Soru ve yorumlar için madammarin@gmail.com

11 Mayıs 2018 Cuma

Kayganlaştırıcının Kurtardığı Bir Swinger Hikayesi

 Engin diye bir arkadaşım var, ne zamandır yaşadıkları swinger deneyimini yazmam için ısrar eder durur. Ben de hazır zaman bulmuşken yazayım dedim. Engin ve Sibel yani Sybil Almanyada yaşayan bir çift, arada İstanbul'a da geliyorlar. Sibel, baya geniş kalçalı, sarışın, hoş bir hatun. Engin, orta yaşlı, iri yarı ama yumuşak yapılı bir adam yani Sibel'le çok sert, ateşli sevişmeler yaşayamıyor. Bu durumu da kafasına çok taktığından bir gün net üzerinden bir çiftle tanışıyorlar. Yazışmalar sürerken onların da swing için güvenilir bir çift aradıkları ortaya çıkıyor. Şennur ve Hakan ismindeki bu çiftle Engin ve Sibel buluşuyor. Yemekti, sohbetti derken güzel bir akşam geçiriyorlar, daha sonra da tuttukları otel odalarına çıkıyorlar. Çok geçmeden tek odada buluşuyorlar, orada da içkiye devam ederlerken Hakan, Sibel'le yakınlaşmaya başlıyor, Engin ve Şennur da olayı izlemeyi tercih ediyorlar. Zaten Engin sevişmek yerine izlemeyi seven, karısını paylaşmaktan hoşlanan bir adam. Hakan işinin ustası şimdinin tabiri ile bir bull, Sibel'i punduna getiriyor ancak Sibel, ilk kez bu denli ateşli bir adamla karşılaşıyor ve dahası kocasıyla başka bir kadın izlediğinden iyice kasılıyor ve bir türlü ilişki gerçekleşmiyor. Sibel de bir kova kum gibi kupkuru bir hal alıyor stresten. Ertesi gün de Almanya'ya dönecekler yani durum vahim. Neyse ki Şennur da kocasının iri aletinden deneyimli olduğundan yanında kayganlaştırıcı ile gezen bir kadın. Çıkarıyor kayganlaştırıcıyı, Sibel'e veriyor ve o gece bol sevişmeli, kaymalı, orgazmlı bitiyor. Hatta tam detaya girmese de o kayganlaştırıcıdan Engin de faydalandığını itiraf etti, sanırım biseksüel bir şeyler yaşadılar, o kısmı bilemiyorum.

Ertesi gün Engin ve Sibel, Almanya'ya dönüyor, Şennur ve Hakan'da İstanbul'daki hayatlarına. Arada buluşmak için sözleşiyorlar tabii. Aradan üç yıl geçmiş hala ara sıra bir araya gelip, karısını Hakan'la paylaşır ve bana anlatır. Sadece izlemeyi sevdiğinden Şennur'un tüm ısrarlarına rağmen Şennur'la bir kez bile beraber olmamış ama Hakan iki kadına da yetiyormuş, Engin de izliyormuş.

Lazım olur diye kayganlaştırıcının adını ve linkini paylaşıyorum.
https://urun.n11.com/prezervatif/dr-sheff-lubrigel-personal-lubricant-3-oz-kayganlastiri-jel-P193590411

Orta Yaşlı Kadın Öğretmen Genç Öğrenci Aşkına Yorumum

 Dünden beri bir haber dolanıyor sosyal medyada; 46 yaşındaki kadın öğretmenle 17 yaşındaki sevgilisi ile ilgili. Kadının kocası şüphelenmiş, telefonuna bakmış, takip etmiş vs sonuçta on yedilik çıtırla aldatıldığını öğrenmiş, kadını boşamış. Olabilir... Çoğu yerde yorumlar, kadının sapık olduğu yolunda, neymiş mesajlarda on yedilik çocukla ne konuşmuş da, ne paylaşmış. Ben size söyleyeyim, büyük oranda cinsel yazışma olmuştur aralarında ya da tamamen duygusal bir ilişki yaşamışlardır. Kadını sapık ilan eden tv programlarının atladığı birkaç gerçek var: On yedi, o kadar da küçük bir yaş değil, hatta evlense çoğuğu olur. Ben on yedi yaşındayken üniversitedeydim, aklım da gayet başımdaydı, bir de sevgilim vardı; onunla her konuda konuşabiliyordum. Sizin bu kadını sapık ilan edebilmeniz için çocuğun on iki- on üç yaşlarında olması gerek. Yurt dışında böyle ilişkilere dair haberleri çok okuduk, hatta Skandal diye bir film vardır ki şiddetle tavsiye ederim, işte oradaki kadın öğretmen, on beş yaşındaki öğrencisiyle beraber oluyordu. İşte bu sakıncalı ve sapkın ilişkiye örnek olabilir ama filmde kendi içinde bu ilişkinin bir mantığı ve sebebi vardı.

Sıkıcı ve durağan hayatından, monoton evliliğinden sıkılmış bir kadın, genç bir erkek sayesinde tekrar kadın olduğunu hatırlar. Heyecan duyar, arzulanmanın sıcak sularına bırakır kendini. Delikanlı peşine düşmüş, masum aşk sözleriyle büyülemiştir. Kadın da bir daha ne zaman yaşayacağım ki böyle bir tutkuyu der ve ilişkiye başlar. Ayıplanan, kınanan kadın öğretmenimizin de yaşadığı bundan farklı değildir. Neymiş çocuk reşit değilmiş, kadınla öpüşürken, sevişirken, geceleri mesajlaşırken aklı baya bir erdiğine göre, reşitlik kısmına da çok takmamak gerek ki eminim birkaç ay sonra on sekizine basacaktır. Vay efendim kadın neden görevden alınmamış, neden sürülmemiş, neden hapse atılmamış; neden atılsın? Bunların hepsi neden olsun? On yedi yaşında bir gençle beraber oldu diye mi? Hem ne biliyorsunuz belki de aralarında gerçek bir aşk var. Aradaki yaş farkı mı rahatsız etti? Olabilir, durum tam tersi olsaydı, yani adam 46, kadın 17 yaşında olsaydı aynı tepkiyi verir miydiniz? Ben hemen cevaplayayım hayır kimse bir şey demez, aksine çıtırı götürmüş diye adamı pofpoflardı. Kadın yapınca, sapık, ruh hastası, hapse atılası, tecrit edilesi, erkek yapınca helal olsun adama oluyor ne yazık ki bu ülkede. Öğrencisiyle aşk yaşayıp evlenmiş çok örnek var. Öğretmen erkek ise yaş farkı sadece bir detay olarak kalır, kadınsa aman aman na tuhaf olur. Ülkemizdeki bu öğretmen, öğrenci aşkındaki durumda tek yanlış olan; kadının evli olmasıymış ki zaten boşanmış. Ayrıca size küçük bir dipnot vereyim; kadın evli olmasaydı, bu ilişki de kolay kolay yaşanmazdı. Kadının bir şeylerden bıkması, kaçması, yalnız kalması sonucu oluşan boşluğu doldurmuş bu on yedilik öğrenci. Bırakın artık kadına farklı, erkeğe farklı tepkiler vermeyi. Ülkemizde damadıyla beraber olup, cinayet işleyen kadınlar var onları topa tutun, bu bence sadece masum bir aşk hikayesi.


7 Mayıs 2018 Pazartesi

Saç Derisi Sorununa Da Çare Buluyor Bu Madam

Minel sevgili yapmış kendine, çocuk arada bize geliyor ve banyoyu kullanıyor. Morali bozuktu, yeniden hayata atılıyor diye ses etmiyorum Minel'e ama çocukla konuşurken alnının kenarında, saç diplerinde kepeğin irisi kabuklanmalar gördüm. Banyoda benim de kullandığım sabunlar var, ben ne bileyim şimdi bu çocuk benim sabunlarımdan kafasına sürüyor mu sürmüyor mu? Neyse Minel'i çektim kenara, bak canım Sinan'la konuş istersen galiba saç diplerinde sorun var dedim. Minel de en saf haliyle yok Marinciğim biraz kepeği var dedi.

Sinan bu hafta sonu yine bizdeydi, çok kibar, saygılı bir çocuk ama konuşurken gözüm çocuğun kafasına kayıyor, elimde değil. Yalandan konu attım ortaya kepek oluyor bende arada, ne kullansam diye; hiç ilgilenmedi hatta kendinde yokmuş gibi bana bir ara iğrenerek baktığını gördüm. Asıl sorun yaşayan benim burada. Ben arada yeşil sabunla yıkarım saçlarımı besliyor ve daha iyi temizliyor diye, adım gibi eminim sabunumu da kullanmış. Neyse ki kendi odamda banyom var, bütün eşyalarımı oraya taşıdım, Minel'e de bu herif bir daha banyoyu kullanmayacak diye ultimatom verdim. Minel de nasıl olduysa sonunda Sinan'ın kafasındaki durumu fark etti, rahatsızlığı Seboreik dermatitmiş. Arada oluyor, bazen azalıyor, bazen artıyor, geçmiyor demiş Sinan efendi. Bu konunun konuşulmasından da rahatsızmış ve doktora gitmeyi de reddetmiş. Girdim nete araştırdım, Head&Shoulders Clinical Strength şampuanı bu rahatsızlığa iyi geliyormuş. Hemen bir sayfadan sipariş verdim, sayfa da bu https://m.n11.com/head-shoulders-clinical-strength-sampuan-400-mlbrut-sabun-125g-P250427127  yanında Brüt sabun hediyesi de vardı, güzel kokar bari dedim. Minel, öğrenirse çok alınır ve asla kullanmaz deyince tek çare olarak, banyomuzdaki bütün şampuan ve sabunları kaldırıp sadece bu şampuanı bıraktık. Hafta sonu Minel'le vakit geçirdi ve gitmeden yine duşumuzu kullandı Sinan ve mecburen de aldığım şampuanla yıkandı. Şimdi kafasındaki o kabuklar geçince acaba neden olduğunu tahmin eder mi, yoksa takdiri ilahi mi derler bilemiyorum. Madam bir sorunu daha böyle çözdü işte.


Kimler Geldi Kimler Geçti

   Kimler Geldi Kimler Geçti… Benim hayatımdan değil oralara hiç girmeyelim.   Netflix’teki diziden bahsediyorum. Serenay Sarıkaya’nın Leyla...