Bir akraba şeysi için Yunanistan'a gittim ne olduğu önemli değil o yüzden şeysi dedim geçtim. Uçaktan indim zaten yorgunum, o uzun borudan geçtim, hava alanı servisine bindim. Elimde valizim, ayakta, bitap haldeyim. Hava alanına yanaştı servis, herkes inmeye başladı. Benim artık adım atacak halim kalmamış. Bir de şu ameliyat yerim hala acıyor oturunca kalkamıyorum bildiğin yaşlı kadınlar gibi iki büklüm oluyorum o yüzden dışarıda mümkün olduğunca oturmuyorum. Adamın biri bana bakıp duruyor. Servise binerken de fark ettim de çok ilglenmedim. İnsanlar iniyorlar, ben bekliyorum ki herkes insin de rahat ineyim diye bu da benim karşımda, dikmiş gözlerini bana bakıyor, inmiyor. İster istemez baktım neden bakıyor bu herif bana diye, tanıdık da geldi ama yok çıkarmam mümkün değil. Bu herif kesin onun için inmiyorum, bekliyorum sandı. Ben de ne yapalım ineyim dedim ama bu sefer de bacağım ağrıdı, olduğum yere mıhlandım. Bu iyice emin onun için inmediğimden sırıtıyor. Hayır tip olsa neyse, bu çirkinlerdeki şans tamam da öz güveni cidden anlıyamıyorum.
Sevis aracı boşaldı, ben de aldım valizimi bunun suratına bakmadan aşağıya indim. Hızlı hızlı da yürüdüm ki bana salça olmasın diye. Taksi beklerken yakaladı beni. "Nereye?" dedi.
Ben de yorgunluğun da etkisiyle boş bulundum. Sana ne diyeceğime "Beylikdüzü" dedim. Oradaki evim çok büyük ve sakin, biraz kafa dinlemek istediğim için dönüşte direk oraya gittim. Sırası gelmişken de söyleyeyim; bazı dizilerde Beylikdüzü ile dalga geçiliyor ya o dizilerin çalışanlarının hepsi toplansa evimin kapısını satın alamazlar. Üç kuruşa saatlerce çalışmanıza yanın siz Beylikdüzü'yle dalga geçeceğinize, kendi kümes evlerinizle dalga geçin! Ne zamandır sinir oluyordum bunu da buraya koyayım. Neyse bu herif herhalde o aptal dizilerin yazarları gibi düşündü ki "uzakmış" dedi. Allah'ın geri zekalısı yakın olsa benimle mi geleceğini sanıyordun? "Ne alaka pardon da" dedim atarlanmak için kendime gelmiştim. "Hatırlamadın mı beni?" dedi "yoooo" dedim o sırada taksi sırası bana geldi bindim. Bu herif de sırada kaldı arkamdan baktı anca arkamdan bakar zaten.
Yolda kim olduğunu hatırladım. Ben yazarlık hevesiyle iş ararken yıllar önce, biri bana bu geri zekalının numarasını verdi ve iyi adamdır, öyle kızlara asılan bir tip de değildir ara sana yardım eder dedi. Bu herif savaş fotoğrafçısıymış. Neyse ben mesaj attım, kendimi ve numarayı kimden aldığımı açıkladım. Bu hemen buluşalım dedi, akşam bir yerde buluştuk. Ben yine hevesle nerede okuduğumu, neler yapmak istediğimi vs anlattım, bu ne dese beğenirsiniz "geçen bir mankenin fotoğraf çekimini yaptım, çok selülit vardı inanamadım sende de var mı?" "Var" dedim kesin bir dille, gözlerindeki hayal kırıklığı tarifsizdi. Sırf o yüzden var dedim zaten yoksa öyle belli bir selülitim de yoktu ki olsa sana ne mal herif sana mı göstericem, hani bu kızlara asılan bir adam değildi? O an anladım bu adamdan bir cacık çıkmayacağını hemen kalktım, gittim. Bu mesajlara aramalara devam etti tabii. Bana sürekli mailler gönderiyor, çektiği fotoğrafları atıyor. Adam güya savaş fotoğrafçısıydı, sürekli çıplak kadın fotoğrafları atıyor bak ben çektim diye ki, bu adam çekmiş olsa o fotoğraf makinasının üzerine boşalırdı çekerken o derece abazan çünkü. Ben buna soğuk cevaplar veriyorum hatta hiç cevap vermiyorum. Bana bu adamı öneren tanıdığıma da iyi bir fırça çektim o da çok şaşırdı adamın iflah olmaz bir abazan oluşuna. Neyse sustu yazmamaya başladı anladı nihayet. Nasıl olduysa bir o. çocuğu benim mailimi hackledi. Ertesi gün gece yarısı bu savaş fotoğrafçısı amca ısrarla arıyor. Yanımda da sevgilim var, evden binbir bahane izin almışım onda kalıcam. Meşgule atıyorum yine arıyor, sonunda açtım.
"Neredesin ben geldim."
"Nereye?"
"Çağırdın ya evine masaj yap bana dedin."
"Ne? Ben mi dedim mümkün değil."
"Öyle yazdın ama bu kadar yol geldim nazlanma şimdi."
"Ne diyorsun sen ya! haa benim mail hacklendi hackleyen seninle dalga geçmiş."
"Ya öyledir kesin, aç kapıyı da geleyim lütfen."
"Madem inanmıyorsun hangi adresi verdiyse oradakilere masaj yap ben yazmadım sana hem neden sana masaj yaptırayım ya iğrençsin!" dedim kapattım telefonu. O zamanlar yirmilerin başındayım konuşma şeklim böyle. Şimdi olsa daha nezih şekilde laf sokarım. işte o adamdı hava alanında karşılaştığım ve anladım ki abazanlık bakii kalır adamda akıl yoksa.
Not: Sizi ihmal ettim biliyorum. Sağlık ve yoğunluk yüzündendi ama artık sizleyim, beni okumaya devam edin...xxx
Sevis aracı boşaldı, ben de aldım valizimi bunun suratına bakmadan aşağıya indim. Hızlı hızlı da yürüdüm ki bana salça olmasın diye. Taksi beklerken yakaladı beni. "Nereye?" dedi.
Ben de yorgunluğun da etkisiyle boş bulundum. Sana ne diyeceğime "Beylikdüzü" dedim. Oradaki evim çok büyük ve sakin, biraz kafa dinlemek istediğim için dönüşte direk oraya gittim. Sırası gelmişken de söyleyeyim; bazı dizilerde Beylikdüzü ile dalga geçiliyor ya o dizilerin çalışanlarının hepsi toplansa evimin kapısını satın alamazlar. Üç kuruşa saatlerce çalışmanıza yanın siz Beylikdüzü'yle dalga geçeceğinize, kendi kümes evlerinizle dalga geçin! Ne zamandır sinir oluyordum bunu da buraya koyayım. Neyse bu herif herhalde o aptal dizilerin yazarları gibi düşündü ki "uzakmış" dedi. Allah'ın geri zekalısı yakın olsa benimle mi geleceğini sanıyordun? "Ne alaka pardon da" dedim atarlanmak için kendime gelmiştim. "Hatırlamadın mı beni?" dedi "yoooo" dedim o sırada taksi sırası bana geldi bindim. Bu herif de sırada kaldı arkamdan baktı anca arkamdan bakar zaten.
Yolda kim olduğunu hatırladım. Ben yazarlık hevesiyle iş ararken yıllar önce, biri bana bu geri zekalının numarasını verdi ve iyi adamdır, öyle kızlara asılan bir tip de değildir ara sana yardım eder dedi. Bu herif savaş fotoğrafçısıymış. Neyse ben mesaj attım, kendimi ve numarayı kimden aldığımı açıkladım. Bu hemen buluşalım dedi, akşam bir yerde buluştuk. Ben yine hevesle nerede okuduğumu, neler yapmak istediğimi vs anlattım, bu ne dese beğenirsiniz "geçen bir mankenin fotoğraf çekimini yaptım, çok selülit vardı inanamadım sende de var mı?" "Var" dedim kesin bir dille, gözlerindeki hayal kırıklığı tarifsizdi. Sırf o yüzden var dedim zaten yoksa öyle belli bir selülitim de yoktu ki olsa sana ne mal herif sana mı göstericem, hani bu kızlara asılan bir adam değildi? O an anladım bu adamdan bir cacık çıkmayacağını hemen kalktım, gittim. Bu mesajlara aramalara devam etti tabii. Bana sürekli mailler gönderiyor, çektiği fotoğrafları atıyor. Adam güya savaş fotoğrafçısıydı, sürekli çıplak kadın fotoğrafları atıyor bak ben çektim diye ki, bu adam çekmiş olsa o fotoğraf makinasının üzerine boşalırdı çekerken o derece abazan çünkü. Ben buna soğuk cevaplar veriyorum hatta hiç cevap vermiyorum. Bana bu adamı öneren tanıdığıma da iyi bir fırça çektim o da çok şaşırdı adamın iflah olmaz bir abazan oluşuna. Neyse sustu yazmamaya başladı anladı nihayet. Nasıl olduysa bir o. çocuğu benim mailimi hackledi. Ertesi gün gece yarısı bu savaş fotoğrafçısı amca ısrarla arıyor. Yanımda da sevgilim var, evden binbir bahane izin almışım onda kalıcam. Meşgule atıyorum yine arıyor, sonunda açtım.
"Neredesin ben geldim."
"Nereye?"
"Çağırdın ya evine masaj yap bana dedin."
"Ne? Ben mi dedim mümkün değil."
"Öyle yazdın ama bu kadar yol geldim nazlanma şimdi."
"Ne diyorsun sen ya! haa benim mail hacklendi hackleyen seninle dalga geçmiş."
"Ya öyledir kesin, aç kapıyı da geleyim lütfen."
"Madem inanmıyorsun hangi adresi verdiyse oradakilere masaj yap ben yazmadım sana hem neden sana masaj yaptırayım ya iğrençsin!" dedim kapattım telefonu. O zamanlar yirmilerin başındayım konuşma şeklim böyle. Şimdi olsa daha nezih şekilde laf sokarım. işte o adamdı hava alanında karşılaştığım ve anladım ki abazanlık bakii kalır adamda akıl yoksa.
Not: Sizi ihmal ettim biliyorum. Sağlık ve yoğunluk yüzündendi ama artık sizleyim, beni okumaya devam edin...xxx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder