Neyse biz bununla geziyoruz, dolaşıyoruz falan ama bir tuhaflık var. Bir buluşmada çok sakin ve çekingen, diğerinde çok istekli çok hareketli, ha bire bana sürtünmeye, öpmeye falan çalışıyor; ben de o dönemde çekingenin tekiyim kaşar arkadaşımın tam tersiyim yani. Bir gün elimi bir çivi ile yaraladım, babam da pimpiriklik yaptı, tetanoz aşısı olmaya başladım. İlk dozu olduğum sırada bu çocuk da yanımdaydı, sıra ikinciye geldi ama ben tarihini tam hatırlayamadım ve "benim aşım ne zamandı?" dedim o da şaşkın bir halde "ne aşısı?" diye sordu. Yanımdaydı, hadi dalgın, mankafa falan desem de yine de en azından aşı olduğumu biliyordu, bu derece olaydan bir haber tepki vermesi mümkün değildi. Ayrıca bu salak bana bir gün ikizim var demişti, ben de benziyor musunuz dediğimde hayır hiç benzemeyiz dedi ve ikiziyle beni hiç tanıştırmadı. İşte o zaman ben olayı anladım bu beyinsiz-ler ikizdi ve ikisi de benimle çıkıyordu. Muhtemelen de bir o bir diğeri buluşuyordu. Bu yüzden biri çok sakin ve çekingenken diğeri üzerime atlamaya çalışıyordu.
Şimdi olsa ne güzel fantezi yaparız, ikizini de çağır da takılalım derim ama o zaman çok kızmıştım. Beni aptal yerine koyup kandırdılar, ayrıca hangisiyle aramda duygusal bağ vardı? Hangisi beni seviyordu? Seviyorlar mıydı? Ben bunları takmış halde bir hafta geçirdim. O kadar utandım ve kendimi aptal gibi hissettim ki hiçbir arkadaşıma da durumu anlatamadım. Serde de akreplik var malum, dedim ki madem bunlar benimle dalga geçti, zaman intikam zamanı.
Hafta sonu geldi, biriye buluştuk, şansıma azgın olan ikizin günüydü. İstiklalde bir yerde oturuyoruz, bu yine bana sırnaşmaya çalışıyor.
"Bekaretimi sana vermeye karar verdim, bu hafta içi bizim ev boş gelir misin?" dedim. İçtiği kolayı tükürdü salak. Ne , ne diyorsun bilmem ne dedi. "Kesin kararlıyım ve bu hafta olmazsa sonra olmaz, çünkü ilkim kendi evimde olsun istiyorum." dedim. Bu havalara uçtu ama mantık olarak hafta içindeki buluşma diğer ikizinindi. Bir anda suskunlaştı ve kafasında planlar yapmaya başladı.
"Hafta içi olması şart mı? Hafta sonu olmaz mı?" dedi. O zaman anladım ki bu salak hafta içi çalışıyor, diğer ikiz de üniversiteye hazırlandığı için daha rahat zamanı var. "Olmaz ben bu çarşamba uygunun, yaptın yaptın yoksa zor yaparsın" dedim. "Tamam mutlaka halledicem, gelicem." Dedi.
Artık evdeki ikize ne dedi ne demedi bilmiyorum, Çarşamba geldi, Taksimde buluştuk, gelen azgın olandı artık anlayabiliyordum. "Hadi eve gidelim"dedi. "Olmaz, bir aksilik oldu bizimkiler hafta sonu gidiyorlar, hafta sonu ev boş." dedim. "Yapma ya of." Dedi salak, diğerinden bir gün çalmıştı ama ikinciyi çalamayacaktı ama ne yaptı ne etti öbürüyle beni Cuma buluşturdu. Bu sakin olan ikizdi. Ben ona da seninle ilk olsun istiyorum dedim, utandı, şaşırdı ve diğer ikizinin neden ondan gün çaldığını anladı. "Cumartesi kesin yapıcaz, gel" dedim. Bunlar Cumartesi için birbirlerine girdiler, eminim. Cumartesi geldi çattı, apartmanın girişinde bekleyecekti artık hangisi gelecekse aşağıya indim azgın olan gelmişti, bir gözü de mor, kavga etmişler kesin. "Gözüne ne oldu?" Dedim. "İkizimle kavga ettik." dedi. "Neden?"Dedim. "Boşver önemli değil." dedi. Hala anlamadığımı sanıyordu. "Kusura bakma ama ben artık seninle görüşmek istemiyorum, sıkıldım, bitti." Dedim, gözlerindeki ifadeyi görmeliydiniz. "Ama hani sevişecektik? Olmaz ki böyle." "Ben seninle değil ikizinle sevişmek istiyordum ama vazgeçtim, onu da terk ediyorum, sen söylersin." Dedim ve dönüp asansöre bindim. Yukarı çıkarken baktım, mal mal arkamdan bakıyordu.
Sonra, onlarla İstiklal'de birkaç kez daha karşılaştım ama her zaman yaptığım gibi ki hala eskilerden biriyle konuşmak istemezsem öyle yaparım, görmezden geldim, onlar da yanıma yaklaşmaya cesaret edemediler. Rüyamda görmesem aklıma gelmezlerdi, beni mi andı aptallar nedir. Kaçırdık ilk seksi demişlerdir, elbette onlarla yapacak falan da değildim. Güzel günlerdi yine de, özlüyorum bazen o yaşlarımı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder