Soru ve yorumlar için madammarin@gmail.com

28 Ekim 2018 Pazar

Mature'yi Nasıl Haşladım?

Mature ile aramda neler olduğunu merak ettiğinizi biliyorum. Anlatmadan önce biraz utancımın geçmesini bekledim gerçi ben utanmam da yine de anlatmak için biraz zamana ihtiyacım vardı. Ne mi yaptım? mature'nin üzerine sıcak çay döktüm! Ama inanın geçerli sebeplerim vardı. Ben Youtube kanalı planları yapıyorum ve adam gibi bir şeyler yapmak istiyorum malum bu Kıvırcık da bu işlerden anlıyor ya ondan yardım alayım dedim ya da kursun kamera haftada bir gün benim evde çekim yaparız diye düşündüm. Bu düşüncemi de Kıvırcık efendiye mesaj yoluyla aktardım. Tamam kabul ediyorum, kaşındım. O da zaten çok isterdim ama çok yoğunum dedi. Bunun açılımı gelirim, hem çekerim, hem sevişiriz oh miss de mature benim ebemi bellerdi. Hak verdim sonra aman marin dedim ne diye buna yazıyorsun, buna muhtaç mısın kendi işini kendin gör ama mesajlaşma gerçekleşmişti bir kere. Yaz boyunca annemle ve daha başka sorunlarla uğraştığım için zaten ofise pek gidemedim artık adam gibi çalışayım bari deyip de cidden gece gündüz çalıştığım  bir dönemdeydim. Neyse ben kaptırmış çalışırken bu Mature denen kaltak, yaşına başına tipine şekline bakmadan bir hışımla benim üzerime gelmez mi! Ben sana Kıvırcık'tan uzak duracaksın demedim mi? ne kadar yüzsüzsün, yok kaşarsın yok istemiyor seni işte adam falan. Önce dondum kaldım bu ne diyor diye, sonra anladım mesaj yüzünden. Oysa cidden iş amaçlı yazmıştım da bu gözü dönmüş teyzeye gel de anlat. Hayatının son deminde bulduğu çükü kaybetme korkusuyla saldıryor bana. Etraftakiler de merakla izliyorlar ne olacak diye. Laf anlatayım dedim ama ne mümkün neredeyse dövecek beni. Baktım bu karı susmayacak benim de deli yanımı bilirsiniz ne zaman ne yapacağım belli olmaz, hele ki sinirlendiysem. Masamda çayım vardı, yeni de doldurmuştum, aldım kupayı bunun suratına boca ettim. Yanınca sustu tık diye, ofistekiler de o zaman aa yapmayın bilmem ne diye araya girdiler. Bu başladı ağlamaya ama tek kelime edemiyor. Koluna girdi iki kadın lavaboya götürdü ben de aldım çantamı, montumu çıktım geldim. Avukatımı aradım hemen tabii, ağır tahrik ve hakaret olduğundan çok başımız ağrımaz dedi. İki hafta önce oldu bu olay ama ne suç duyurusu, ne telefon, ne mesaj hiçbir şey gelmedi. Ben de haşlama mature olayı ile bu işten de kıvırcık mature ben üçgeninden de kurtulduğumu düşünüyorum. Ah Kıvırcık biraz adam olsaydın da sevgili olsaydık bari, saçma sapan şeyler yaşadım senin yüzünden.

14 Ekim 2018 Pazar

İlk Buluşmada Asla Yapma

Pazar günü keyfinizin, çay ya da kahve alıp Madam Marin okumak olduğunu biliyorum. O zaman başlayalım. Size ilk buluşmada asla yapmamanız gerekenlerden bahsedeceğim.

1- İlk Buluşmada Seks Yapmayın

Erkek ya da kadın olun fark etmez. İlk buluşmada seks iki taraf için de büyük hatadır. Kadın için; erkek size asla saygı duymaz, bağlanmaz ve aşık olmaz. Erkek için; seks iyiyse kadın size aşık olduğunu dahası sizin ona aşık olacağınızı düşünür, ekstra ilgi bekler, göremeyince de kıyamet kopar. "İstediğini aldın tabii şimdi böyle yaparsın" benzeri sözler duymaya hazırlanın. İlk buluşmada seks yaparsanız, o ilişki ilişki olmaz, partnerlik olur tabii o da seks iyiyse. Bir de diğer seçenek var; seksin bir sebepten kötü olması ve işte size hiç başlayamadan biten bir ilişki.

2- Eski Sevgilinizi Anlatmayın

Sadece eski sevgiliyi değil, eskiden yaşadığınız cinsel, duygusal, kaçamak, çılgın, masum... hiçbir şeyi anlatmayın. Siz sıfırlandınız, öncekiler önemli değildi, bu kişiyle beyaz bir sayfa açtınız, siz de o sayfa kadar beyazsınız. Bunu da ona hissettirin ve inandırmaya çalışın. Kadın okurlarıma bir not: Evet sen hayatımda üçüncüsün akıllıca gibi görünüyor ama artık yemiyorlar, sayı sorusuyla karşılaşmak kaçınılmaz son biliyorum. Belli bir sayıya girmeden elimin parmaklarını geçmedi ya da daha az gibi akıllıca cevaplarla kıvırın ve zaten onlardan da bir şey anlamadım deyin çok uzatırlarsa. Uzatırlar! detay bilmek isterler; ne çok zevk aldınız ne de frijitsiniz, geçmişi konuşmak istemiyorsunuz; baktınız çok sıktı ben sana sorayım o zaman deyip, en masum anısında kavga çıkarın. Erkekler! siz de takılmayın artık bu sayı olayına bu kadar canım.

3- Kokan Şeyler Yemeyin ve Siz De Kokmayın

İlk buluşmada çok soğanlı, sarmısaklı vs. yiyecekler yemeyin, fazla alkol alıp sarhoş da olmayın. Sarhoş olursanız, seks yaparsınız hooop döndük mü 1. şıkta yaşanacaklara. Ayrıca sarhoş olmak demek, gereksiz konuşmak demek aman diyeyim, yediğinize içtiğinize, hijyeninize önem verin. Ben yakışıklı bir adamla sırf gömleğinin koltuk altı lekeli diye bir daha görüşmedim örneğin. Koltuk altı terlemelerinizi de kontrol altına alın.


4- Etnik Köken Ve Din Konularına Girmeyin

Hayatım boyunca yaşadım bunu, "senin adın neden Marin? Yoksa Hristiyan mısın? Müslüman olmayı düşündün mü? Rum musun Yunan mı?" Bir de beni müslüman yapmaya çalışan erkek arkadaşlarım vardı ki onlar tam felaketti. Sorma gereği bile duymadılar istiyor musun diye. Ayrıca ne biliyorsun belki ben zaten Müslümanım. Ya da ikisi de değilim Deistim. Neyse buluştuğunuz kişinin etnik kökenini ve dinini merak edebilirsiniz bu normal. O konuyu açarsa alın bilgiyi cebinize koyun ama lütfen siz sorulara boğmayın ve öğrendiğinizi de sanki yadırgamış gibi bir surat şekli takınmayın.



5- Sohbette Seks Muhabbeti

Yemek yediniz, konu konuyu açtı geldik yine sekse... Kadın ya da erkek fark etmez, ben bunu severim, bana bunu yapılmasını isterim, en çok bunda iyiyimdir... Erkekler gereksiz reklam yapayım derken kadınları soğutursunuz; kadınlar, amma da yolluymuş olursunuz, yapmayın!


6- Kasım Kasım Kasılmayın

Tamam ilk buluşma heyecanlısınız, haklısınız ama farklı görüneceğim derken kasılarak buluşmayı kendinize de karşınızdakine de zehir etmeyin. Kendiniz olun, rahat olun ama elbette bunu abartmayın. Espri iyidir ama dozunda, eleştiri belki diyelim ilk buluşmada pek önermiyorum. İlk buluşma, keyifli ve rahat geçmeli. Kimse kimseyi sıkmamalı, pişman etmemeli, ayrıca baktınız kötüye gidiyor noktalamayı da bilin.

7- Evinden Al Evine Bırak

Bu kural erkeklere; nerede kaldı centilmenlik? Yol üzerinde metrobüs durağında bırakmayın kadını, evinden alın evine bırakın. Bir kahveye geleyim diye de ısrar etmeyin.

8- İlk Buluşma Evde Olmaz

Malum ekonomi de kötü dışarıda ne para harcayayım, film desen var, yemek desen var. Çağırırım eve oh mis diyerek risk almayın. Evde buluşma, riskler yığınıdır. Sizin hakkınızdaki her şeyi bir gözlemle öğrenebilir. Banyonuzu kullanırken mutlaka banyo dolabına bir bakar, orada neden olduğunu bile unuttuğunuz bir kremi bulur. Hadi o da mantar kremi olsun, ilişki başlamadan bitti işte. Ayrıca evde buluşma sekssiz bitmez, ilk buluşmada seksi okurlarıma önermiyorum bu böyle biline.


12 Ekim 2018 Cuma

Madam Marin Boxer Dergisinde

Söylemeyi Unuttum artık Boxer Dergisinde de yazıyorum. Okumak isterseniz link aşağıda. Yorum yazmayı unutmayın öptüm hepinizi... https://www.boxerdergisi.com.tr/editor/madam-marin

Amcanın Poposunda Hassas Tartı Var

 Geçen hafta bir doğum günü partisine davetliydim. Neler yaşadın anlat diye çok ısrar etmişsiniz yazayım dedim. Pasta kesildikten sonra, soyunup birbirimizin üzerinden pasta yemeye başladık, sonra da.... :) değil tabii sıkıcı bir doğum günü kutlamasıydı işte. Zaten benim orada olma nedenim de avukat bir tanıdıktan bilgi almaktı. Klasik mirasa konup, hakkımızı vermeyen bir enişte sorunumuz var. Adam paraya o kadar tapıyor ki, benim yarı deli kuzenle de bizim mal varlığını bildiğinden evlendi zaten. Bir de bizi tehdit ediyor, bakın para istemeyin bırakırım bu deliyi siz bakarsınız diye. Adam tam ve saf kan bir şerefsiz. Öyle ki bu benim deli kuzen, bunu aldattı. Enişte de gitti, aldattığı adamı dava etti. neden? para için. Sonra adamla parada anlaştılar, enişte de şikayetini geri çekti. Ben durumumuz iyi diye çok takmıyordum da elin adamı neden yesin bize ait malları canım diye dellendim. Gözü kararttım, annemi de ikna ettim mahkemeye vericez ama Türk kanunlarının kanunsuzluğunu unutmuşum. Bu ülkede kedi köpek öldürüp yayınlananlara bir şey olmuyor da miras çalan enişteye mi olacak? Bir kısmı zaman aşımına uğramış, bir de izinsiz yerleşip kullandığı bir ev var, onu sattırabilirmişiz ama o da ihaleye girip alırmış ve ev ederinden ucuza gidermiş zaten. Ben de bu adamla inatlaşıcam diye gereksiz para harcamak istemiyorum ama cidden, bir inşaat işçisinin benim aptal kuzen sayesinde adam olmasını da kaldıramıyorum. Yok ki bir mafya ya da yarı mafya tanıdığımız şu adamın haddini bildirelim. Yasalardan ümit yok kendi yasamızı kendimiz yerine getirelim. En iyisi dedim benim kuzene birini bulayım, bunların fotoğraflarını falan da adamın ailesine yollayalım . Enişte Karadenizli ailesinden ve onlara rezil olmaktan gerçekten çok çekiniyor. Yollarım taş gibi bir adam zaten yollu olan uzak akrabam, tam kuzen de değil donu düşe düşe verir buna. İş kötülüğe gelince benden kötüsü olmaz, bilirsiniz beni.

Bunun dışında sıkıcı bir doğum günüydü işte, hem kalabalık, hem ev küçük, ben büyük eve alışmışım, hem de bütün camlar kapalı bir de kombi mi açıktı ne fenalık geçirdim resmen. Bir amca da sen kilo almışsın Marin dedi zaten oradaki biri illa der bunu bekliyordum da beklediğim kadın cemaatinden değil onun babasından geldi. Yahu amca bir ayağın toprakta, gözün zor görüyor popona hassas tartı mı taktılar da ölçtün benim kilo aldığımı anladın. Regli dönemindeyim ödem oluyor göğüslerim de biraz şiş mi diyeyim? Artık takmıyorum da haa öyle mi dedim güldüm. Aman dikkat et kilolu kadınların dizlerinde sorun olur diyor bir de bana. Karısı 100 kilo civarı ben 60 kiloyum bu arada ideal kilom da 55 benim değil diyetisyenimin söylemi bu. Evet, zayıf değilim de kilolu da değilim. Ben büyük göğüslü ve kıvrımlı bir kadınım 40 kilo bile olsam çok zayıf görünmem. Bu amca Kim kardashian'ı yakından görse ne der bilemiyorum dedim ya artık ilgilenmiyorum çok uzatırlarsa siz kendinize bakın diyorum zaten benim sinirli halime en az bir kez denk gelmişlikleri olduğundan  zınk diye susuyorlar. Kısaca, skıkıcı, boğucu ve hedefine ulaşmayan bir doğum günü partisiysdi kendimi dışarı zor attım.

3 Ekim 2018 Çarşamba

İstifçi Rukiye

 Rukiye'den bahsettim size, eski bir şarkıcı. Zamanında iyi paralar kazanmış, güzel sesli güzel bir kadınmış. Boylu poslu da, şimdilerde cami yıkılmış, mihrap yerinde. Onu tanıdığımda kuyruğu dikti, hayatı yine fena değildi. Tanışalı neredeyse on yıl geçti. Bu sürede arada görüştük, arada koptuk ama hep hayatımda oldu bir şekilde. Geçenlerde çok ısrar etti evine kahvaltıya gittim. Tarlabaşının girişinde evi, severim ben Tarlabaşı'nı kendine hastır havası da insanları da.... Evi de güzeldi Rukiye'nin ama biraz eski bir bina. Neyse çıktım yukarı, en üst katta evi. İçeri bir girdim ki o da ne! Ev bildiğiniz çöp ev olmuş. Aslında çöp ev yanlış tabir, Rukiye istifçi olmuş. Benden de alır kullanmadığım giysileri, çantaları. Ben ona göre minyounum, artık bana olmayanları, çok kısa kalanları bile alır, ver ben onun içine girerim der. Şans eseri çöpe attığın bir şey görürse, atma onu bana ver der. Bakarsın saçma sapan bir şey, Rukiye bunu ne yapacaksın? ver sen ver ben kullanırım der. Makyaj malzemeleri, asla sürmeyeceği rujlar, ojeler, giysiler, hatta eski oyuncaklara kadar toplar evine götürür. Kullanmaz da çoğunu ama ister. Evinin bu halde olması, bu karakterde biri için sürpriz değil aslında. Onca topladığı şey, sadece benden de değil tanıdığı herkesten topluyor ve eve yığıyor. Peki bunu niye yapıyor? Rukiye'nin gelecek kaygısı var, haksız da değil. Kıt kanaat geçiniyor, hatta yardımlarla yaşıyor. Dışarı çıkarken süsünden püsünden geri kalmasa da aslında dökülüyor, bahsetmiştim saçını bile boyatamıyor. Durum böyleyken bu topladıkları ile kendini güvende hissediyor belli ki. Evde adım atacak yer kalmamış. Oğlu zaten keş olmuş, beni her gördüğünde Marin abla para versene karnım aç diyen bir tip, yitik bir ruh. En çok da ona üzülüyorum. Okumadı, çalışmadı, kendine başka kimse kalmamış gibi annesini örnek aldı. Biri bana baksın, para versin dedi, veren de olmadı. Rukiye'ye de benim gibi birkaç arkadaşı dışında yardım eden yok. İş arıyor ama aklı da hala beş karış havada. Yurt dışına çıkacakmış, orada şarkıcılık yapacakmış. Yabancı dil yok, artık enerjisi de yok çabuk yoruluyor. Gelmiş bulundum, geri de çıkamadım, oturdum eskiden mutfak olan yerdeki masanın kenarında bir sandalyeye.

-Rukiye ne yapmışsın bu evi böyle?
-Ay ne olmuş ki kız?
-Biraz fazla eşya olmuş, hepsini kullanıyor musun?
-Kullanıyorum tabii.
-İyi de adım atacak yer kalmamış, fazlalıkları atsana.
-Olmaz lazım onlar bana.
-Adım atacak yer kalmamış nasıl rahat ediyorsun burada?
-Olsun seviyorum ben böyle, Marin birini bulsana bana hala sevgilim yok.
-Kimseyi beğenmiyorsun ki sen.
-Ay haklısın ama artık biraz beğensem sevgili olucam karar verdim.
İnstagramdan Nikos Vertis'i gösterdim. Kimseyi beğenmez bu Rukiye, kendine bakmaz ama kendine güven tavandır. Ben bir şöyle kadınlardan olamadım. Baktı, gülümsedi.
-İyiymiş bu yazsana tanışalım.
-Ama bu Yunan.
-Olsun Yunan daha iyi, Türk erkekleriyle anlaşamıyorum.
-İyi de nece anlaşacaksın İngilizce de bilmiyorsun.
-Anlaşmak için dile gerek mi var sanıyorsun? Yaz sen yaz. Arkadaşım şu an yanımda de.
Nikos Vertis'in de çok umrundaydı Rukiye'nin şu an nerede olduğu. ben arada mesajlaşıyorum daresmi tabii.
-Ben yokken nasıl yazışacaksın peki adamla?
-Gülücük yollarım o anlar.
-Alemsin Rukiye.

Çay koydu, getirdiğim poğaçadan biraz yedim. Merak ettim arka odaları, banyoya gitme bahanesiyle keşfe çıktım. Aman o da ne? Arka odalar, hele yatak odası bir felaket, yatağın üzerinde yatacak yer yok, ne ararsanız var. Bir de koridorda alışveriş arabası var, şaka gibi içi de dolu, mantolar, giysiler, ıvır zıvırla. Komşuları şikayetçiymiş, apartmandan atırmaya çalışıyormuş ama onu şikayet eden herkesin başına bir şeyler gelmiş. Kendini de kutsal sanıyor garibim. Beni her gördüğünde menajer bul bana der, hatta aç bak bakalım telefonuna der. Bu bir rutindir, yine dedi ben de baktım Google'dan menajer diye. Birkaç isim de verdim, baktı artık kimsenin kullanmadığı facebook'da aradı. Telefonu İnstagram kaldırmıyormuş. İlle de yurt dışına çalışan menajer bul bana Marin vardır senin çevren dedi. Olur dedim. Çıktım, derin bir nefes aldım. Cast şirketi olan bir tanıdığım var, ona rica ettim. Ezber de yapamaz ama işte küçük işlere, programlara alkışa falan yollasana dedim, olur dedi. Rukiye, istifçiydi çünkü zamanında hiçbir şeyi biriktirememiş, hayatını çöpe atmıştı. Şimdi hiçbir şeyi atamaması tam da bu yüzdendi.

Kimler Geldi Kimler Geçti

   Kimler Geldi Kimler Geçti… Benim hayatımdan değil oralara hiç girmeyelim.   Netflix’teki diziden bahsediyorum. Serenay Sarıkaya’nın Leyla...