Soru ve yorumlar için madammarin@gmail.com

14 Temmuz 2017 Cuma

İlk Kez Aldattığım İçin Vicdan Yaptım


Günlerdir Sarper’in atarı devam ediyor. Sanki beni adamın üzerinde yakaladı da kapris yapıyor, hiç sevmem kaprisli erkekleri. Uzun zaman önce bir sevgilim vardı, zırt pırt küser kapris yapardı ben de mal gibi onun kaprisiyle uğraşırdım. Aman yanlış anladın, bak bunun açıklaması var diye. O da her defasında kapris yapacak, arıza çıkartacak yeni şeyler bulurdu. Girerdi adımı Google a ben de ne meşhurmuşum arkadaş çıkardı bir şeylerim, zaten herifin algısı problemliydi vay sen buraya neden üyesin erkek mi arıyorsun? Vay neden burada adın çıktı? Gel de açıklama yap, bir de mail şifrelerimi vermiştim buna, vermesem bu sefer de neden vermiyorsun, benden ne saklıyorsun? diye arıza çıkartacak. Mecburen verdim ben de. Beyinsiz malın önde gideni, spam kısmına bakardı, oraya da saçma sapan mailler geliyor ya yok arkadaşlık sitesi falan aman neymiş oralara üyeymişim,  aptal herif benim arkadaşlık sitesine üye olmaya ihtiyacım mı var? Zaten istesem bulurum, senden alasını hem de. Buldum da aldattım da bunu onlar ayrı konular. Hak etti çünkü birini çok bunaltır, çok üzerine gidersen olacağı budur. Ya aldatır ya kaçar ben her ikisini de yaptım. Surat asmaları, kaprisleri, laf sokmaları hatta hakaretleri döndü kendi kıçına girdi. Benden beklemediği kadar büyük bir kazık attım çünkü iki yıl boyunca burnumdan getirdi hayatı. O zaman çok sabırlıymışım katlanmışım ama şimdi bende sabrın s si kalmadı tüm harflerini tükettim. O yüzden böyle olmadık olaylara kapris yapanlara cidden katlanamıyorum. Surat asmalar, küsmeler, imalar, kısaca trip atmalar; kadına tamam da erkeğe hiç yakışmıyor. Bu Sarper de iki gündür bana küs. Denize gidelim diyorum canım istemiyor diyor, e gezelim o zaman yok odada kalıcam. Odadaysak madem sevişelim o da yok. Eeeh yeter dedim ben çıkıyorum alış veriş yapıcam.

Çıktım sabahtan, gezdim, denize girdim, alış veriş yaptım. Buna akşam uğradım geliyor musun yemek yiyelim, yok peki. Ben de aradım Yorgo’yu, hadi dedim beni yemeğe götür. Atladı hemen, güzel bir Yunan meyhanesine gittik, çok sevmem ama balık yedik. Ardından da hoş bir müzik dinletisi zaten bayılırım Yunan müziklerine. Bir de hoş bir sohbet, adamda ego yok ki ego kelimesi Yunancadır ama onda yok. Kapris yok, güler yüzlü, oh mis. Benimki bütün gün otel odasında somurttu, hatta bugünle birlikte üç gündür somurtuyor, madem ona somurtmak için gerçek bir neden vereyim. Benim kim olduğumu bilmiyor tabii, eskiden takıldığım biri için  bana kapris yapıyor. Sen benim hayatımda mıydın o zaman da onun için kapris yapıyorsun? Bak şimdi sana kapris yapacak bir neden vereceğim, al bunu istediğin yerine monte et, öyle yap kaprisini.


Geceye Yorgo’nun evinde devam ettim.  Çok şirin, sıcak iki odalı bir evdi.  Evlenmemiş, sevgilisi de yokmuş ve evet pipisi hala yamuk ama verdiği zevk daha artmış sanki ya da ben hırsla birleşince çok daha fazla zevk aldım. Kaslı vücuduyla İtalyan erkekleri halt etmiş asıl kendine iyi bakan bizim bu komşunun erkekleri zaten başbakanları Çipras’dan da belli değil mi? Sabah da romantik bir kahvaltı yaptık, öpüşmeli koklaşmalı. Benden bir beklentisi yok tabii sonuçta ben İstanbul’a döneceğim, o burada kalacak. Biraz daha kal diyor, dönmem gerek ama görüşürüz yine diyorum. Denk gelirsek neden olmasın ama yamuk pipisinin etkisiyle sağ bacağım yürürken hafif kasılıyor ben de belli belirsiz topallıyorum. Bu adamla uzun süreli ilişki zor arada tadımlık iyi bu. Sarper’le nasılsa ayrıldık diye baktığımdan olaya, atarlı cümlelerimi hazırlayıp otele dönüyorum. “Hayrola biz evlendik de benim mi haberim yok? İki günlük halinle bana neyin hesabını soruyorsun? Ben gelemem öyle kaprise falan, bak sana kapris yapacak bir neden vereyim, o gördüğün Yorgo var ya dün gece onu yedim.”

Odaya bunları ezber etmiş halde giriyorum. Balkonda sigara içiyor, beni görünce içeri geliyor. Kavga zamanı geldi diyorum içimden.
“Merak ettim seni.” Diyor, ilginçtir sesi çok yumuşak.
“Pek keyifli değilsin son günlerde ben de tatildeyim, biraz eğlenmek istedim.” Benim sesim de tavrım da buz.
“Haklısın özür dilerim, kötü bir haber aldım ve senin de canını sıkmak istemedim ama tavrıma yansıdı.”
“Ne haberi aldın?”
“Kardeşim kansermiş.”
Kulaklarım uğuldamaya başlıyor. Ben adama günlerdir kapris yapıyor diye kızdım bir de üstüne boynuzladım meğer onun derdi başkaymış. Kardeşi de varmış hiç haberim yoktu.
“Çok üzüldüm, geçmiş olsun.”
“Sana söylemem gerekirdi, tatilini rezil ettim.”
“Yok canım sıkılmaya başladım zaten, dönelim artık.”
“Teşekkürler çok anlayışlısın Marin.”
Ne demezsin dün gece de anlayışımın doruğuna çıktım hem de üç kez. Sarılıyoruz, nasıl üzüldüm anlatamam tüm günü sarmaş dolaş geçiriyoruz ve ben Yorga’dan gelen aramaları sürekli reddediyorum. Bir de vicdan azabım eksikti tam oldu, baharat kokusunu içime çekip, vicdanımın sesini susturmaya çalışıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kimler Geldi Kimler Geçti

   Kimler Geldi Kimler Geçti… Benim hayatımdan değil oralara hiç girmeyelim.   Netflix’teki diziden bahsediyorum. Serenay Sarıkaya’nın Leyla...