-Adamın kardeşi ne kanseri diye sormadın mı Marin?
-Yoo sormadım.
-Eh yani pes nasıl bir insansın sen ya.
-Niye ki.
-Bu kadar da rahat olunmaz ki sevgilisi olacaksın bir de.
-Ne kanseri olduğunu bilsem ne olacak ben mi tedavi edeceğim?
-Hayır da ilgileniyor gibi görünseydin en azından.
-Beni bilirsin kötü şeylerden bahsetmeyi sevmem, yokmuş gibi davranırım ki unutayım.
-Evet, kendi hayatında da bunu yapıyorsun hep. Bir sorunun olduğunda yokmuş gibi davranıp yorganın altına itiyorsun, sonra da gece orada birikenler ruhunu kemiriyor.
Filozof Nuri, yine yaptı müthiş tespitini.
-Haklısın ama ben böyleyim.
-Geçmiş olsuna da mı gitmeyeceksin?
-Hayır.
-Cenazeye?
-Yuh Nuri öldürdün hemen çocuğu, belki iyileşir.
-Hadi tut ki iyileşmedi öldü. Cenazeye de mi gitmeyeceksin?
-Bilmiyorum.
-Teselli etmen gerek.
-Ben kimseyi teselli edemem beni biliyorsun konuşamam bile.
-Biliyorum da kaçarak da sevgilini kaybedeceksin sen de bunu biliyorsun değil mi?
-Biliyorum.
Bu şekilde kaybettiğim sevgililerim de oldu cidden. Birinin babası öldü, ne onunla cenazeye gittim ne de döndüğünde iki kelam laf edebildim. Hiçbir şey olmamış gibi davrandım o da olmadı tabii. Karşımdaki bir teselli sözü bekliyor, ben ne diyeceğimi bilmiuyorum. Hele ki ailesini arayıp baş sağlığı dilememi beklemesi tam bir yıkımdı benim için, zarla zorla ablasını arayıp, sahte bir ağlamsak ses tonuyla ben çok üzgünümmm diyebildim. Başka bir sevgilimin de yeğeni öldü. Baş sağlığına gidip seviştim, yine pek bir şey diyemedim anca o zaten melekti melek oldu dedim. Bence güzel bir baş sağlığı ve teselli cümlesiydi. Ne bekliyorlar ki benden, her acı sahibine aittir ve yaşaması gereken o dur. Ben ne dersem diyeyim zaten hiçbir şey değişmeyecek. Sahte gösteriler yapmaya ne gerek var. Umurumda olmadığından da değil, gerçekten üzülüyorum ama elimden de dilimden de bir şey gelmiyor. Şimdi Sarper'in kardeşinin durumu da böyle, karşımda üzgün ve endişeli bir adamla ben kaldığım yerden devam etmeye çalışıyorum ama o her gün parçalanıyor. Ben kendi sevdiklerimi kaybettiğimde bile onlar hakkında konuşmayı keser, genelde hiç böyle bir şey olmamış gibi davranırım. Hatırlatılsın, konuşulsun istemem, başkasının karşısına geçip, üzülme düzelecek de diyemem, gittiği yerde mutlu da demem çünkü bilmiyorum doğru mu ve yalan söylemek de istemiyorum. En iyi yaptığım şeyi yapıp yorganımın altına saklıyorum unutmak istediğim ne varsa sen de yorganımın altına bakma.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder