Soru ve yorumlar için madammarin@gmail.com

31 Ağustos 2017 Perşembe

Olmadı Murat Başoğlu Yazık Oldu Vatan Şaşmaz


Evde iyileşmeye çalışırken gündemi kaçırdım sanmayın yakından takip ettim. Dikişlerim atmasın  diye havuza, denize, ilişkiye girmek yasaktı ama ben sonuncuya girdim ve bir dikişim attı. Nuri beni azarladı çünkü pansumanımı o yapıyordu. Biokadinle pansuman verdi doktor ve birkaç güne kapanır dedi, öyle de oldu gerçi. Gündemde gözüme ilk çarpan olay ki konu hakkında tweetler de attım tabii ki Murat Başoğlu ve yeğeni ile olan ilişkisi idi. Ben de önce inanmadım, inanamadım. Benim kuzen Stavros'dan bahsettim size hem de öyle birinci derece yakın da değil, uzaktan kuzen. Adam doluyor havluyu beline, kaslı kaslı dolanıyor evde. Minel'i zapt etmekten bir hal oluyorum beni kim zapt ediyor: Kan bağımız. Yani olmaz, erkek mi bitti, kas mı kalmadı, havlu mu dayanmadı.. Bana hepsinden bolca var, neden akrabama atlayayım? Gereksiz, gerek yok, saçma, anlamsız... Murat Başoğlu da benim akrabam olsaydı, uzaktan bile olsa aklımdan geçmez miydi? Evet geçerdi ama yapmazdım. Hele ki adam öz amcam olsaydı, asla düşünmezdim bile. Bunlar ne yaşamış, nasıl bir aile ortamları varmış, düşünce yapıları, inançları, çocukken yaşadıkları her şey ama her şey bu ilişkiyi etkilemiş ve gerçekleşmesini sağlamıştır. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada bir ensest gerçeği var. Ben bana itirafta bulunan bir doktor biliyorum öz annesi ve ablasıyla beraber oluyordu. Kız kardeşinin babasıyla da olup olmadığını sorduğumda hayır ailenin tek damızlığı benim demişti. Ben tepki gösterip, bu durumun hiç normal olmadığını söylediğimde sen Müslüman değil misin Ademle Havvadan olan çocuklar da kardeşti, beraber olup çoğaldı, demek ki inançlı değilsin diye üste çıkmıştı. Bence ensest bir tür hastalıktır. Sen öz amcanı hiç tanıma, gel otuzuna o zaman tanış, yine de onunla beraber olamazsın. Yatta suratına oturamaz, pozisyondan pozisyona geçemezsin. Hiçbir akli açıklamaya sığmıyor bu durum, ne aşka, ne tutkuya ne de fanteziye... Sonuç kariyeri bitmiş bir ekran yüzü, evliliği bitmiş ve bu durumdan yüklüce tazminat alacağı kesin öfkeli bir eş, psikolojisi ayaklar altında bir kadın, utanç içinde bir aile.

Hepimiz önce şoke olduk sonra çok üzüldük Vatan Şaşmaz olayına. Patronu öldürülen biri olarak, tanıdığın, sevdiğin birinin öldürülerek ölmesini cidden kabullenemiyorum ben. Ölmek mi istiyorsun sık kafana defol git neden adamı öldürüyorsun? Okuduğum ve kadının abisinin açıklamasına göre parası da bitmemiş kadının Filiz Aker de para birmez diyordu abisi. Eee o zaman tek derdi, gururu ve bir de adamı unutamamak olan, aksi ne kadar iddia edilse de psikolojik sorunlu bir kadının, genç bir adamı pisi pisine öldürmesi. Bir kere kadın normal olsa intihar edemez, demek ki kayış atalı çok olmuş. Aralarında para meselesi varmış aman ne şaşırdık. Yaşlı kadın genç adam, ne olacaktı ki elbette para yedirmiş olacaktı. Artık genç kadınlardan bile para kopartmaya çalışılan bir dönemdeyiz ve benim parmaklarıma kramplar girdi burada beraber olduğunuz adamlara para vermeyin diye yazmaktan alın işte sonuç. Bu elbette çok ekstrem bir örnek ama emin olun, beraber olduğun adama para verirsen adı ne olursa olsun ister borç, ister yardım, ister işe giriyor sonra ödeyecek, ortak olduk biz hatta evleneceğiz... olsun o ilişkiden de adamdan da hayır gelmez, gider başkasıyla evlenir. Sen para verikçe değerin azalır. Çok mu paran var? Git derneklere bağışla verme erkeklere, arkadaşına, akrabana ver ama ilişki yaşadığın adama verme. Yanlış anlaşılmasın ben Vatan Şaşmaz kadın parası yiyen bir adamdı demiyorum. Olayın aslını da bilmiyorum ama kadının parasını geri istediği vs yazıldığı için bu çıkarıma ulaştım ayrıca elbette o yaştaki kadın, genç ve yakışıklı adama takılacak takıntı yapacak. Adam onu terk edince, eskisi kadar ilgilenmeyince, başkasıyla evlenince, karısı hamile kalınca iyice umudunu kaybedecek, madem verdiğim parayı kurtarayım diyecek onu da yapamayınca dellenecek. Yapmayın baştan yapmayın şunu. Ayrıca yaşlandığını kabul et, genç adamlara ya ilgi duyma ya da seninle olması için kendinden ödün verme özellikle de maddi olarak. Borç bile istese verme. Ben bu yaşta ima eden dahi olsa görüşmeyi anında kesiyorum biliyorum çünkü o hikayeden mutlu son çıkmayacağını. Yaşlandım ne yapalım, ben de bir bedel ödeyeceğim bu adamla olmak için diyorsan, mutsuzluğa da değersiz davranılmaya da hazırlıklı olup, sonradan arıza yapmayacaksın o zaman.
Annemin bir arkadaşı var. Kadın zengin, otuzbeş yaşında sevgilisi var. Adam bunun mal varlığının yarısını üstüne yaptı resmen bu da hala diyor ki beni kullanıyor biliyorum ama ben de onun gençliğini yiyorum. Ye afiyet olsun, hastalanıp yatağa düştüğünde adam sana bakar kesin. Zaten şimdiden aşağılıyor, aldatıyor, çok konuşma diyor ne bekliyordun saygı mı? O kadının da sonu çok farklı olmayacak. Onda öldürecek yürek yok ama iyi şekilde ölmeyeceğini garanti edebilirim. Bir de lütfen kimseyi saplantı haline getirmeyin, kimseyi kendinizden çok sevmeyin, bakın ben öyle yapıyorum.

Geri Döndüm Biches

 Bir süredir yokum çünkü apandisim içimde biriken sinirden, gamdan, kederden, belki biraz da ezelden patlamaya karar vermiş. Apar topar ameliyata alındım. Ben narkozdan da korkarım, uyursam uyanamam gibi gelir, o yüzden tutturdum bayıltmayın beni diye epidural midir nedir ondan yaptılar. Hesapta belden aşağın uyuşuyor ama ben her haltı hissettim, içimden şişmiş apandisitimin çıkışını, basıncı falan... sesimi de çıkaramadım beni bayıltmasınlar diye, acı çeke çeke bitmesini bekledim. Gerçi ben ne acılara göğüs gerdim bu da bir şey mi? Değil. Geçti gitti. Yanımda Nuri ve Minel kaldı başkasını istemedim Sarper ve hasta kardeşi Cem geldi, ben de mahcup şekilde geçmiş olsun dileklerini kabul ettim ve ona da size de geçmiş olsun dedim muhtemelen geçmeyeceğini bilerek, rezalet. Yürümekte zorlandım, biraz ağrım oldu, biraz huysuzlandım ama geçti, şimdi her şey çok iyi. Ben bir survivorım evet basit ve küçük bir ameliyat ama olsun bana göre öyleyim. Yine içim deşildi, yine acı çektim, yine kanlar içinde kaldım hem de bu kez mecazi anlamda değil gerçek anlamda ve ayaktayım, eskisinden daha sağlamım. Bu da beni survivor yapar. Şimdi nerede kalmıştık hadi başlayalım...

4 Ağustos 2017 Cuma

Oynaşma Modu

 Biz kadınlar mod moduzdur, en eğlenceli modumuz da oynaşma modumuzdur. Bu moda daha çok hastalandığımızda, regli zamanında, kendiizi yalnız ya da kötü hissettiğimizde ve ilgi istediğimizde geçeriz. Genellikle ısrarla terslediğimiz erkeklere iyi davrandığımız, hatta kur yaptığımız moddur bu. O erkekler bizimle hep ilgilenmiştir ve lazım olunca da ilgileneceklerdir. Bunlar da bir anlamda kenarda dursun dediklerimizdir. Oynaşma modundayken ille de biriyle bir şeyler yaşayacağımız anlamı çıkmasın çünkü asıl ihtiyacımız sadece oynaşmaktır. Heyecan yaşamak, neremi neremi? diye sorup karşı tarafı kudurtmak, önceden yaşadığınız şeyler varsa, en çok hangisini ya da neyimi diye başlayan sorularla konuyu süslemek, yanımda olsan napardııın demek ama iş buluşmaya gelince üşenmektir. Elbette artık bu moda azma durumu da eşlik ediyorsa ya da gerçekten daha yoğun bir ilgiye ve teselliye ihtiyacımız varsa o zaman bu yüzüne bakmadığımız, mesajlarını görünce üff yine yazmış salak dediğimiz adamı büyük bir hevesle eve çağırırız. Ayrıca bu moddayken hiç birlikte olmadığımız ama bize yıllarca asılmasıyla meşhur adamların da şanşı yüksektir çünkü yeni ten, eski tenden her zaman daha çekicidir. Büyük risk alırız, bilinmeyene doğru yelken açmaktayızdır. O yelkenin direği çok kısa olabilir, küçük bir dalga da devrilebilir ama olsun bu da işin ayrı heyecanıdır.

İşte hepsi oynaşma modundayken yaşanır. Sonrası da bu moddan çıktığımızda, fazlasıyla heveslendirilmiş, hatta artık sizi sevgilisi sanan adamdan kaçmaya çalışmak olur. O aynı kadını karşısında göreceğini sanırken siz yine son derece soğuk ve mesafeli şekilde konuşur, muhtemelen terslersiniz. Adamcağız da neye uğradığını önceki günki sıcak kadının nereye gittiğini anlamaz. Eğer yatmışsanız durum daha beterdir ama yapacaklarınız aynıdır, yine mesafeli ve soğuk olursunuz bir dahaki oynaşma moduna kadar. Seks olağan üstü iyiyse durum değişir, mod falan beklemez aman bu kaçmasın kenarda hatta yakınımda dursun diye, çok da keyfiniz yerinde olmasa hatta ne oynaşma ne sevişme modunda olsanız da bu adama iyi davranır, ilgisini uyanık tutarsınız.

Oynaşma modunun en büyük tehlikesi; o sırada kimse yokken en yakın arkadaşınıza, iş arkadaşınıza hatta patronunuza kur yapmanızdır. Bu da geri dönülmez bir durumua yol açar. Önünüzde iki yol vardır. O günü basit bir kurlaşmayla kapatırsınız, kimse hasar almaz. Sonra yine eski arkadaş halinize dönersiniz. adamın biraz kafası karışır ama size ayar olmaz. Ya da size fena halde kızar ve kurulmaya başlar ki bu sizin patronunuzsa durum cidden çirkin bir hal alabilir. Bu kadın benimle oyun mu oynuyor? Dün nasıldı şimdi nasıl diye size bilenebilir. Yattıysanız geçmiş olsun, ne yapsanız zor. Bir anlıktı, tek seferdi, mod işte naparsın, eskisi gibi olamaz mıyızzz? Deyip, en şirin halinizi takınsanız da karşınızdakinin anlayışı ve olayı algılamasına bağlıdır artık ilişkiniz. Bu yüzden oynaşma modundaysanız en iyisi yine eski sevgili, fuck buddy ya da arada görüştüğünüz, hayatınızda çok da etkisi olmayan biridir. Unutmayın modunuz nasıl olursa olsun oynaşmak iyidir, keyiflidir.

2 Ağustos 2017 Çarşamba

Şampiyona Gelen Şekerin Tarihi Geçmiş

 Garibim Hadise'yi fena yemişler. "Sen şampiyon oldun sana şampiyon şarkısı yakışır" demişler o da inanmış, kanmış artık ne kadar verdiyse o saçma çocuk şarkısına bir de hevesle söylemiş. Ponpon kız olmuş "şampiyona şeker geliyoooo" diye bağırmış, şeker de kendisi herhalde. Yahu otuz küsür yaşında kadınsın ne ponponu ne şekeri? Sonra da Aleyna Tilki'ye uyuz olmuş, haklı olmakta. Küçücük kız bildiğin bu popçu hatunları titretmeye başladı ne oluyoruz diye. Alt tarafı parasını verip şarkı alacaksın, zaten beste yapmıyorsun, o da yapmıyor ama en azından iyi beste seçiyor. Şampiyonu Aleyna söyleseydi olurdu bak. Onun yaşına, duruşuna uygun ama kız dediğim gibi iyi beste seçiyor. Bence şampiyon şarkısı Aleyna Tilki'ye gitseydi o şarkıyı söylemek istemezdi bu ne böyle diye ama Hadise dedim ya bir de o ses Türkiye de ite kaka şampiyon olmanın sarhoşluğuyla şarkısını da söyler şampiyonluğumu katlarım oh demiş ama öyle olmamış. O zaman da keyfi kaçmış da kaçmış. Aman ben şampiyonlar liginde oynadım bu Türkiye ligi diye aşağılamış rakibesini ve şarkısı "o sen olsan bari"yi.. Haklı, sinir bozucu bir durum ama böyle gerilmek istemiyorsan, ne sözleri anlaşılan ne de kendine uymayan bir şarkıyla çıkıp bir de çok güveniyorum diye konuşmayacaksın. Sen teenager mısın da liseli şarkısı söylüyorsun bu ne yani. Hem hani gençleri desteklemek, hani on altı yaşında şarkıcı olmuştun sen de? İşte size acı gerçek biri başarılı olursa hemen tehlikeli görünüp daha küçükken başı ezilmeye çalışılır. Ben iki tarafın da hayranı değilim, tarzım da değiller ama gözle görülür bir haksızlık olunca yazmadan edemedim. Şampiyona şeker geliyooo nedir ya? Tarihi geçmiş o şekerin tarihi geçmiş.

1 Ağustos 2017 Salı

Dolu Yağdıran Çiftin Sevişmesi

 Geçen hafta dolu fırtnası olduğunda fark ettim onları. Malum bizim pencereler birbirine yakındır, bir de doluyu izleyeyim deyince karşımda, dışarıdaki felakete aldırmadan sevişen bir çift görünce ister istemez izledim. Beni fark ettiler mi bilmem ama öyle kaptırmışlardı ki doluyu bile fark etmediler. Sonra eyvah açık cam var mıydı diye endişelenerek diğer odaları kontrol ettim. Döndüğümde adam gitmiş kız camdan bakıyordu, ben gidip gelene kadar adam da gelmişti. Sonra kız bana kocaman bir kağıda not yazdı ve gel bize katıl diye ben de hemen gittim, çok hoş bir çiftti hemen sevişmeye başladık... Diye devam etmeyecek hikaye çünkü o zaman gerçekten hikaye olur ve bu anca pornolarda ya da fantezi anlatan bloglarda olur. Zaten benim gibi atarlı biri kalkıp gider mi tanımadığı insanların evine? Velev ki gitti, o evde seks mi yapar sizce? Kesin bir sorun bulurum çıkartacak. "Önce beni yala, ona sokup bana sokamazsın, değiştir o prezervatifi yenisini tak, neee prezervatif yok mu o zaman olmaz. Bana ne sağlıklıysanız nereden bileceğim, ben mi? Ben sağlıklıyım tabii ne demek istiyorsun sen bana!" Kavga kaçınılmaz yani, öyle erotik bir film çıkmaz bu olaydan anca kötü bir seks denemesi çıkar ki hiç işim olmaz. Bunlar harala hürele takılırken doluyu fark edip durdular bence. Hatta nette dinci kesimin yazılarını okuyunca demek ki dolu yağdıran sevişgenler benim karşı komşularımmış diye düşünüp güldüm çünkü o sırada ben masum masum evde oturuyordum. Kızda tuhaf bir hüzün vardı, sanki az önce sevişen o değilmiş gibi. Bir ara escort mu acaba diye düşündüm ama baktım ertesi gün de aynı evde aynı adamla ve aynı şekilde perdeler açık ama bu kez sevişmiyorlar baya bağırışıyorlar. Baktığım da görünmesin diye çaktırmadan izlemeye çalışıyorum. Bunların neden kavga ettiklerini çok merak ettim. Adam bir hışımla çıktı evden kız evde kaldı. Ellerini yüzüne götürdü ağladığını tahmin ettim ama belki de gülüyordu kimbilir. Bunlar tekrar sevişmez diye geçirdim içinden, adam terk etti bunu kesin. Gece yarısına doğru bakayım dedim üzgün kızımız ne yapıyor? Bir baktım ki adam dönmüş yine camın önü şenlik yeri. Bir de adamda nasıl bir kas gücü varsa kızı havada beceriyor. İlk gördüğümde de bu şekilde sevişiyorlardı. Öpüşmek yok, göz teması yok, adam kaldırmış kızı havaya hırsla beceriyor, kız da kesin çığlık atıyor ama ben duyamıyorum tabii. Bir ara adam beni gördü sandım, iyice kamufle oldum kendi perdemin arkasına. Demekki barıştılar dedim, iyi bari bana da arada eğlence çıkar, izlerim. Adam kızı pat diye bıraktı kucağından, kız bildiğin yere düştü. Hızla giyindi ve tek kelime etmeden evden gitti. Kız da hafifçe yan dönüp, kapanan kapının ardından baktı. Orada öylece yerde bağdaş kurup oturdu, çırılçıplak halde. Bunlar tavşan gibi sevişen mutlu bir çift olsalardı ilgimi çekmezdi de şimdi bu adam bu kızı böyle her anlamda becerip gitti ya ne yaşadıklarını cidden çok merak ediyorum.

Yorganımın Altına Bakma



 -Adamın kardeşi ne kanseri diye sormadın mı Marin?
-Yoo sormadım.
-Eh yani pes nasıl bir insansın sen ya.
-Niye ki.
-Bu kadar da rahat olunmaz ki sevgilisi olacaksın bir de.
-Ne kanseri olduğunu bilsem ne olacak ben mi tedavi edeceğim?
-Hayır da ilgileniyor gibi görünseydin en azından.
-Beni bilirsin kötü şeylerden bahsetmeyi sevmem, yokmuş gibi davranırım ki unutayım.
-Evet, kendi hayatında da bunu yapıyorsun hep. Bir sorunun olduğunda yokmuş gibi davranıp yorganın altına itiyorsun, sonra da gece orada birikenler ruhunu kemiriyor.
Filozof Nuri, yine yaptı müthiş tespitini.
-Haklısın ama ben böyleyim.
-Geçmiş olsuna da mı gitmeyeceksin?
-Hayır.
-Cenazeye?
-Yuh Nuri öldürdün hemen çocuğu, belki iyileşir.
-Hadi tut ki iyileşmedi öldü. Cenazeye de mi gitmeyeceksin?
-Bilmiyorum.
-Teselli etmen gerek.
-Ben kimseyi teselli edemem beni biliyorsun konuşamam bile.
-Biliyorum da kaçarak da sevgilini kaybedeceksin sen de bunu biliyorsun değil mi?
-Biliyorum.
Bu şekilde kaybettiğim sevgililerim de oldu cidden. Birinin babası öldü, ne onunla cenazeye gittim ne de döndüğünde iki kelam laf edebildim. Hiçbir şey olmamış gibi davrandım o da olmadı tabii. Karşımdaki bir teselli sözü bekliyor, ben ne diyeceğimi bilmiuyorum. Hele ki ailesini arayıp baş sağlığı dilememi beklemesi tam bir yıkımdı benim için, zarla zorla ablasını arayıp, sahte bir ağlamsak ses tonuyla ben çok üzgünümmm diyebildim. Başka bir sevgilimin de yeğeni öldü. Baş sağlığına gidip seviştim, yine pek bir şey diyemedim anca o zaten melekti melek oldu dedim. Bence güzel bir baş sağlığı ve teselli cümlesiydi. Ne bekliyorlar ki benden, her acı sahibine aittir ve yaşaması gereken o dur. Ben ne dersem diyeyim zaten hiçbir şey değişmeyecek. Sahte gösteriler yapmaya ne gerek var. Umurumda olmadığından da değil, gerçekten üzülüyorum ama elimden de dilimden de bir şey gelmiyor. Şimdi Sarper'in kardeşinin durumu da böyle, karşımda üzgün ve endişeli bir adamla ben kaldığım yerden devam etmeye çalışıyorum ama o her gün parçalanıyor. Ben kendi sevdiklerimi kaybettiğimde bile onlar hakkında konuşmayı keser, genelde hiç böyle bir şey olmamış gibi davranırım. Hatırlatılsın, konuşulsun istemem, başkasının karşısına geçip, üzülme düzelecek de diyemem, gittiği yerde mutlu da demem çünkü bilmiyorum doğru mu ve yalan söylemek de istemiyorum. En iyi yaptığım şeyi yapıp yorganımın altına saklıyorum unutmak istediğim ne varsa sen de yorganımın altına bakma.

Kimler Geldi Kimler Geçti

   Kimler Geldi Kimler Geçti… Benim hayatımdan değil oralara hiç girmeyelim.   Netflix’teki diziden bahsediyorum. Serenay Sarıkaya’nın Leyla...