Soru ve yorumlar için madammarin@gmail.com

5 Ocak 2020 Pazar

Bir Erkeğe Tecavüz Etmek İmkansızmış



Hepimize musmutlu yıllar canım okurlarım diyerek yeni yazıma başlıyorum.
Biliyorsunuz Nuri’nin spermlerini içime zerk ettirmediğim ve çocuk doğurmaya henüz hazır olmadığımı söylediğim için Nuri bana küstü. Tam küs değil de limoni takılıyor diyelim. Ben de onunla görüşemediğim için parazit çetesi Ruki ve köpek balığı oğlu ile görüşmek durumunda kaldım ama bitmeyen beni yeme istekleri nedeniyle onlardan da ben kaçıyorum.  Devamlı gittiğim bir kafe vardı, birkaç yazı önce sahibini beğendiğimi söylemiştim. Hatta sosyal medyalarını takibe aldım, oradan bana yazanın sahibi olduğunu sandım meğerse garsonmuş demiştim işte o sahip beni fark etti, gerçi etmeyip de ne yapacaktı. Kitabımı almış, kahvemi yudumlarken masama geldi, öyle bodoslama konuya girdi, senden hoşlanıyorum bakışlarından anlıyorum ki sen de istiyorsun görüşelim diye. Adam pek bir hızlıymış da belli etmiyormuş meğer. Kafenin çalışanları etrafımızda dolanmaya başladı ne konuşuyoruz diye, ben bir utandım düşünebiliyor musunuz ben! Bir de demez mi üst katta ofis var oraya gidelim mi? Yuh arkadaş o kadar da yoklukta değilim, nasıl baktıysam artık adama. Yok, benim gitmem lazım dedim, yeni oynaş yazışma programı telegramdan yazışmaya başladık. Tony Leung’la da oradan yazışıyoruz tabii bana küs değilse oraya gelicem bir dakika. Kimseye böyle yaklaşmazmış da ben çok etkilemişim, eski polis bir de amca. Bir karizması ve gideri var tamam kabul de çok ısrarcı bir de nedense kendimi kötü hissettim dedim ki yok ben seninle birlikte olmam lütfen eskisi gibi müşteri moduma geri döneyim. Adam kibar, bir de mekan sahibi ne desin elbette dedi, defalarca özür diledi. Bu sefer de oraya gittikçe ve yanında özellikle bir kadın gördükçe ben kötü olmaya başladım. İstemiyorum ama kıskanıyorum da kararsızım.

Gelelim Tony Leung’a… Zaten pek normal olmadığını üstün akrep hislerimle anladığım Tony bana bu kısa görüşme dönemimizde iki kere küstü. Erkek ve küsmek kelimeleri aynı cümlede geçmemeli bence, birinde ona salak mısın? Dedim diye küstü ki bana sürekli anal seks klipleri yollamasına kızıp, yapmayacağız yollama şunları salak mısın? Yazmıştım. Kimse bana salak diyemedi ve diyemez de dese de asıl derdi anal sekse bu kadar sert hayır dememdi bence. Günlerce yazmadı, aramadı, bir de ben sanki ona çok meraklıyım on sekiz yıldır ben peşinden koşuyormuşum gibi beni engelledi. Sonra geldi tabii, meğerse bunun küsme huyu varmış, yıllarca hiç ilgilenmediğimden küstüğünü de hiç anlamamışım. Bu kendi kendine küsmüş küsmüş barışmış. Bana bir hırs geldi bana küsüp kaçınca, hani kaçan kovalanır ya neyse barıştık. Bu arada Tony hakkında söylemem gereken bir şey var adam acayip kuralcıdır. Mesela buluştunuz o gün yapacakları bellidir ve onun dışına asla çıkmaz. Mesela o gün oral seks yoksa listesinde, bunu bağla, üzerine otur yine yapmaz. Denedim, oradan biliyorum. Yapmadığından da değil, yaptı mı iyi yapar, uzun yapar ama inat etti mi de eder. Yıllar önce bana geldi, yüzüne oturmaya çalışıyorum kaçıyor, başını ittiriyorum olmaz diyor, kalk git o zaman dedim, gitti tam altı yıl hiç konuşmadım, o yılmadan ulaşmaya çalıştı. Nedense böyle acayip inat ve kuralcı bir adam.

Ankara’ya iş için uçmadan bana uğradı, sabahın köründe onun için kalktım. Evde kuzenler var, sessizce içeri aldım bir de o sabahın soğuğunda minicik bir gecelik giydim, iç çamaşırsız ve ne oldu yine adamın sert kurallarına çarptım. Tamam, sen tahrik olmamak için mi yoksa ıslanan penisin pantolonunu ıslatmasın diye mi kural koyuyorsun bilemem de benim de canım ve isteklerim var, onlar ne olacak?
Sırtımı yalıyor, popo çatalımı öpüyor hop orada nokta, bacaklarımı, karnımı öpüyor orada sınır. Eee? Ben gideyim geç kalıyorum. Bunun da bu huyu diye söylene söylene geri yattım.
Aradan birkaç hafta geçti, ev boş, ben istekli… İş çıkışı evime geldi, o ve kuralları elbette. Gelirken de bana busecik almaya geliyorum yazmış. Bu onun lugatında sert kurallarım var ona göre demek. Busecik makamı kurallarına göre biz öpüştük, yine oral yok, kafasını itiyorum kaçıyor falan ama ben kötü durumdayım, açtım fermuarını pek de heybetli olmayan küçük Tony’yi çıkarttım, hadi bari dedim ilişki olsun da sakinleşeyim. Yahu sen bir erkeksin, hem de ereksiyon olmuş bir erkek! Pipini kaçırmak nedir? Kucağına oturmaya çalışıyorum kalçasını oynatıp kaçırıyor, domalıp sokmaya çalışıyorum, itiyor. Bir erkeğe tecavüz etmek zor değil, bildiğiniz imkansız ama yılmadım, inat ettim çok istediğimden de değil yıkacağım o kuralları diye inat ettim. O sırada telefonu çaldı, bir yandan da pantolonunu çekiyor, ben yine indirdim, yatağa oturttum, zaten benim üzerimde mini bir elbise var, tutuyorum denkliyorum, çekiliyor, itiyor, bir yandan da telefonda konuşuyor. Yok, arkadaş bir türlü olmadı. O benim göğüslerimi öpmeye çalışıyor ama ben de göğüs yok bu da benim kuralım dedim.  Bir iki daha denedim yok, kıymetli ufaklığını iyi koruyor, hadi git dedim, gitti.

Bir de üzerine yine küstü mallığın İstanbul şubesi ama benim için zaten bittiğinden zerre umursamadım. Baktı bende hiç ses yok, sen bana kızıyorsun ama gömleğim ruj olmuş evde zor anlar yaşadım yazdı. Neymiş uzun ve rahat ortam olmalıymış yoksa o her şeyi yaparmış. Onun kurallarına göre olursa olur demek istiyor, hem gelirken busecik yazmış ben neden ilişki için ısrar etmişim. Buseciğine de sana da başlarım sözleşme mi imzaladık yazdım. Neyse zaten artık görüşmeyeceğiz dedim, hiç şaşırmadım dedi. Şimdi yine eski usul zavallı zavallı denemeye devam ediyor busecik makamına doğru emin adımlarla küçük Tony elinde ilerlerken anca elinde kalır çünkü benim artık onunla işim olmaz. Yalnız o kadar küçüğü bile sokamadığıma göre benimki baya darmış ve erkeklere tecavüz etmek imkansız gibi bir şey. Siz evde denemeyin.

2 yorum:

  1. Allahım bu nedir yaa.... Yalatmak isteyen bir kadın var.... Bana neden yalatmak istemeyenler denk gelir. Bu arkadaşı esefle kınıyorum....

    YanıtlaSil
  2. 😂✌️👏👍
    Güzel yazı

    YanıtlaSil

Kimler Geldi Kimler Geçti

   Kimler Geldi Kimler Geçti… Benim hayatımdan değil oralara hiç girmeyelim.   Netflix’teki diziden bahsediyorum. Serenay Sarıkaya’nın Leyla...