geri adım atar mı aman onlar sanki köpek yemiyor, hepsi aynı bok
bunların dedi. O günden beri o aileyle karşılaşmadım hiç, gerçi dışarı da
çıkmıyoruz normaldir.
Corona’yı çok da sallamayan bir grup tanıdığım da var.
Hemen her gün dışarıdalar, artık oturacak yerler de kalmadı, birbirlerine
gidiyorlar, dışarıda buldukları parklarda vs buluşuyorlar. Ne maske, ne
eldiven, ne kolonya… Bir de tokalaşıyorlar. Bunlardan biri de geçenlerde
bahsettiğim kameramancı. Tutturdu sevişelim diye, bir de fotoğraf attı zaten
açım, neredeyse telefonu ağzıma sokacaktım. İnsan yokluk günlerinde hakikaten
ne bulsa yemek istiyor. Eskiden olsa evire çevire yerdim ama şimdi olmaz, adamı
dezenfekte edeyim derken pipisini yakabilirim. Keşke bunlar kadar rahat
olabilsem. Eskiden tanıdıklarımdan da sürekli mesaj ve telefon geliyor, çoğu
şimdi evde ya vakitleri de var, geleyim, görüşelim derdindeler. Bir de bu Corona’dan
mıdır, havadan mıdır nedir libidomuz tavan vaziyetteyiz ama birbirimize
dokunamıyoruz. Lick Buddy’im Emre resmen boşandı, bir onunla çok görüşesim var,
aslında onun da derdi gerçek bir ilişkiye geçmek, hatta evlenmek ve çocuk yapmak. Neyse ki
Nuri, şu dönemde benden çocuk yapma olayından vazgeçti. Her gün felaket
senaryolarıyla geliyor, 2021 daha kötü olacak bu daha fragman diye, galiba bu
dünyaya çocuk yapmanın çocuğa haksızlık olduğunu anladı sonunda. Emre’yi bu
hafta eve atmaya karar verdim ve Nuri’ye söylemek gibi bir hataya düştüm,
Kameramancıyı eve atmam, o toplu taşımalara biniyor, adamın pipisi Corona
kaynıyordur. Emre, gelecek dediğimi duyan Nuri, ‘’Neeeee, onu eve alamazsın
adam hastaneleri geziyor ha bire, corono vardır onda.’’ Diye kıyameti koparttı.
Olsa şimdiye kadar çıkardı herhalde dedim, çıkana kadar sana bulaştırmış olur
salak mısın? Dedi.
Offffff seks yapmak benim de hakkım, bari yalatsaydım.
Daha net kararımı vermedim belki dilinden, pipisine dezenfekte edip atarım eve,
nerden bilecek ki Nuri; kötü durumdayım yavruslar. Ayrıca canım sıkılıyor,
ayrıca Corona günlerinde bana aşkı kabaranlar ayrı, benden birden uzaklaşanlar
ayrı sinirime dokunuyor. Kıçımdan ayrılmayan adam, Rukiye’ye nolur Marin beni
arasın diye yalvaran adam, adı Murat birden kayboldu ortadan, neymiş evdeymiş,
izinliymiş. Eeeee ilgilenmeni, aramanı, yazmanı ne engelliyor, virüs mü
saçıyorum ben? Her şey bitsin peşimde dolanmaya başlar yine, aman neyse güzel
adam ama güzel yalayamıyordu büyük kayıp değil.
Corona, bize sağlam koyarken birçok şeyi de öğretti;
birbirimize dokunamıyoruz ama dokunaklı bir hal içindeyiz, kavga etmiyoruz,
birlik oluyoruz, özlüyoruz, çoğu şeyin kıymetini anlıyoruz, sıradan
bulduklarımızı bile yaparken artık büyük bir keyif alacağız, tabii yapabilirsek
buna seks de dahil.
Kendinize dikkat edin yavruslar, öpmüyorum Corona var.
Şuan libidosu yüksek bayanların neler hissettiğini çok iyi anladım. Harika bir yazı olmuş eline sağlık. Bu arada nuriye selam 😀✌️
YanıtlaSil